Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.


وَالَّذِينَ يُؤْتُونَ مَا آتَوا وَّقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ أَنَّهُمْ إِلَى رَبِّهِمْ رَاجِعُونَ ﴿٦٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ellezîne yu'tûne mâ âtev ve kulûbu-hum veciletun enne-hum ilâ rabbi-him râciûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ellezîne ve o kimseler, onlar
yu'tûne verirler
mâ âtev verecekleri şey
ve kulûbu-hum ve onların kalpleri
veciletun titreyerek, titrer
enne-hum muhakkak ki onlar, onlar ..... olduğundan
ilâ rabbi-him Rab'lerine
râciûne dönenler, rücu edenler

Ve onlar vereceklerini verirler. Onlar, Rab’lerine geri dönenler (ulaşanlar) olduğundan onların kalpleri titrer.

MU'MİNÛN SURESİ 60. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Öyle kişilerdir onlar ki verecekleri neyse verirler ve yürekleri, şüphesiz olarak dönüp Rablerinin tapısına varacaklarını bildikleri için korkuyla dolar.

Abdulbaki Gölpınarlı