RÛM SURESİ 52. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
فَإِنَّكَ لَا تُسْمِعُ الْمَوْتَى وَلَا تُسْمِعُ الصُّمَّ الدُّعَاء إِذَا وَلَّوْا مُدْبِرِينَ ﴿٥٢﴾
RÛM SURESİ 52. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | o zaman, öyleyse |
inne-ke | muhakkak ki sen |
lâ tusmiu | duyuramazsın, işittiremezsin |
el mevtâ | ölüler |
ve lâ tusmiu | ve duyuramazsın, işittiremezsin |
es summe | sağırlar |
ed duâe | çağrı, davet |
izâ vellev | döndükleri zaman, dönüp gittikleri zaman |
mudbirîne | arkalarına dönenler |
Öyleyse muhakkak ki sen ölülere duyuramazsın, arkalarına dönüp gittikleri zaman sağırlara da daveti duyuramazsın.
RÛM SURESİ 52. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Şüphesiz, sen ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri zaman çağrıyı sağırlara da işittiremezsin.
Diyanet İşleri
Hiç şüphe yok ki sen, sesini duyuramazsın ölüye ve ardına dönüp giderlerken dâvetini duyuramazsın sağırlara.
Abdulbaki Gölpınarlı
(Resûlüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin.
Adem Uğur
Muhakkak ki sen (bilgisizce kendini toprakta yok olup gidecek beden sanan) ölülere işittiremezsin; (Hakk'a) arkalarını dönüp gittiklerinde sağırlara da işittiremezsin!
Ahmed Hulusi
Elbette sen, tebliğini ölüler gibi duygusuz olanlara duyuramazsın. İkballerine ve istikballerine sırt çevirip arkalarını dönüp giderlerken, hakkı duymak istemeyerek sağır kesilenlere de tebliğini duyuramazsın.
Ahmet Tekin
Doğrusu sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Ahmet Varol
Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Ali Bulaç
Bunun için sen (Ey Rasûlüm, onlar) arkalarını dönmüş giderlerken, (hakka olan) o daveti, (kalbleri) ölülere duyuramazsın ve sağırlara da işittiremezsin.
Ali Fikri Yavuz
Tabiidir ki sen olulere katiyyen isittiremezsin; donup giden sagirlara da cagriyi duyuramazsin.
Bekir Sadak
Çünkü gerçekten sen ölülere işittiremezsin; arkasını çevirip giden sağırlara da daveti duyuramazsın.
Celal Yıldırım
Tabiidir ki sen ölülere katiyyen işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Diyanet İşleri (eski)
(Resûlüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin.
Diyanet Vakfi
Sen ne ölülere işittirebilirsin, ne de arkalarını dönüp giden sağırlara çağrıyı duyurabilirsin.
Edip Yüksel
Çünkü sen ölülere işittiremezsin, o da'veti sağırlara da işittiremezsin, arkalarını dönmüş giderlerken
Elmalılı Hamdi Yazır
Çünkü sen ölülere işittiremezsin. O daveti arkalarını dönmüş giderlerken sağırlara da duyuramazsın.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Çünkü sen ölülere işittiremezsin. O daveti, arkalarını dönmüş giderlerken sağırlara da duyuramazsın.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ey Muhammed! Sen ölülere işittiremezsin; arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrını işittiremezsin.
Seyyid Kutub
Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Gültekin Onan
Bunun için sen — arkalarına dönüb giderlerken — o da'veti ölülere de duyuramazsın, sağırlara da işitdiremezsin.
Hasan Basri Çantay
O hâlde, şübhesiz ki sen ölülere işittiremezsin; arkalarını dönen kimseler olarak yüz çevirirlerken, o sağırlara da da'veti(ni) işittiremezsin!
Hayrat Neşriyat
Bunun için sen; ölüye katiyyen işittiremezsin. Dönüp giden sağırlara da daveti duyuramazsın.
İbni Kesir
Elbette sen ölülere asla duyuramazsın ve sırtlarını (sana) dönüp uzaklaşan (kalbi) sağırlara (da)!
Muhammed Esed
Çünkü sen o dâveti ölülere duyuramazsın ve arkalarına dönüp giderlerken sağırlara da duyuramazsın.
Ömer Nasuhi Bilmen
Gerçek şu ki sen ölülere işittiremezsin. Arkalarını dönüp giden sağırlara da dâvetini duyuramazsın.
Ömer Öngüt
Sen, ölüye sesini duyuramazsın, arkasını dönüp gittiği zaman sağırlara çağrını duyuramazsın.
Şaban Piriş
Şunu bil ki: Sen ne ölülere sesini duyurabilirsin, ne de arkasını dönüp uzaklaşan sağırlara bu dâveti işittirebilirsin.
Suat Yıldırım
Sen de ölülere söz dinletemezsin; arkalarını dönüp giden sağırlara çağrıyı işittiremezsin.
Süleyman Ateş
Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Tefhim-ul Kuran
Sen ölülere söz dinletemezsin; arkasını dönüp giden sağırlara da çağrını duyuramazsın.
Ümit Şimşek
Artık sen ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri takdirde sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Yaşar Nuri Öztürk
Elbette sen ölülere, asla duyuramazsın ve sırtlarını dönüp uzaklaşan, kalbi sağırlara da asla duyuramazsın.
Abdullah Parlıyan
Elbette sen manen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken manen sağırlara o daveti işittiremezsin.
Bayraktar Bayraklı
Şüphesiz, sen ölülere söz dinletemezsin; arkasını dönüp giden sağırlara da çağrını duyuramazsın.
Cemal Külünkoğlu
Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Kadri Çelik
Bu sebeple (ey Rasûlüm,) sen ölülere hiçbir şeyi duyuramazsın; davetini arkasını dönüp uzaklaşan sağırlara da duyuramazsın.
Ali Ünal
(Resûlüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin.
Harun Yıldırım
Şu da bir gerçek ki sen asla ölülere duyuramazsın; arkasını dönüp uzaklaşırken her tür davete sağır kesilenlere de duyuramazsın.
Mustafa İslamoğlu
Şüphesiz ki sen ölülere işittiremezsin! Ve çağrıyı; arkalarını dönmüş giderlerken, sağırlara da duyuramazsın!
Sadık Türkmen
Sen ölülere işittiremezsin. Arkalarını döndüklerinde sağır olanlara çağrını duyuramazsın.
İlyas Yorulmaz
Öyleyse muhakkak ki sen ölülere duyuramazsın, arkalarına dönüp gittikleri zaman sağırlara da daveti duyuramazsın.
İmam İskender Ali Mihr