NEML SURESİ 13. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.
فَلَمَّا جَاءتْهُمْ آيَاتُنَا مُبْصِرَةً قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ ﴿١٣﴾
NEML SURESİ 13. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | böylece |
lemmâ | olduğu zaman |
câet-hum | onlara geldi |
âyâtu-nâ | âyetlerimiz |
mubsıraten | görünür halde, görünür oldu |
kâlû | dediler |
hâzâ | bu |
sihrun | sihir, büyü |
mubînun | apaçık |
Âyetlerimiz onlara görünür olduğu zaman; "Bu apaçık bir sihirdir." dediler.
NEML SURESİ 13. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Nitekim âyetlerimiz kendilerine gerçeği gösterecek biçimde gelince, “Bu apaçık bir sihirdir” dediler.
Diyanet İşleri
Delillerimiz, gözle görünür bir sûrette onlara gösterilince bu, apaçık bir büyü dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.
Adem Uğur
Mucizelerimiz apaçık onlara geldiğinde: "Bu apaçık bir sihirdir" dediler.
Ahmed Hulusi
Mûcizelerimiz, onların gözleri önüne serilince:
Ahmet Tekin
'Bu aklı etki altına alan apaçık bir sihirdir' dediler.
Onlara ayetlerimiz açık olarak gelince: 'Bu apaçık bir büyüdür' dediler.
Ahmet Varol
Ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: "Bu, apaçık olan bir büyüdür."
Ali Bulaç
Vaktaki mucizelerimiz açık olarak onlara geldi: “- Bu meydanda bir sihirdir.” dediler.
Ali Fikri Yavuz
Ayetlerimiz gozlerinin onune serilince: «Bu apacik bir sihirdir» dediler.
Bekir Sadak
Mu'cize ve belgelerimiz onların gözleri önüne acık biçimde sergilenerek gelince, «bu açık bir sihirdir» dediler.
Celal Yıldırım
Ayetlerimiz gözlerinin önüne serilince: 'Bu apaçık bir sihirdir' dediler.
Diyanet İşleri (eski)
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: «Bu, apaçık bir büyüdür» dediler.
Diyanet Vakfi
Onlara açıkça görünen mucizelerimiz geldiğinde, 'Bu apaçık bir büyüdür,' dediler.
Edip Yüksel
Bu suretle âyetlerimiz hakıkati gözlerine sokarak vardığı vakıt onlara bu apaçık bir sihir dediler
Elmalılı Hamdi Yazır
Bu şekilde ayetlerimiz, hakikatı gözlerine sokarak onlara vardığı vakit: «Bu apaçık bir büyüdür!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Bu şekilde âyetlerimiz onların gözleri önüne serilince, «Bu apaçık bir sihirdir» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince «Bu apaçık bir büyüdür» dediler.
Seyyid Kutub
Ayetlerimiz onlara gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: "Bu apaçık olan bir büyüdür."
Gültekin Onan
Vaktaki âyetlerimiz böyle parlak (ve vazıh) olarak onlara geldi, «Bu, apaçık bir büyüdür» dediler.
Hasan Basri Çantay
İşte mu'cizelerimiz onlara (hakikati) açıkça gösterir bir şekilde gelince: 'Bu apaçık bir sihirdir' dediler.
Hayrat Neşriyat
Ayetlerimiz böyle vazıh olarak onlara gelince; bu, apaçık bir büyüdür, dediler.
İbni Kesir
Fakat onlara gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan mesajlarımız gelince: "Bu apaçık bir büyü!" dediler;
Muhammed Esed
Vaktâ ki, onlara âyetlerimizi, vazihen, (tarik-i hidâyeti gösterir bir halde) geldi. Dediler ki: «Bu apaçık bir sihirden ibarettir.»
Ömer Nasuhi Bilmen
Açıkça görünen âyetlerimiz onlara gelince: “Bu apaçık bir sihirdir. ” dediler.
Ömer Öngüt
Nitekim ayetlerimiz, gözleriyle görecekleri şekilde, kendilerine gelince: - Bu, apaçık bir sihirdir! dediler.
Şaban Piriş
Mûcize ve belgelerimiz bütün aydınlığıyla apaçık olarak onlara geldiğinde: "Bu besbelli bir büyü!" dediler.
Suat Yıldırım
Onlara açıkça görünen âyetlerimiz gelince: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.
Süleyman Ateş
Ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: «Bu, apaçık olan bir büyüdür.»
Tefhim-ul Kuran
Fakat gözleriyle gördükleri âyetlerimiz kendilerine geldiğinde, onlar yine 'Bu apaçık bir büyü' dediler.
Ümit Şimşek
İşte bu şekilde ayetlerimiz göz ve gönül açar bir biçimde onlara geldiğinde şunu deyiverdiler: "Açık bir büyüdür bu..."
Yaşar Nuri Öztürk
Fakat onlara gerçeği, bütün açıklığıyla ortaya koyan mesajlarımız gelince: “Bu apaçık bir büyü” dediler.
Abdullah Parlıyan
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: “Bu, apaçık bir sihirdir” dediler.
Bayraktar Bayraklı
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: “Bu, apaçık bir büyüdür” dediler.
Cemal Külünkoğlu
Ayetlerimiz onlara bütün aydınlığıyla apaçık olarak gelince dediler ki: “Bu, apaçık olan bir büyüdür.”
Kadri Çelik
Mucizelerimiz bütün açıklığıyla gerçeği gösterici deliller olarak kendilerine takdim edildiğinde (Firavun ve halkı), “Bunlar, belli ki birer büyüden ibaret!” dediler.
Ali Ünal
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.
Harun Yıldırım
Fakat onlara göz açıcı nitelikteki (mucizevi) ayetlerimiz gelince: "Bu apaçık bir büyüdür" dediler.
Mustafa İslamoğlu
Açıkça görünen mucizelerimiz/ayetlerimiz onlara gelince: “Bu apaçık bir büyüdür!” dediler.
Sadık Türkmen
Onlara, gördükleri ayetlerimiz (mucizeler) geldiğinde “Bu apaçık bir sihirdir” derler.
İlyas Yorulmaz
Âyetlerimiz onlara görünür olduğu zaman; "Bu apaçık bir sihirdir." dediler.
İmam İskender Ali Mihr