NÂZİÂT SURESİ 40. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 46 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “en-Nâzi’ât” kelimesinden almıştır.
وَأَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوَى ﴿٤٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve emmâ
men
hâfe
makâme
rabbi-hî
ve nehâ
en nefse
an el hevâ
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve emmâ | ve fakat, ama, ... ise |
men | kim |
hâfe | korktu |
makâme | makam |
rabbi-hî | Rabbinin |
ve nehâ | ve nehyetti, mani oldu, yasakladı |
en nefse | nefsi |
an el hevâ | hevadan, heveslerinden, istek ve tutkulardan |
Ve fakat, kim Rabbinin makamından korkmuş ve nefsini heveslerinden nehyetmiş ise (heveslerine uymamışsa).
NÂZİÂT SURESİ 40. Ayeti Celal Yıldırım Meali
(40-41) Kim de Rabbının (yüce) makamından korkmuş da nefsini havaî şeylerden alıkoymuşsa, şüphesiz ki Cennet onun varacağı yerdir.
Celal Yıldırım