RÛM SURESİ 34. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
لِيَكْفُرُوا بِمَا آتَيْنَاهُمْ فَتَمَتَّعُوا فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ ﴿٣٤﴾
RÛM SURESİ 34. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
li yekfurû | inkâr etsinler |
bimâ | şeyler |
âteynâ-hum | onlara verdik |
fe | böylece |
temetteû | metalansınlar |
fe | bundan sonra, fakat |
sevfe | yakında |
ta'lemûne | bileceksiniz |
Onlara verdiklerimizi inkâr etsinler. Böylece metalansınlar (faydalansınlar). Yakında bilecekler.
RÛM SURESİ 34. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkâr etsinler bakalım! Haydi (şimdilik) yararlanın, ama yakında bileceksiniz.
Diyanet İşleri
Şirk koşarlar, onlara verdiğimiz nîmetlere nankörlük etmek için; şimdilik geçinin bakalım, yakında bilip anlarsınız.
Abdulbaki Gölpınarlı
Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler bakalım! Haydi sefa sürün; ama yakında bileceksiniz!
Adem Uğur
Kendilerine verdiklerimize nankörlükleri açığa çıksın diye. . . Hadi (geçici şeylerden) zevklenin bakalım; yakında bileceksiniz.
Ahmed Hulusi
Kendilerine ihsan ettiklerimize nankörlük etsinler, bakalım. Haydi zevk-u safa sürün. Yakında her şeyi öğreneceksiniz.
Ahmet Tekin
Kendilerine verdiğimize karşı nankörlük etmek için (böyle yaparlar). Yararlanın bakalım. Yakında bileceksiniz.
Ahmet Varol
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Öyleyse metalanıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz.
Ali Bulaç
Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkâr etmek için (bunu yaparlar). Haydi zevk edib yaşayın, yakında (ahirette size ne yapılacağını) bileceksiniz.
Ali Fikri Yavuz
(33-34) Insanlar bir darliga ugrayinca Rablerine donerek O'na yalvarirlar, sonra Allah katindan onlara bir rahmet tattirinca iclerinden bir takimi kendilerine verdiklerimize nankorluk ederek Rablerine es kosarlar. Safa surun bakalim, yakinda goreceksiniz.
Bekir Sadak
(33-34) İnsanlara bir zarar dokununca gönülden yönelerek Rablarına yalvarırlar. Sonra da kendi katından onlara bir rahmet tattırınca, bir de bakarsın ki onlardan bir kısmı Rablarına ortak koşarlar. Böylece kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ederler. Öyle ise eğlenip yararlanın yararlanabildiğiniz kadar, ileride (gerçeği) anlayıp öğreneceksiniz (ama neden sonra).
Celal Yıldırım
(33-34) İnsanlar bir darlığa uğrayınca Rablerine dönerek O'na yalvarırlar, sonra Allah katından onlara bir rahmet tattırınca içlerinden bir takımı kendilerine verdiklerimize nankörlük ederek Rablerine eş koşarlar. Safa sürün bakalım, yakında göreceksiniz.
Diyanet İşleri (eski)
Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler bakalım! Haydi sefa sürün; ama yakında bileceksiniz!
Diyanet Vakfi
Böylece kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ederler. Zevklenin bakalım; ileride bileceksiniz.
Edip Yüksel
Ki kendilerine verdiğimiz ni'mete küfran etsinler, haydi zevk edin bakalım yarın bileceksiniz
Elmalılı Hamdi Yazır
kendilerine verdiğimiz nimete nankörlük etsinler diye. Haydi, zevkinizi sürün bakalım, yarın bileceksiniz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Bunu da kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmek için yaparlar. Haydi geçinedurun bakalım, yakında bileceksiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Böyle yaparlar ki kendilerine verdiğimiz nimete karşı nankörlük etsinler. Haydi! Biraz eğlenin bakalım, yakında sonunuzun ne olduğunu bileceksiniz.
Seyyid Kutub
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize küfretsinler diye. Öyleyse metalanıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz.
Gültekin Onan
Kendilerine verdiğimiz (ni'metler) e nankörlük etmeleri için. Hele zevk ede durun, yakında bileceksiniz!
