Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.


اذْهَب بِّكِتَابِي هَذَا فَأَلْقِهْ إِلَيْهِمْ ثُمَّ تَوَلَّ عَنْهُمْ فَانظُرْ مَاذَا يَرْجِعُونَ ﴿٢٨﴾


NEML SURESİ 28. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

izheb bi
(izheb)
kitâbî hâzâ fe elkıh ileyhim summe tevelle an-hum fanzur (fe unzur) mâzâ yerciûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
izheb bi
(izheb)
götür
: (git)
kitâbî benim kitabım, benim yazım, benim mektubum
hâzâ bu
fe o zaman, böylece
elkıh at, bırak
ileyhim onlara
summe sonra
tevelle geri dön
an-hum onlardan
fanzur (fe unzur) sonra bak
mâzâ ne, neye
yerciûne döner, dönecekler

Bu yazımı (mektubumu) götür, böylece onlara (onu) at (ulaştır). Sonra onlardan (geri) dön, neye dönecekler (ne cevap verecekler) bak!

NEML SURESİ 28. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

“Benim şu mektubumu götür onlara at, sonra da yanlarından ayrıl ve ne sonuca varacaklarına bak.”

Diyanet İşleri

Git, şu mektubumu götür, ver onlara, sonra biraz çekil onlardan, bak bakalım, ne cevap verecekler?

Abdulbaki Gölpınarlı

Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.

Adem Uğur

"Şu mektubumu götür onlara bırak! Sonra bir kenara çekil de bak bakalım, hangi anlayışta olacaklar?"

Ahmed Hulusi

'Şu mektubumu götür, onlara bırak. Sonra bir kenara çekil. Ne sonuca varacaklarını dikkatlice takip et.'

Ahmet Tekin

Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak; sonra onlardan biraz uzaklaş da bak ki neye başvuruyorlar.'

Ahmet Varol

"Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?"

Ali Bulaç

Bu mektubumu götür de bırak onlara. Sonra yanlarından çekil de bak, ne neticeye varacaklar.”

Ali Fikri Yavuz

«Bu yazimi gotur, onlara at, sonra bir yana cekil, varacaklari sonuca bak.»

Bekir Sadak

«Şimdi bu mektubumu götür de onların yanına bıraktıktan sonra geri çekil, nasıl bir sonuca varacaklarına bir bak!»

Celal Yıldırım

'Şu yazımı götür, onlara at, sonra bir yana çekil, varacakları sonuca bak.'

Diyanet İşleri (eski)

Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.

Diyanet Vakfi

'Şu mektubumu onlara götürüp ilet ve sonra bir yana çekilip tepkilerini gözle.'

Edip Yüksel

Şu mektubumu götür bırak onlara, sonra dön kendilerinden de bak ne neticeye varacaklar

Elmalılı Hamdi Yazır

Şu mektubumu götür onlara bırak; sonra geri çekil de, ne sonuca varacaklarına bak!»

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

«Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Şu mektubumu götürüp onlara at, sonra seni göremeyecekleri bir yere çekil de bak bakalım ne gibi bir sonuca varacaklar?

Seyyid Kutub

"Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?"

Gültekin Onan

«Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak. Sonra onlardan biraz çekil de bak neye dönecekler»?

Hasan Basri Çantay

'Bu mektûbumu götür de kendilerine bırak; sonra onlardan (biraz öteye) çekil de, ne (netîce)ye varacaklarına bak!'

Hayrat Neşriyat

Şu yazımı götür, kendilerine bırak. Sonra bir yana çekil, bak; neye dönecekler.

İbni Kesir

"Al bu mektubumu onlara götür; sonra bir kenara çekilip onları kendi hallerine bırak ve bak bakalım, nasıl bir sonuca varacaklar".

Muhammed Esed

«Şu mektubum ile git, hemen onlara bırak, sonra onlardan çekil de bak ki, neye varacaklar?»

Ömer Nasuhi Bilmen

“Şu mektubumu götür, onlara at! Sonra bir yana çekil de, ne neticeye varacaklar bir bak!”

Ömer Öngüt

Bu mektubumu götür ve onlara ilet, sonra onlardan biraz ayrıl ve neye başvuracaklarına bak!

Şaban Piriş

(27-28) "Bakalım, dedi Süleyman, doğru mu söyledin, yoksa yalancının teki misin, bunu anlayacağız. Sen şimdi şu mektubumu götür, bırak onların yanına, sonra onlardan biraz uzaklaş ve ne yapacaklarını gözle."

Suat Yıldırım

"Bu mektubumu götür, onlara at, sonra onlardan biraz öteye çekil de bak, neye başvuruyorlar (ne yapacaklar)."

Süleyman Ateş

«Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak, sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?»

Tefhim-ul Kuran

'Şu mektubumu götür, onlara bırak; sonra bir kenara çekil ve ne yapacaklarına bak.'

Ümit Şimşek

"Şu yazımı götürüp onlara at. Sonra onlardan uzaklaş da bak bakalım, nasıl davranacaklar."

Yaşar Nuri Öztürk

“Al, bu mektubu onlara götür ve bak bakalım nasıl bir sonuca varacaklar.”

Abdullah Parlıyan

“Şu yazımı götürüp onlara at! Sonra onlardan uzaklaş da bak bakalım, nasıl davranacaklar.”[390]

Bayraktar Bayraklı

“Al bu mektubumu onlara götür; sonra bir kenara çekilip onları kendi hallerine bırak ve bak bakalım, nasıl bir sonuca varacaklar?”

Cemal Külünkoğlu

“Şu mektubumu götür, onlara at, sonra da onlardan bir tarafa çekil; böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?”

Kadri Çelik

(Sonra, yazdığı mektubu Hüdhüd’e verip,) “Bu mektubumu al götür ve (Kraliçe ile idare meclisinin) önlerine bırak. Sonra bir kenara çekil ve bak bakalım, mektubu nasıl karşılayacaklar?”

Ali Ünal

Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.

Harun Yıldırım

"Bu mektubumu al onlara ulaştır; sonra onlardan uzaklaşıp bir köşeye çekil de bak bakalım, nasıl bir sonuca varacaklar."

Mustafa İslamoğlu

Bu mektubumu götür onlara bırak. Sonra onlardan biraz geri çekil. Neye başvuruyorlar bir bak!”

Sadık Türkmen

“Bu yazdığım mektubu götür ve onlara ver. Sonra onlardan dönüp uzaklaş ve onları gözetle. Nasıl bir tepki verecekler?” dedi.

İlyas Yorulmaz

Bu yazımı (mektubumu) götür, böylece onlara (onu) at (ulaştır). Sonra onlardan (geri) dön, neye dönecekler (ne cevap verecekler) bak!

İmam İskender Ali Mihr