NİSÂ SURESİ 157. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
وَقَوْلِهِمْ إِنَّا قَتَلْنَا الْمَسِيحَ عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ رَسُولَ اللّهِ وَمَا قَتَلُوهُ وَمَا صَلَبُوهُ وَلَكِن شُبِّهَ لَهُمْ وَإِنَّ الَّذِينَ اخْتَلَفُواْ فِيهِ لَفِي شَكٍّ مِّنْهُ مَا لَهُم بِهِ مِنْ عِلْمٍ إِلاَّ اتِّبَاعَ الظَّنِّ وَمَا قَتَلُوهُ يَقِينًا ﴿١٥٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kavli-him | ve onların sözleri |
innâ | muhakkak ki biz |
katelnâ | biz öldürdük |
el mesîha | Mesih (Hz. İsa) |
îsâ ibne meryeme | Meryem'in oğlu İsa |
resûle | resûl |
allâhi | Allah |
ve | ve |
mâ katelû-hu | onu öldürmediler |
ve | ve |
mâ salebû-hu | onu asmadılar |
ve lâkin | ve lâkin, fakat |
şubbihe | benzetildi, benzer olarak gösterildi |
lehum | onlara |
ve inne | ve muhakkak |
ellezîne | onlar, olanlar |
ıhtelefû | ihtilafa, anlaşmazlığa, ayrılığa düştüler |
fî-hi | onda. onun hakkında |
le fî şekkin | mutlaka şüphe içindeler |
min-hu | ondan |
mâ....(illâ) | ...'den başka olmadı |
lehum | onların |
bi-hî | onunla |
min ilmin | ilimden, bilgiden |
(mâ)....illâ | ...'den başka olmadı |
ittibâa | tâbî oldular, uydular |
ez zanni | zan |
ve | ve |
mâ katelû-hu | onu öldürmediler |
yakînen | kesinlikle |
Ve onların, “Muhakkak ki, Allah’ın Resûl'ü Meryem’in oğlu İsa Mesih’i biz öldürdük.” sözleri (çok büyük iftiradır). Ve onu öldürmediler ve onu asmadılar. Fakat (öldürülen adam) onlara, (Meryem’in oğlu İsa Mesih’e) benzer olarak gösterildi. Ve muhakkak ki onun hakkında ihtilafa (anlaşmazlığa) düşenler, ondan (bu hususda) mutlaka şüphe içindeler. Onların, onunla ilgili olarak, zanna tâbî olmaktan başka bir ilimleri (bilgileri) yoktur. Ve onu kesinlikle öldürmediler (öldüremediler).
NİSÂ SURESİ 157. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
(Diğer bir sebebi ise:) “Bakın, biz, Allah'ın elçisi (olduğunu iddia eden) Meryem'in oğlu İsa Mesihi öldürdük!” diye böbürlenmeleridir. Aslında onu ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler, sadece onlara öyle göründü ve o konuda farklı görüşler taşıyanlar da gerçekten şaşkındılar, onunla ilgili (gerçek) bir bilgileri yoktu ve sadece bir zanna (kuruntuya/tahmine) uymuşlardı. Kesin olan şu ki onu öldürmediler.
Cemal Külünkoğlu