Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.


فَسُبْحَانَ اللَّهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ ﴿١٧﴾


RÛM SURESİ 17. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe subhâne allâhi hîne tumsûne ve hîne tusbıhûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, öyleyse
subhâne tenzih et, münezzeh kıl (o sübhandır de), tesbih et
allâhi Allah
hîne o vakit, o zaman
tumsûne akşam vaktine girdiniz
ve hîne ve o vakit, o zaman
tusbıhûne sabahladınız, sabah vaktine girdiniz

Öyleyse akşam ve sabah vaktinde Allah’ı tesbih edin (münezzeh kılın)!

RÛM SURESİ 17. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Öyle ise akşama girdiğinizde, sabaha kavuştuğunuzda, Allah’ı tespih edin.

Diyanet İşleri

Artık tenzîh edin Allah'ı akşama girince ve sabaha erince.

Abdulbaki Gölpınarlı

(17-18) Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.

Adem Uğur

Subhan'dır Allâh, akşamınızda da sabahınızda da!

Ahmed Hulusi

Haydi, akşama ulaştığınızda, akşam ve yatsı vaktinde, sabaha kavuştuğunuzda Allah’ı tesbih edin, namaz kılın.

Ahmet Tekin

O halde akşama girerken ve sabaha ererken Allah'ı tesbih edin.

Ahmet Varol

Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı tesbih edip (yüceltin).

Ali Bulaç

O halde, akşama girdiğiniz vakit (akşam ve yatsı namazını), sabaha erdiğiniz vakit (sabah namazını kılın) Allah’ı tesbih edin.

Ali Fikri Yavuz

(17-18) Aksamlarken ve sabahlarken, ogle ve ikindi vaktinde Allah'i (ki goklerde ve yerde hamd O'na mahsustur) tesbih edin, namaz kilin.

Bekir Sadak

O halde akşamlarken, sabahlarken Allah'ı tesbîh edin (O'nun için namaz kılın).

Celal Yıldırım

(17-18) Akşamlarken ve sabahlarken, öğle ve ikindi vaktinde Allah'ı -ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur- tesbih edin, namaz kılın.

Diyanet İşleri (eski)

(17-18) Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.

Diyanet Vakfi

Öyleyse geceleyin bir köşeye çekildiğiniz ve sabahleyin kalktığınız zaman ALLAH'ı övgüyle anın.

Edip Yüksel

O halde tesbih Allaha, o zaman ki akşam edersiniz ve o zaman ki sabah edersiniz

Elmalılı Hamdi Yazır

O halde akşama girdiğiniz zaman da sabaha girdiğiniz zaman da Allah'ı tesbih edin.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

O halde akşama girdiğiniz zaman da, sabaha girdiğiniz zaman da tesbih Allah'ındır. (daima O, tesbih edilir).

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Öyle ise akşama girdiğiniz zaman ve sabaha erdiğiniz zaman Allah'ı tesbih edin.

Seyyid Kutub

Öyleyse akşama girdığiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Tanrı'yı tesbih edip (yüceltin).

Gültekin Onan

Haydi akşama girerken, sabaha ererken Allâhı tenzîh (ve tesbîh) edin (namaz kılın).

Hasan Basri Çantay

Öyle ise, akşama girdiğinizde ve sabaha girdiğinizde Allah’ı tesbîh edin (akşam, yatsı ve sabah namazlarını kılın)!

Hayrat Neşriyat

Akşama girerken ve sabaha ererken hepiniz Allah'ı tesbih edin.

İbni Kesir

Öyleyse akşam vaktine girdiğinizde ve sabah kalktığınızda Allah'ın sınırsız şanını yüceltin;

Muhammed Esed

Artık akşamladığınız vakit ve sabahladığınız vakit Allah Teâlâ'ya tesbihte bulunun.

Ömer Nasuhi Bilmen

O halde siz akşama ulaştığınızda ve sabaha kavuştuğunuzda Allah'ı tesbih edin.

Ömer Öngüt

Akşamleyen ve sabahleyin Allah’ı tesbih edin,

Şaban Piriş

Haydi siz akşama girerken, sabaha çıkarken Allah’ı takdis ve tenzih edin, namaz kılın.

Suat Yıldırım

Öyle ise akşama girdiğiniz zaman da, sabaha erdiğiniz zaman da tesbih Allâh'ındır (O'nun şanının yüceliği anılır).

Süleyman Ateş

Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı tesbih edip (yüceltin).

Tefhim-ul Kuran

Akşama erdiğinizde ve sabaha çıktığınızda Allah'ı tesbih edin.

Ümit Şimşek

O halde tespih Allah için. Akşama erdiğinizde de sabaha erdiğinizde de...

Yaşar Nuri Öztürk

Öyleyse akşamladığınızda ve sabah kalktığınızda, Allah'ın sınırsız şanını yüceltin.

Abdullah Parlıyan

(17-18) O halde, akşama ulaştığınızda, sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbîh ediniz/namaz kılınız! Göklerde ve yerde övgü O'na aittir.[420]

Bayraktar Bayraklı

Öyleyse akşam vaktine girdiğinizde (akşam ve yatsıda) ve sabah vaktine vardığınızda (sabahta) Allah'ın sınırsız şanını yüceltin (namaz kılın).

Cemal Külünkoğlu

Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de sabaha erdiğiniz vakit de “Allah münezzehtir (deyin).”

Kadri Çelik

Şu halde, akşamladığınızda ve sabaha ulaştığınızda Allah’a tesbihte bulunun: (O’nun her türlü noksanlıktan ve ortakları bulunmaktan mutlak manâda münezzeh olduğunu ilan edin);

Ali Ünal

Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.

Harun Yıldırım

Şu halde akşama ulaştığınızda ya da sabah kalktığınızda, yüceler yücesi Allah'ı anın;

Mustafa İslamoğlu

Öyleyse (namaz [dua] ile) Allah’ın yüceliğini zikredin/anın; akşamladığnız[akşam ve yatsı]da ve sabaha kavuştuğunuz zaman!

Sadık Türkmen

Akşam vaktine ve sabah vaktine girdiğinizde de Allah her türlü eksikliklerden uzaktır.

İlyas Yorulmaz

Öyleyse akşam ve sabah vaktinde Allah’ı tesbih edin (münezzeh kılın)!

İmam İskender Ali Mihr