Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.


وَالَّذِينَ يَسْعَوْنَ فِي آيَاتِنَا مُعَاجِزِينَ أُوْلَئِكَ فِي الْعَذَابِ مُحْضَرُونَ ﴿٣٨﴾


SEBE SURESİ 38. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ellezîne yes'avne fî âyâti-nâ muâcizîne ulâike el azâbi muhdarûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ellezîne ve onlar
yes'avne çalışırlar
fî âyâti-nâ âyetlerimiz konusunda, hakkında
muâcizîne aciz bırakanlar
ulâike işte onlar, onlar
içinde
el azâbi azap
muhdarûne hazır bulunanlar

Ve âyetlerimizi aciz (hükümsüz) bırakmak için çalışanlar, işte onlar azap içinde (azabın daha kötüsü için) hazır bulunanlardır.

SEBE SURESİ 38. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Âyetlerimizi geçersiz kılmak için yarışanlar var ya, işte onlar azap için hazır bulundurulacaklar.

Diyanet İşleri

Ve onlar ki delillerimizi boşa çıkarmaya uğraşırlar, onlardır, azapta hazır bulundurulanlar.

Abdulbaki Gölpınarlı

Ayetlerimizi boşa çıkarmaya çalışanlara gelince, onlar da azapla yüz yüze bırakılacaklardır.

Adem Uğur

İşaretlerimizi (uyarılarımızı) geçersiz kılmak için koşuşturanlara gelince, işte onlar sürekli azapta tutulacaklardır.

Ahmed Hulusi

Bizim kendilerine gücümüzün yetmeyeceğini, bizim koyduğumuz kuralların dışına çıkıp yakalarını kurtaracaklarını zannederek âyetlerimizi, Kur’ân’ımızı, ilkelerimizi hükümsüz, tesirsiz bırakmak için birbirlerini geride bırakırcasına çalışan güç ve iktidar sahipleri, ilim adamları ve yazarlar ise azapla yüz yüze bırakılacaklardır.

Ahmet Tekin

Ayetlerimiz konusunda (mü'minleri) acze düşürmek için koşuşturanlara gelince işte onlar da azabın içine getirilirler.

Ahmet Varol

Ayetlerimizi etkisiz bırakmak için çaba harcayanlar; işte onlar da azabın içine getirilmişlerdir.

Ali Bulaç

Âyetlerimizi reddetmek için yarışırcasına gayret sarfedenler ise, onlar cehennem azabına hazırlanmışlardır.

Ali Fikri Yavuz

Ayetlerimizde Bizi aciz birakmaga yeltenenler, iste onlar, azabla yuz yuze birakilirlar.

Bekir Sadak

(Bizi) âciz bırakacaklarını sanarak âyetlerimiz hakkında (olumsuz yönde) uğraşıp çaba gösterenlere gelince: İşte onlar azâb içinde bekletileceklerdir.

Celal Yıldırım

Ayetlerimizi etkisiz kılmaya çalışanlar; işte onlar, azabla yüz yüze bırakılırlar.

Diyanet İşleri (eski)

Âyetlerimizi boşa çıkarmaya çalışanlara gelince, onlar da azapla yüz yüze bırakılacaklardır.

Diyanet Vakfi

Ayetlerimize meydan okuyanlar azapta kalacaklar.

Edip Yüksel

Âyetlerimizi hukümsüz bırakmak için yarış ederek çalışanlar ise hakkın huzuruna onlar azâb içinde ihzar edileceklerdir

Elmalılı Hamdi Yazır

Ayetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışarak çalışanlara gelince onlar, hakkın huzuruna azap içinde celbedileceklerdir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara gelince, işte onlar Hakk'ın huzuruna azab içinde getirileceklerdir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Bizimle başa çıkabileceklerini sanarak olanca güçleri ile ayetlerimize karşı çıkanlara gelince onlar azapla başbaşa kalacaklardır.

Seyyid Kutub

Ayetlerimizi etkisiz bırakmak için çaba harcayanlar, işte onlar da azabın içine getirilmişlerdir.

