SÂFFÂT SURESİ 145. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.
فَنَبَذْنَاهُ بِالْعَرَاء وَهُوَ سَقِيمٌ ﴿١٤٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
nebeznâ-hu
bi el arâi
ve huve
sakîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | artık, sonunda, bunun üzerine |
nebeznâ-hu | onu attık |
bi el arâi | boş bir alan |
ve huve | ve o |
sakîmun | hasta, bitkin |
Bunun üzerine onu, bitkin (hasta) bir halde boş bir alana (sahile) attık.
SÂFFÂT SURESİ 145. Ayeti Süleyman Ateş Meali
(Ama balığın karnında bizi andı, tesbih etti, biz de) Onu hasta bir halde ağaçsız, çıplak bir yere attık.
Süleyman Ateş