Hasan Basri Çantay
Tâ ki kendilerine verdiğimiz şeylere (ni'metlere) nankörlük etsinler! Şimdi zevk edin(bakalım)! Artık ileride bileceksiniz!
Hayrat Neşriyat
Kendilerine verdiğimize nankörlük etmeleri için. Sefa sürün bakalım, yakında bileceksiniz.
İbni Kesir
(sanki) kendilerine bahşettiğimiz (nimetler)e karşı nankörlüklerini göstermek istiyorlar. Madem böyle (düşünüyorsunuz,) bu (kısa) ömrünüzün tadını çıkarın ama zamanı geldiğinde (gerçeği) göreceksiniz!
Muhammed Esed
Onlara verdiklerimize nankörlük yapsınlar için (öyle şirke düşerler) imdi faidelenip durunuz, artık yakında bileceksiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ki, kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler. Safâ sürün bakalım! Yakında bileceksiniz!
Ömer Öngüt
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler bakalım, haydi biraz daha geçinin. Yakında bilip anlayacaksınız.
Şaban Piriş
(33-34) İnsanlar bir derde düşünce, başka her şeyi unutarak yalnız Rab’lerine gönülden yalvarırlar; sonra Allah onlara nezdinden bir rahmet ve bolluk tattırınca, bir de bakarsın ki onlardan bir kısmı Rab’lerine eş, ortak koşuyor ve böylece Allah’ın nimetlerine nankörlük ediyorlar. De ki: "Bir süre eğlenin bakalım, yakında öğrenirsiniz!"
Suat Yıldırım
(Böyle yaparlar) ki kendilerine verdiğimiz (ni'met)e karşı nankörlük etsinler. Şimdi zevk içinde yaşayın bakalım, yakında (sonunuzun ne olduğunu) bileceksiniz.
Süleyman Ateş
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Öyleyse metalanıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz.
Tefhim-ul Kuran
Böylece, kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük ederler. Nasiplenedurun bakalım, yakında göreceksiniz.
Ümit Şimşek
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler diye. Haydi, yararlanın/zevklenin! Yakında bileceksiniz...
Yaşar Nuri Öztürk
Sanki kendilerine verdiğimiz nimetlere karşı, nankörlüklerini göstermek istiyorlar. Madem böyle düşünüyorsunuz, şimdilik bu kısa ömrünüzün tadını çıkarın, ama yakında bilip anlarsınız.
Abdullah Parlıyan
Kendilerine bahşettiğimiz nimetlere karşı nankörlük etsinler bakalım. Haydi, sefa sürün; fakat yakında öğreneceksiniz.
Bayraktar Bayraklı
(33-34) İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra Rableri, onlara kendinden bir rahmet tattırınca, içlerinden bir grup kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük ederek, başka güçleri Rablerinin ilahlığına ortak koşarlar. Haydi! Bir süre eğlenin bakalım, yakında (Allah'tan başka varlıklara tanrısal nitelikler yüklemenin ne olduğunu) bileceksiniz.
Cemal Külünkoğlu
Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler (bakalım)! Öyleyse faydalanıp yararlanın; artık yakında bileceksiniz!
Kadri Çelik
Böylece kendilerine verdiğimiz onca nimetlere nankörlük ederler. Salın bakalım kendinizi dünya hayatının geçici zevklerine. Bir gün gelecek ve yaptıklarınızın ne demek olduğunu elbette bileceksiniz.
Ali Ünal
Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler bakalım! Haydi sefa sürün; ama yakında bileceksiniz!
Harun Yıldırım
sonuçta kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmiş olurlar. Haydi bakalım, siz de bir miktar safa sürün; nasıl olsa zamanı gelince (gerçeği) öğreneceksiniz!
Mustafa İslamoğlu
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ederler. Haydi, nimetler içinde biraz eğlenin! Ama yakında bileceksiniz.
Sadık Türkmen
Onlar şimdilik (Rablerinin nimetlerini) inkâr etsinler ve verdiklerimizle bir müddet hayatlarını devam etsinler. Sonra bilecekler.
İlyas Yorulmaz
Onlara verdiklerimizi inkâr etsinler. Böylece metalansınlar (faydalansınlar). Yakında bilecekler.
İmam İskender Ali Mihr