Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.


فَإِنَّهُمْ لَآكِلُونَ مِنْهَا فَمَالِؤُونَ مِنْهَا الْبُطُونَ ﴿٦٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe inne-hum le âkilûne min-hâ fe mâliûne min hâ el butûni
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, böylece, ve
inne-hum muhakkak ki onlar
le elbette, mutlaka
âkilûne yiyenler, yiyecek olanlar
min-hâ ondan
fe o zaman, böylece
mâliûne dolduranlar, dolduracak olanlar
min hâ ondan
el butûni karınlar

Muhakkak ki onlar, mutlaka ondan (zakkum ağacından) yiyecek, böylece onunla karınlarını dolduracak (doyuracak) olanlardır.

SÂFFÂT SURESİ 66. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali

Artık hiç tartışmasız, onlar, ondan yiyecekler, böylelikle karınlarını da ondan dolduracaklar.

Tefhim-ul Kuran