RÛM SURESİ 18. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
وَلَهُ الْحَمْدُ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ ﴿١٨﴾
RÛM SURESİ 18. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lehu | ve ona aittir, ona mahsustur |
el hamdu | hamd |
fî | içinde, ...'de |
es semâvâti | semalar, gökler |
ve el ardı | ve arz, yer |
ve aşiyyen | ve gündüzün sonu, ikindi vakti |
ve hîne | ve o vakit, o zaman |
tuzhırûne | öğle vaktine girdiniz |
Ve göklerde ve yerde hamd, O’na mahsustur. İkindide ve öğle vaktinde (O’na hamdedin)!
RÛM SURESİ 18. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Göklerde ve yerde hamd O’na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah’ı tespih edin.
Diyanet İşleri
Ve onadır hamd göklerde ve yeryüzünde; ve tenzîh edin onu gündüzün sonlarında ve öğle vaktinde.
Abdulbaki Gölpınarlı
(17-18) Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.
Adem Uğur
Ki, semâlarda ve arzda Hamd O'na aittir. . . Güneşin tam tepede olduğu ya da kaybolmaya yüz tuttuğu süreçte!
Ahmed Hulusi
Gündüzün sonuna doğru, ikindi vaktinde, öğle vaktine eriştiğinizde, göklerde ve yerde yalnız ona hamdolsun.
Ahmet Tekin
Göklerde ve yerde hamd O'na aittir. Gündüzün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de (O'nu tesbih edin). [1]
Ahmet Varol
Hamd O'nundur; göklerde ve yerde, günün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de.
Ali Bulaç
Göklerde ve yerde hamd O’nundur. İkindi vaktinde de, öğleye girdiğiniz vakitte de (öğle ile ikindi namazını kılın ve Allah’ı tesbih edin).
Ali Fikri Yavuz
(17-18) Aksamlarken ve sabahlarken, ogle ve ikindi vaktinde Allah'i (ki goklerde ve yerde hamd O'na mahsustur) tesbih edin, namaz kilin.
Bekir Sadak
Hamd (her türlü güzel övgü) göklerde de, yerde de O'na mahsustur, (övülmeğe ancak O lâyıktır). İkindi vaktinde de, öğleye girerken de (O'nu tesbîh edin, namaz kılın).
Celal Yıldırım
(17-18) Akşamlarken ve sabahlarken, öğle ve ikindi vaktinde Allah'ı -ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur- tesbih edin, namaz kılın.
Diyanet İşleri (eski)
(17-18) Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.
Diyanet Vakfi
Akşam ve öğle tatilinde göklerde ve yerde tüm övgüler O'nadır.
Edip Yüksel
Hem hamd ona Göklerde ve Yerde ve ikindileyin ve o zaman ki öğle edersiniz
Elmalılı Hamdi Yazır
Göklerde ve yerde, ikindileyin ve öğleye erdiğiniz zaman da hamd O'na mahsustur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Göklerde ve yerde, ikindileyin de, öğleye erdiğiniz zaman da hamd O'na mahsustur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Göklerde ve yerde, günün sonunda, öğleye erdiğiniz zaman da hamd O'nundur.
Seyyid Kutub
Hamd O'nundur; göklerde ve yerde, günün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de.
Gültekin Onan
Göklerde ve yerde hamd Onundur. Gündüzün nihâyetinde de, öğle vakfına vardığınız vakıtda da (Allâhı tenzîh ve tesbîh edin, namaz kılın).
Hasan Basri Çantay
Hâlbuki göklerde ve yerde hamd, O’na mahsustur. Akşama doğru ve öğlene girdiğiniz zaman da (Allah’ı tesbîh edin! İkindi ve öğle namazını kılın)!
Hayrat Neşriyat
Ve hamd, O'nadır. Göklerde de, yerde de, günün sonunda da, öğleye erdiğiniz vakitte de.
İbni Kesir
Göklerde ve yerde her türlü övgünün O'na mahsus olduğunu (görerek) öğle vaktinde de sonrasında da (O'nu yüceltin).
Muhammed Esed
Ve hamd, göklerde ve yerde O'na mahsustur ve gündüzün nihâyetinde de ve öğle vaktine vardığınızda da.
Ömer Nasuhi Bilmen
Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde de (Allah'ı tesbih edin).
Ömer Öngüt
Göklerde ve yerde hamd kendisine ait olanı, yatsılayın ve öğleyin de (tesbih ve hamd edin).
Şaban Piriş
Göklerde ve yerde hamd, güzel övgü O’na mahsustur. İkindi vaktinde de, öğleye girerken de, O’nu takdis ve tenzih edin, namaz kılın!
Suat Yıldırım
Göklerde ve yerde, günün sonunda da, öğleye erdiğiniz zaman da hamd, O'na mahsustur.
Süleyman Ateş
Hamd O'nundur; göklerde de, yerde de, günün sonunda da ve öğleye erdiğiniz vakit de.
Tefhim-ul Kuran
Göklerde ve yerde hamd Ona aittir. Gündüzün sonuna doğru ve öğleye eriştiğiniz zaman da Onu tesbih edin.
Ümit Şimşek
Göklerde ve yerde hamt da O'na; gün sonunda da öğleye erdiğinizde de.
Yaşar Nuri Öztürk
Göklerde ve yerde her türlü eksiksiz övgünün, O'na mahsus olduğunu görerek, öğle ve akşam vaktine girerken de, O'nun şanını yüceltin.
Abdullah Parlıyan
(17-18) O halde, akşama ulaştığınızda, sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbîh ediniz/namaz kılınız! Göklerde ve yerde övgü O'na aittir.[420]
Bayraktar Bayraklı
Göklerde ve yerde her türlü övgü O'na mahsustur. İkindi vaktinde de, öğleye girdiğiniz vakitte de (öğle ile ikindi namazını kılın ve Allah'ı tesbih edin).
Cemal Külünkoğlu
Göklerde ve yerde; günün sonunda da öğleye girerken de bütün güzel övgüler O'na mahsustur.
Kadri Çelik
İkindi vaktinde ve öğleye girdiğinizde de ilan edin ki, göklerde ve yerde bütün hamd sadece O’na mahsustur.
Ali Ünal
Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.
Harun Yıldırım
Göklerde ve yerde her tür sena ve övgüye layık tek varlık O olduğuna göre, öğleyin ve akşama girerken de (O'nu anın).
Mustafa İslamoğlu
Övgü o’na mahsustur, göklerde de yeryüzünde de; gündüzün sonunda [ikindi vaktinde], öğleye erdiğiniz zaman da!
Sadık Türkmen
Göklerde ve yerde, gece ve gündüzün orta vaktinde övülmeye layık olan yalnızca O dur.
İlyas Yorulmaz
Ve göklerde ve yerde hamd, O’na mahsustur. İkindide ve öğle vaktinde (O’na hamdedin)!
İmam İskender Ali Mihr