Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.


ثُمَّ جَعَلْنَاهُ نُطْفَةً فِي قَرَارٍ مَّكِينٍ ﴿١٣﴾


MU'MİNÛN SURESİ 13. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

summe cealnâ-hu nutfeten fî karârin mekînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
summe sonra
cealnâ-hu onu kıldık
nutfeten nutfe, damla
fî karârin karar kılmış halde (bir yere yerleşmiş olarak)
mekînin sağlam, kuvvetli

Sonra onu, mekin (sağlam) bir yerde karar kılmış (yerleşmiş) bir nutfe kıldık.

MU'MİNÛN SURESİ 13. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Sonra onu az bir su (meni) hâlinde sağlam bir karargâha (ana rahmine) yerleştirdik.

Diyanet İşleri

Sonra onu, sağlam bir karar yurdunda bir katre su kıldık.

Abdulbaki Gölpınarlı

Sonra onu sağlam bir karargâhta nutfe haline getirdik.

Adem Uğur

Sonra onu sağlam bir karargâhta bir nutfe oluşturduk.

Ahmed Hulusi

Bir de onu, sperm olarak emin, elverişli, sağlam, itibarlı bir yere, rahme koyduk.

Ahmet Tekin

Sonra onu bir nutfe halinde sağlam bir karar yerine yerleştirdik.

Ahmet Varol

Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik.

Ali Bulaç

Sonra Adem’in neslini, sağlam bir yerde (rahimde) bir nutfe (az bir su) yaptık.

Ali Fikri Yavuz

Sonra onu nutfe halinde saglam bir yere yerlestirdik.

Bekir Sadak

Sonra onu sağlamca, durup dinlenecek bir yerde nutfe haline getirdik.

Celal Yıldırım

Sonra onu nutfe halinde sağlam bir yere yerleştirdik.

Diyanet İşleri (eski)

Sonra onu sağlam bir karargâhta nutfe haline getirdik.

Diyanet Vakfi

Sonra onu sağlam bir bekleme yerinde bir damlacık haline getirdik.

Edip Yüksel

Sonra onu oturaklı bir karargâhta bir nufte yaptık

Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra onu, oturaklı bir karargahta bir nutfe (tohum) yaptık.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Sonra onu emin ve sağlam bir karargahta (rahimde) nutfe (sperma) haline getirdik.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Sonra sperma halinde korunaklı bir yuvaya yerleştirdik.

Seyyid Kutub

Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik.

Gültekin Onan

Sonra onu sarp ve metîn bir karargâhda bir nutfe yapdık.

Hasan Basri Çantay

Sonra onu sağlam bir yerde (ana rahminde) bir nutfe (hakir bir damla sudan süzülmüş hulâsa) olarak yerleştirdik.

Hayrat Neşriyat

Sonra da onu nutfe halinde sağlam bir yere yerleştirdik.

İbni Kesir

ve sonra onu döl suyu damlası halinde (rahimde) özel bir koruma altında tutuyoruz;

Muhammed Esed

Sonra onu metin bir karargâhta bir nutfe kıldık.

Ömer Nasuhi Bilmen

Sonra onu sağlam bir karargâh olan rahimde nutfe hâline getirdik.

Ömer Öngüt

Sonra onu sağlam bir kalış yerinde, bir sperm yaptık.

Şaban Piriş

Sonra onu nutfe (sperm) halinde sağlam bir yere yerleştiririz.

Suat Yıldırım

Sonra onu bir nutfe (sperm) olarak sağlam bir karar yerine koyduk.

Süleyman Ateş

Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik.

Tefhim-ul Kuran

Sonra ona sağlam bir karar yerinde bir nutfe yaptık.

Ümit Şimşek

Sonra onu çok dayanaklı bir karargâhta bir damlacık yaptık.

Yaşar Nuri Öztürk

Sonra onu sperm damlası halinde sağlam bir yere yerleştirdik.

Abdullah Parlıyan

Sonra onu döl suyu damlası halinde sağlam bir yere yerleştirdik.

Bayraktar Bayraklı

Sonra onu az bir döl suyu (meni) hâlinde sağlam bir yere (ana rahmine) yerleştirdik.

Cemal Külünkoğlu

Sonra onu bir su damlası olarak, sağlam bir yere (rahme) yerleştirdik.

Kadri Çelik

Sonra onu, (anneden ve babadan gelen) birkaç damla sıvı, bir tohum halinde sağlam bir yere yerleştirdik.

Ali Ünal

Sonra onu sağlam bir karargâhta nutfe haline getirdik.

Harun Yıldırım

epey sonra onu, karar kılacağı (rahimde) yer tutan bir hayat tohumu kıldık;

Mustafa İslamoğlu

Sonra, onu nutfe halinde sağlam bir karargâha yerleştirdik.

Sadık Türkmen

Sonra toprağın özünü nutfe (döl suyu) haline getirip, sağlam bir yere (ana rahmine) yerleştirdik.

İlyas Yorulmaz

Sonra onu, mekin (sağlam) bir yerde karar kılmış (yerleşmiş) bir nutfe kıldık.

İmam İskender Ali Mihr