Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.

أَوَلَمْ يَتَفَكَّرُوا فِي أَنفُسِهِمْ مَا خَلَقَ اللَّهُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ وَأَجَلٍ مُّسَمًّى وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ النَّاسِ بِلِقَاء رَبِّهِمْ لَكَافِرُونَ ﴿٨﴾

30/RÛM SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): E ve lem yetefekkerû fî enfusihim, mâ halakallâhus semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ illâ bil hakkı ve ecelin musemmâ(musemmen) ve inne kesîran minen nâsi bi likâi rabbihim le kâfirûn(kâfirûne).

“Kendileri hakkında da düşünmediler mi? Allâh, göklerle yeri hak ve belirtilen bir ecel olaraktan başka yaratmamıştır. Şüphesiz insanların çoğu da, Rableri ile karşılaşmayı gerçekten inkâr edenlerdir.”

مُنِيبِينَ إِلَيْهِ وَاتَّقُوهُ وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَلَا تَكُونُوا مِنَ الْمُشْرِكِينَ ﴿٣١﴾

30/RÛM SURESİ-31. AYET (Meâlleri Kıyasla): Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).

(31-32) “Kendisine yönelenler olarak, O’ndan da korkun. Namazı da kılın. Dinlerini parçalayan ve bölükler olanlardan, müşriklerden de olmayın. Her zümre yanlarında bulunanla böbürlenenlerdir.”