Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.


وَتَفَقَّدَ الطَّيْرَ فَقَالَ مَا لِيَ لَا أَرَى الْهُدْهُدَ أَمْ كَانَ مِنَ الْغَائِبِينَ ﴿٢٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve tefekkada et tayra fe kâle mâ-liye lâ erâ el hudhude em kâne min el gâibîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve tefekkada ve yoklama yaptı
et tayra kuş(lar)
fe sonra
kâle dedi
mâ-liye niçin ben
lâ erâ görmüyorum
el hudhude Hüdhüd (kuşu)
em veya, yoksa ... mı?
kâne oldu
min el gâibîne gaîb olanlardan, kaybolanlardan

Ve kuşları yokladı (teftiş etti). Sonra: "Hüdhüd’ü niçin ben göremiyorum, yoksa o kaybolanlardan mı oldu?" dedi.

NEML SURESİ 20. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali

Yine o (bir gün) kuşları denetliyordu; birden sordu: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum? Yoksa yine kayıplara mı karıştı?

Mustafa İslamoğlu