SÂD SURESİ 39. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır.
هَذَا عَطَاؤُنَا فَامْنُنْ أَوْ أَمْسِكْ بِغَيْرِ حِسَابٍ ﴿٣٩﴾
SÂD SURESİ 39. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
hâzâ | bu (bunlar) |
atâu-nâ | bizim atâmız, ihsanımız |
femnun | artık ni'metlendir, ver, lütufta bulun |
ev | veya |
emsik | tut, verme |
bi gayri | olmaksızın |
hisâbin | hesap |
Bunlar bizim atâmızdır (ihsanımızdır, verdiklerimizdir). Artık dilediğine hesapsız ver veya verme.
SÂD SURESİ 39. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
“İşte bu bizim ihsanımızdır. Artık sen de (istediğine) hesapsızca ver yahut verme” dedik.
Diyanet İşleri
Bu, bizim vergimizdir demiştik, istersen sayısız olarak sen de ihsân et; istersen elini yum, verme.
Abdulbaki Gölpınarlı
İşte bu bizim bağışımızdır. İster ver, ister (elinde) tut; hesapsızdır dedik.
Adem Uğur
"İşte bu (sana özel tasarruf edeceğin mülk) bizim hibemizdir; öyleyse ister ver ister verme, sınırsızca kullan!"
Ahmed Hulusi
İşte bunlar bizim ihsanımız. Artık ister başkalarına ikram et. İster elinde tut. Bunun hesabı sana sorulmayacak.
Ahmet Tekin
Bu bizim ihsanımızdır. Artık dilediğine ver veya tut. (Bunun) bir hesabı yoktur.
Ahmet Varol
"İşte bu, bizim vergimizdir. (Ey Süleyman) Artık sen de hesaba vurmaksızın, ver ya da tut."
Ali Bulaç
(Biz buyurduk ki): “- Bu bizim ihsanımızdır. Artık dilediğine hesabsız olarak ver, yahud tut (verme, ey Süleyman).
Ali Fikri Yavuz
«ste Bizim bagisimiz budur; ister ver, ister tut, hesapsizdir.» dedik.
Bekir Sadak
(Ey Süleyman !) İşte bu bizim vergimizdir, sen de bol bol ver veya yanında tut, hesapsızdır.
Celal Yıldırım
'İşte Bizim bağışımız budur; ister ver, ister tut, hesapsızdır.' dedik.
Diyanet İşleri (eski)
«İşte bu bizim bağışımızdır. İster ver, ister (elinde) tut; hesapsızdır» dedik.
Diyanet Vakfi
'Bu bizim bağışımızdır. İster ver, ister tut, tükenmez.'
Edip Yüksel
Bu işte, dedik: bizim atâmız artık diler kerem et, diler imsâk, hisabı yok.
Elmalılı Hamdi Yazır
İşte bu bizim ihsanımızdır. Artık dilersen başkasına ver, dilersen verme. Hesabı yok, dedik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
«İşte bu, bizim ihsanımızdır. Artık sen dilersen başkalarına ver veya verme. Bundan hesaba çekilmeyeceksin» dedik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
İşte bizim bağışımız budur; «ister ver, ister tut, hesapsızdır» dedik.
Seyyid Kutub
"İşte bu, bizim vergimizdir. (Ey Süleyman) Artık sen de hesaba vurmaksızın, ver ya da tut."
Gültekin Onan
(Dedik ki:) «Bu, bizim vergimizdir. Artık (dilediğine) hesabsız ver, yahud tut (kıs)».
Hasan Basri Çantay
Bu bizim ihsânımızdır; artık ister (dilediğine) hesabsız olarak ver, ister tut!
Hayrat Neşriyat
Bu, bizim bağışımızdır. Artık ister hesabsızca ver, ister tut.
İbni Kesir
(Ve ona dedik:) "Bu Bizim hediyemizdir, onu hiçbir hesap yapmadan başkalarına dilediğin gibi vermen yahut elinde tutman sana kalmıştır!"
Muhammed Esed
(Dedik ki:) «Bu Bizim ihsanımızdır. Artık dilediğine hesapsız ikram et ve tutuver.»
Ömer Nasuhi Bilmen
İşte bu bizim bağışımızdır. Sen de bol bol ver, veya yanında tut, hesapsızdır.
Ömer Öngüt
Bu, bizim hesapsız bağışımızdır. İster ver, ister tut.
Şaban Piriş
Buyurduk: "Süleyman! İşte bu, sana ihsanımızdır. İster dağıt, ister yanında tut, bu hesapsızdır."
Suat Yıldırım
"Bu bizim ihsânımızdır. Artık dilediğine ver veya verme, hesapsızdır." (dedik).
Süleyman Ateş
«İşte bu, bizim vergimizdir. (Ey Süleyman) Artık sen de hesaba vurmaksızın, ver ya da tut.»
Tefhim-ul Kuran
'Bu bizim armağanımızdır,' dedik. 'İster ver, ister tut; hesabı sorulmaz.'
Ümit Şimşek
Bu, bizim lütfumuzdur; ister ver, ister elinde tut. Hesap yok...
Yaşar Nuri Öztürk
Ve O'na “Bu devlet ve bu saltanat bizim sana hediyemizdir. Sana verilen bu nimetlerden dilediğine hesapsız ver, veya elinde tut serbestsin” dedik.
Abdullah Parlıyan
İşte bu, bizim ihsanımızdır. “Sen onu ister dilediğine ver, ister verme, sorulmazsın” dedik.
Bayraktar Bayraklı
(Ve ona dedik ki: Ey Süleyman!) “Bu Bizim lütfumuzdur. Onu hiçbir hesap yapmadan başkalarına dilediğin gibi vermen yahut elinde tutman sana kalmıştır!”
Cemal Külünkoğlu
“İşte bu, bizim hesapsız ihsanımızdır. (Ey Süleyman!) Artık dilersen (başkalarına) ihsan et, dilersen de (elinde) tut.”
Kadri Çelik
“Bütün bunlar, sana hesapsız ihsanımızdır,” dedik, “istersen sen de (eksilir endişesine kapılmadan) onlardan başkasına ihsanda bulunabilirsin, istersen hiç bulunmazsın. Her iki durumda da sorguya çekilecek değilsin.”
Ali Ünal
"İşte bu bizim bağışımızdır. İster ver, ister tut; hesapsızdır" dedik.
Harun Yıldırım
(Ve ona şöyle dedik): "İşte bu Bizim ikramımızdır; artık onu ister hiçbir hesap yapmadan karşılıksız ver, istersen elinde tut!"
Mustafa İslamoğlu
“işte bu bizim bağışımızdır. Artık sen de (istersen) ver ya da (istersen) tut! Hesap yok” (dedik).
Sadık Türkmen
Bunlar sana bizim bağışladıklarımız. Bunları iyilik yapmak için de verebilirsin, istediğin kadar kendi elinde de tutabilirsin.
İlyas Yorulmaz
Bunlar bizim atâmızdır (ihsanımızdır, verdiklerimizdir). Artık dilediğine hesapsız ver veya verme.
İmam İskender Ali Mihr