Mekke döneminde inmiştir. 46 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “en-Nâzi’ât” kelimesinden almıştır.


فَإِذَا هُم بِالسَّاهِرَةِ ﴿١٤﴾


NÂZİÂT SURESİ 14. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe izâ hum bi es sâhirati
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, işte
izâ o zaman
hum onlar
bi es sâhirati sahirdirler, dirilişin ilk görme anındalar, yerin (toprağın) üstündedirler

İşte o zaman onlar yerin (toprağın) üstündedirler.

NÂZİÂT SURESİ 14. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.

Diyanet İşleri

Derken onlar dümdüz bir yerde toplanırlar.

Abdulbaki Gölpınarlı

Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.

Adem Uğur

Bir de bakarsın ki onlar geniş alandadırlar!

Ahmed Hulusi

Derhal, hepsi diri olarak meydanda-mahşerde sıradadır.

Ahmet Tekin

Birden onlar (dirilmiş halde) bir düzlük üzeredirler.

Ahmet Varol

Bir de bakarsın ki, onlar, yerin üstündedirler.

Ali Bulaç

Bir de bakarsın onlar hep kabirlerinden uyanmışlar, (bir araya toplanmışlar)...

Ali Fikri Yavuz

Hepsi hemen bir duzluge dokulecektir.

Bekir Sadak

Bir de bakarsın (hepsi) uyanık olarak toprağın üstündeler.

Celal Yıldırım

Hepsi hemen bir düzlüğe dökülecektir.

Diyanet İşleri (eski)

Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.

Diyanet Vakfi

Onlar uyanıvermişlerdir.

Edip Yüksel

Bakarsın uyanmışlar hepsi meydandadır

Elmalılı Hamdi Yazır

bir de bakarsın uyanmışlar, hepsi meydanda.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Bir de bakarsın hepsi meydandadır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Hepsi hemen bir düzlüğe dökülecektir.

Seyyid Kutub

Bir de bakarsın ki, onlar, yerin üstündedirler.

Gültekin Onan

Ki o zaman onlar (görürsün ki) hemen (diri olarak) toprağın yüzündedirler.

Hasan Basri Çantay

Bir de bakarsın ki onlar (dirilmiş olarak) meydanda (mahşer yerinde) olan kimselerdir!

Hayrat Neşriyat

Ki o zaman, hepsi toprağın yüzüne dökülecektir.

İbni Kesir

işte o zaman (hakikati) anlayacaklar!

Muhammed Esed

Artık onlar, o zaman bir düz yer üzerindedirler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Bir de görürsün ki onlar (diri olarak) düz bir yerin yüzündedirler.

Ömer Öngüt

İşte o zaman onlar, hemen uyanacaktır.

Şaban Piriş

(13-14) Fakat olay (zor değil,) bir tek emirden ibarettir. Bir anda mahşerde toplanıverirler!

Suat Yıldırım

Hemen onlar uyanıklık alanındadırlar.

Süleyman Ateş

Bir de bakarsın ki, onlar, yerin üstündedirler.

Tefhim-ul Kuran

Kendilerini bir meydanda bulurlar.

Ümit Şimşek

Bir anda hepsi uyanıp ortaya geliverir.

Yaşar Nuri Öztürk

Derken onlar uyanmışlar ve hepsi birden bir düzlüktedirler.

Abdullah Parlıyan

(13-14) Bu dönüş sadece bir seslenmeye bakar. Birden bire kendilerini mahşerde buluverirler.

Bayraktar Bayraklı

Bir de (bakarsın onlar) kabirlerinden çıkmışlar (bir araya toplanmışlar).

Cemal Külünkoğlu

Bir de bakarsın onlar, yerin üstündedirler.

Kadri Çelik

Bir de ne görsünler, o dümdüz (Mahşer) yerinde toplanıvermişler.

Ali Ünal

Birden, toprağın üzerinde uyanmıştırlar.

Harun Yıldırım

İşte o zaman onlar, faltaşı gibi açılmış gözlerle mahşer meydanında beliriverecek.

Mustafa İslamoğlu

Onlar, derhal uyanırlar/kalkarlar!

Sadık Türkmen

Biden bire onlar (yattıkları kabirlerden) uyanmışlardır.

İlyas Yorulmaz

İşte o zaman onlar yerin (toprağın) üstündedirler.

İmam İskender Ali Mihr