Gültekin Onan

Birbiriyle yarışırcasına âyetlerimizin içinde koşanlar (yok mu?) onlar da azabın içerisine ihzaaren getirilenlerdir.

Hasan Basri Çantay

Âyetlerimiz(i ibtâl) husûsunda (güyâ bizi) acze düşürmeye çalışan kimseler olarak(yarışırcasına) uğraşanlara gelince, işte onlar (o gün) azâb içinde hazır bulundurulacak olanlardır.

Hayrat Neşriyat

Ayetlerimizde bizi aciz bırakmaya çalışanlar, işte onlar azabla yüzyüze bırakılmışlardır.

İbni Kesir

Mesajlarımızı etkisiz kılmak için çaba gösterenler ise azapla yüzyüze geleceklerdir.

Muhammed Esed

Ve o kimseler ki âyetlerimiz hakkında (bizi) aciz sanar oldukları halde koşar dururlar. Onlar azap içinde ihzar edilmiş kimselerdir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Âyetlerimizi boşa çıkarmaya çalışanlar yok mu? Onlar azapla yüz yüze bırakılacaklardır.

Ömer Öngüt

Ayetlerimizi geçersiz kılmak için koşturanlar ise, işte onlar, azaba hazırlananlardır.

Şaban Piriş

Âyetlerimize karşı koymak için Peygamberlerimizle mücadele edenler ve elimizden kaçıp kurtulacaklarını zannedenler ise zorla getirilip azabın içine atılacaklardır.

Suat Yıldırım

Âyetlerimizi etkisiz kılmağa çalışanlara gelince, onlar da azâbın içine getirileceklerdir.

Süleyman Ateş

Ayetlerimizi etkisiz bırakmak için çaba harcayanlar; işte onlar da azabın içine getirilmişlerdir.

Tefhim-ul Kuran

Âyetlerimizi etkisiz bırakmak için yarışanlar ise, tutuklanıp azap içine atılacaklardır.

Ümit Şimşek

Ayetlerimizi hükümsüz bırakmak için koşuşanlara gelince, onlar azabın içinde hazır bulundurulacaklardır.

Yaşar Nuri Öztürk

Ayetlerimizi etkisiz kılmak için, çaba gösterenler de, azabın içine getirilip konulacaklardır.

Abdullah Parlıyan

Âyetlerimizi geçersiz kılmaya gayret edenlere gelince, işte onlar da azaba atılacaklardır.

Bayraktar Bayraklı

Âyetlerimizi geçersiz kılmak (onları etkisiz hale getirmek) için çaba gösterenler var ya, işte onlar azapla yüz yüze bırakılacaklardır.

Cemal Külünkoğlu

(Kendi akıllarınca) Aciz bırakıcılar olarak ayetlerimiz hakkında çaba harcamış olanlar (var ya), işte onlar azapta hazır bulundurulmuş olanlardır.

Kadri Çelik

Âyetlerimiz aleyhinde, onlar insanlar tarafından kabul görmesin ve neticesiz kalsın diye koşturup duranlar ise, öyleleri derdest edilip getirilecek ve azabın orta yerine bırakılacaklardır.

Ali Ünal

Ayetlerimizi boşa çıkarmaya çalışanlara gelince, onlar da azapla yüz yüze bırakılacaklardır.

Harun Yıldırım

Ama ayetlerimizin amacını geçersiz kılmaya çalışan kimseler, azabın içerisinde (yaptıklarıyla) yüzleşecekler.

Mustafa İslamoğlu

Ayetlerimizi aciz/etkisiz kılmak için koşturanlara gelince; işte onlar da azabın içinde hazır bulundurulacaklardır.

Sadık Türkmen

Ayetlerimizi etkisiz bırakmak için çaba sarf edip koşturanlar ise, azap içinde hazırda bekletileceklerdir.

İlyas Yorulmaz

Ve âyetlerimizi aciz (hükümsüz) bırakmak için çalışanlar, işte onlar azap içinde (azabın daha kötüsü için) hazır bulunanlardır.

İmam İskender Ali Mihr