MEÂRİC SURESİ 24. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 44 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyetteki “el-Me’âric” kelimesinden almıştır. Me’âric, yükselme yolları demektir.
وَالَّذِينَ فِي أَمْوَالِهِمْ حَقٌّ مَّعْلُومٌ ﴿٢٤﴾
MEÂRİC SURESİ 24. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ellezîne | ve onlar |
fî | ...'de, içinde |
emvâli-him | onların malları, malları |
hakkun | hak, pay |
ma'lûmun | bilinen, belirli |
Ve onlar, mallarında belirli bir hak bulunanlardır.
MEÂRİC SURESİ 24. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
(24-25) Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir.
Diyanet İşleri
Ve öyle kişilerdir onlar ki mallarında malûm bir hak var.
Abdulbaki Gölpınarlı
Mallarında, belli bir hak vardır,
Adem Uğur
Onlar ki, onların mallarında bilinen bir hak vardır;
Ahmed Hulusi
Allah’ın farz kıldığı sosyal yardım düzeninin icabı, mallarında ihtiyaç sahipleri için alınması gereken belirlenmiş hakları olduğunu bilenlerdir.
Ahmet Tekin
Mallarında belirli bir hak vardır.
Ahmet Varol
Ve onların mallarında belirli bir hak vardır:
Ali Bulaç
Onlar ki, mallarında belirli bir hak vardır:
Ali Fikri Yavuz
(22-27) Ancak namaz kilip namazlarinda yoksul ve yoksuna belirli bir hak taniyanlar, ceza gununu dogrulayanlar, Rablerinin azabindan korkanlar boyle degildir.
Bekir Sadak
(24-25) Mallarında, muhtaç durumda olana, maldan yoksun bulunana belirli bir hak ayıranlar.
Celal Yıldırım
(22-27) Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
Diyanet İşleri (eski)
(24-25) Mallarında, isteyene ve (isteyemediği için) mahrum kalmışa belli bir hak tanıyanlar;
Diyanet Vakfi
Paralarında bilinen bir pay (zekat) ayrılmıştır,
Edip Yüksel
Ve onlar ki mallarında vardır bir hakkı ma'lûm
Elmalılı Hamdi Yazır
Onlar ki, mallarında belli bir hak vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Onların mallarında belli bir hak vardır,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Mallarında belli bir hisse vardır.
Seyyid Kutub
Ve onların mallarında belirli bir hak vardır.
Gültekin Onan
(24-25) Mallarında sâil ve mahrum için belli bir hak tanıyanlar,
Hasan Basri Çantay
(24-25) Ve onlar ki mallarında, dilenen ve (iffetinden dolayı dilenmeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak (olan zekât) vardır (o hakkı onlara verirler).
Hayrat Neşriyat
Ve onlar ki; mallarında belirli bir hak vardır;
İbni Kesir
ve şunlar: malları üzerinde (başkasının) hak sahibi olduğunu kabul edenler,
Muhammed Esed
(23-24) Onlar ki namazları üzerine devam ederler. Ve onlar ki, mallarında bir malum hak vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen
Onların mallarında belli bir hak vardır.
Ömer Öngüt
Onların mallarında belli bir hak vardır.
Şaban Piriş
(24-25) Onlar o kimselerdir ki mallarında isteyen ve yoksun olanların haklarını ayırırlar.
Suat Yıldırım
Onların mallarında belli bir hisse vardır:
Süleyman Ateş
Ve onların mallarında belirli bir hak vardır.
Tefhim-ul Kuran
Mallarında da belirli bir pay vardır:
Ümit Şimşek
Bunların mallarında belirli bir hak vardır:
Yaşar Nuri Öztürk
kendi malları üzerinde başkalarının hak sahibi olduğunu kabul ederler
Abdullah Parlıyan
(24-25) Mallarında dilenciye ve yoksula ait belli bir hak vardır.
Bayraktar Bayraklı
(24-25) Onlar (bilirler) ki, gerek dilenen, gerekse (iffetinden dolayı dilenmeyip) yoksun kalan (fakire vermek) için mallarında (onların) belirli bir hakkı vardır.
Cemal Külünkoğlu
Ve onların mallarında belirli bir hak vardır.
Kadri Çelik
Mallarında belli bir hakkı olduğunu kabul ederler,
Ali Ünal
Ve mallarında bilinen bir hak vardır.
Harun Yıldırım
Onlar ki, malları üzerinde belirli (kimselerin) hakkı olduğunu (bilirler):
Mustafa İslamoğlu
Mallarında, belirli bir hak vardır,
Sadık Türkmen
Mallarında belli bir miktar fakirlerin hakkı olduğunu bilirler.
İlyas Yorulmaz
Ve onlar, mallarında belirli bir hak bulunanlardır.
İmam İskender Ali Mihr