Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.


وَتَفَقَّدَ الطَّيْرَ فَقَالَ مَا لِيَ لَا أَرَى الْهُدْهُدَ أَمْ كَانَ مِنَ الْغَائِبِينَ ﴿٢٠﴾


NEML SURESİ 20. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve tefekkada et tayra fe kâle mâ-liye lâ erâ el hudhude em kâne min el gâibîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve tefekkada ve yoklama yaptı
et tayra kuş(lar)
fe sonra
kâle dedi
mâ-liye niçin ben
lâ erâ görmüyorum
el hudhude Hüdhüd (kuşu)
em veya, yoksa ... mı?
kâne oldu
min el gâibîne gaîb olanlardan, kaybolanlardan

Ve kuşları yokladı (teftiş etti). Sonra: "Hüdhüd’ü niçin ben göremiyorum, yoksa o kaybolanlardan mı oldu?" dedi.

NEML SURESİ 20. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Süleyman, kuşlara göz atıp yokladı ve şöyle dedi: “Hüdhüd’ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?”

Diyanet İşleri

Kuşları araştırdı da ne oldu dedi, hüdhüdü görmüyorum, yoksa bir yere mi gidip gizlendi?

Abdulbaki Gölpınarlı

(Süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?

Adem Uğur

(Süleyman bir gün) kuşları gözden geçirdi ve "Niye Hüdhüd'ü göremiyorum. . . Yoksa kayıp mı oldu?" dedi.

Ahmed Hulusi

Süleyman uçar kuvvetleri, kuşları gözden geçirdi, denetledi.
'İbibiği niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?' dedi.

Ahmet Tekin

Kuşları denetledi ve dedi ki: 'Neden Hudhud'u göremiyorum? Yoksa kayıplardan mı oldu?

Ahmet Varol

Kuşları denetledikten sonra dedi ki: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?"

Ali Bulaç

Bir de Süleyman kuşları teftiş etti de şöyle dedi: “- Hüdhüd’ü niye (yerinde) göremiyorum, yoksa gaiblerden mi oldu?

Ali Fikri Yavuz

(20-21) Suleyman, kuslari arastirarak: «Hudhud'u nicin goremiyorum? Yoksa kayiplarda mi? Bana apacik bir delil getirmelidir; yoksa onu ya siddetli bir azaba ugratirim yahut keserim» dedi.

Bekir Sadak

Bir de kuşları denetleyip araştırdı, derken, «nerede Hüdhüd'ü (çavuşkuşu) göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı ?

Celal Yıldırım

(20-21) Süleyman, kuşları araştırarak: 'Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplarda mı? Bana apaçık bir delil getirmelidir; yoksa onu ya şiddetli bir azaba uğratırım yahut keserim' dedi.

Diyanet İşleri (eski)

(Süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?

Diyanet Vakfi

Kuşları denetledi ve, 'Neden hüdhüdü görmüyorum, yoksa kaçak mı?' dedi.

Edip Yüksel

Bir de kuşları teftiş etti de bana dedi: ne oluyor hüdhüdü görmüyorum? Yoksa gaiblere mi karıştı?

Elmalılı Hamdi Yazır

Bir de kuşları denetledi ve: «Bana ne oluyor, Hüdhüd'ü göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

(Süleyman) Kuşları gözden geçirdikten sonra şöyle dedi: «Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Süleyman, ordusunun kuşlardan oluşan birliğini denetleyince dedi ki «Hüdhüd'ü niçin göremiyorum, yoksa burada değil mi?

Seyyid Kutub

Kuşları denetledikten sonra dedi ki: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?"

Gültekin Onan

(Süleyman) kuşları araşdırıb dedi ki: «Hüdhüdü neye görmüyorum? Yoksa gaaiblerden mi oldu»?

Hasan Basri Çantay

Ve kuşları teftîş edip, şöyle dedi: 'Bana ne oldu da Hüdhüd’ü göremiyorum, yoksa kayıplardan mı oldu?'

Hayrat Neşriyat

Kuşları araştırarak dedi ki: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplardan mı oldu?

İbni Kesir

Ve (bir gün) kuşlar arasında göz gezdirirken: "Hüthütü niçin göremiyorum?" dedi, "Yoksa kayıplara mı karıştı?

Muhammed Esed

Ve kuşları teftiş etti de dedi ki: «Bana ne oldu? Hüdhüd'ü göremiyorum, yoksa gaiblerden mi oldu?»

Ömer Nasuhi Bilmen

Kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: “Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?”

Ömer Öngüt

Kuşları gözden geçirdi ve: -Hüdhüdü neden göremiyorum? dedi. Yoksa, kayıplara mı karıştı?

Şaban Piriş

Bir de kuşları teftiş etti de: "Hüdhüd’ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?" dedi.

Suat Yıldırım

Kuşları teftiş etti, (içlerinde hüdhüdü bulamadı), dedi ki: "Neden hüdhüdü göremiyorum, yoksa kayıplardan mı oldu?"

Süleyman Ateş

Ve kuşları denetledikten sonra dedi ki: «Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?»

Tefhim-ul Kuran

Kuşları denetlerken, 'Hüdhüdü niye göremiyorum?' dedi. 'Yoksa kayıplara mı karıştı?

Ümit Şimşek

Kuşları teftiş etti de dedi ki: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?"

Yaşar Nuri Öztürk

Ve bir gün ordunun kuşlar bölümüne göz gezdirirken: “Hüdhüdü niçin göremiyorum?” dedi. “Yoksa kayıplara mı karıştı?

Abdullah Parlıyan

Kuşları teftiş etti de dedi ki: “Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?”

Bayraktar Bayraklı

Süleyman, ordusunun kuşlardan oluşan birliğini denetlerken dedi ki: “Hüdhüd'ü niçin göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?”

Cemal Külünkoğlu

Ve kuşları denetledikten sonra dedi ki: “Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?”

Kadri Çelik

Süleyman, (bir başka zaman bir münasebetle) kuşları teftiş etti ve “Hüdhüd’ü neden göremiyorum? (Neden yerinde, vazifesinin başında değil?) Yoksa kayıplara mı karıştı?” diye sordu.

Ali Ünal

(Süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?

Harun Yıldırım

Yine o (bir gün) kuşları denetliyordu; birden sordu: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum? Yoksa yine kayıplara mı karıştı?

Mustafa İslamoğlu

Kuşlari teftiş etti. Dedi ki: “Neden Hüthüt’ü göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?

Sadık Türkmen

Süleyman kuşu aradı ve “Bana ne oluyor ki hüdhüdü göremiyorum, yoksa kaybolanlardan birisi de o mu?”

İlyas Yorulmaz

Ve kuşları yokladı (teftiş etti). Sonra: "Hüdhüd’ü niçin ben göremiyorum, yoksa o kaybolanlardan mı oldu?" dedi.

İmam İskender Ali Mihr