MU'MİNÛN SURESİ 102. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.
فَمَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ﴿١٠٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
men
sekulet
mevâzînu-hu
fe
ulâike
hum
el muflihûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | o zaman |
men | kim |
sekulet | ağır geldi |
mevâzînu-hu | onun mizanı, tartıları |
fe | o zaman, o taktirde |
ulâike | işte onlar |
hum | onlar |
el muflihûne | felâha, kurtuluşa erenlerdir |
O zaman kimin mizanı (sevap tartıları) ağır gelirse işte onlar, felâha erenlerdir.
MU'MİNÛN SURESİ 102. Ayeti Celal Yıldırım Meali
(102-103) Artık kimin terazide tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin kendileridir. Kimin de terazide tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerine zarar verenlerdir; Cehennem'de devamlı kalıcılardır.
Celal Yıldırım