Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.


فَنَبَذْنَاهُ بِالْعَرَاء وَهُوَ سَقِيمٌ ﴿١٤٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe nebeznâ-hu bi el arâi ve huve sakîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, sonunda, bunun üzerine
nebeznâ-hu onu attık
bi el arâi boş bir alan
ve huve ve o
sakîmun hasta, bitkin

Bunun üzerine onu, bitkin (hasta) bir halde boş bir alana (sahile) attık.

SÂFFÂT SURESİ 145. Ayeti Ali Bulaç Meali

Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık.

Ali Bulaç