Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.


فَالْيَوْمَ لَا يَمْلِكُ بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ نَّفْعًا وَلَا ضَرًّا وَنَقُولُ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا ذُوقُوا عَذَابَ النَّارِ الَّتِي كُنتُم بِهَا تُكَذِّبُونَ ﴿٤٢﴾


SEBE SURESİ 42. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe el yevme lâ yemliku ba'du-kum li ba'dın nef'an ve lâ darran ve nekûlu li ellezîne zalemû zûkû azâben nâr elletî kuntum bihâ tukezzibûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, o zaman
el yevme o gün
lâ yemliku malik olmaz, olamaz, gücü yetmez
ba'du-kum sizin bir kısmınız
li ba'dın bir kısmına, diğerlerine
nef'an fayda
ve lâ darran ve zarar vermez
ve nekûlu ve deriz, diyeceğiz
li ellezîne onlara
zalemû zalimler, zulmedenler
zûkû tadın
azâben azap
nâr ateş
elletî ki o
kuntum siz ... oldunuz
bihâ onu
tukezzibûne tekzip ediyorsunuz, inkâr ediyorsunuz, yalanlıyorsunuz

Artık o gün bir kısmınız diğerlerine fayda ve zarar vermeye malik olamaz (gücü yetmez). Zulmedenlere: "Tekzip etmiş (yalanlamış) olduğunuz ateşin azabını tadın." diyeceğiz.

SEBE SURESİ 42. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

İşte bugün birbirinize ne fayda ne de zarar verebilirsiniz. Zulmedenlere, “Yalanlamakta olduğunuz cehennem azabını tadın” deriz.

Diyanet İşleri

İşte bugün birbirinize ne bir faydanız dokunabilir, ne bir zararınız ve zulmedenlere, tadın yalanladığınız ateşin azâbını deriz.

Abdulbaki Gölpınarlı

Bugün birbirinize ne fayda, ne de zarar vermeye gücünüz yeter. Biz zalim olanlara, yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın! diyeceğiz.

Adem Uğur

İşte o süreçte, kimse kimseye ne bir fayda ve ne de bir zarar verebilir. . . (Nefsine) zulmedenlere: "Kendisini yalanladığınız o yanışın azabını tadın!" deriz.

Ahmed Hulusi

İşte bu gün birbirinize ne fayda sağlamaya, ne zarar vermeye gücünüz yeter. Biz, inkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm, işkence ve İslâm aleyhinde propaganda yapan zâlimlere, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen güç ve iktidar sahiplerine, hakka riayet etmeyenlere:
'Yalanlamakta olduğunuz ateşte yanma cezasını tadın' diyeceğiz.

Ahmet Tekin

Bugün birbirinize fayda veya zarar vermeye gücünüz yetmez. Yalanlamakta olduğunuz ateşin azabını tadın.

Ahmet Varol

Artık bugün, bir kısmınızın bir kısmınıza yarar ve zarar sağlamaya gücü yetmez. Biz de o zulmedenlere deriz ki: "Yalanlamakta olduğunuz ateşin azabını tadın."

Ali Bulaç

İşte o gün (kıyamette) birbirinize ne bir fayda vermeğe, ne de bir zarar etmeğe gücünüz yetmez. O kâfirlere (nefislerine zulmedenlere) diyeceğiz ki:” - (Dünyada) inkâr edip durduğunuz ateşin azabını tadın bakalım.”

Ali Fikri Yavuz

Zalimlere: «Yalanladiginiz atesin azibini tadin, bugun birbirinize ne fayda ve ne de zarar verebilirsiniz» deriz.

Bekir Sadak

Bugün kiminizin kiminize ne yarar, ne de zarar vermeye gücü yeter; zulmedenlere de deriz ki: Yalanlayıp durduğunuz ateşin azabını tadın !

Celal Yıldırım

Zalimlere: 'Yalanladığınız ateşin azabını tadın, bugün birbirinize ne fayda ve ne de zarar verebilirsiniz' deriz.

Diyanet İşleri (eski)

Bugün birbirinize ne fayda, ne de zarar vermeye gücünüz yeter. Biz zalim olanlara, yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın! diyeceğiz.

Diyanet Vakfi

O gün biribirinize yarar ve zarar veremezsiniz. Zalimlere, 'Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın,' deriz.

Edip Yüksel

İşte o gün ba'zınız ba'zınıza ne bir menfeate, ne de bir zarara mâlik olamaz ve o zulmedenlere deriz: tadın bakalım o yalan deyip durduğunuz ateşin azâbını

Elmalılı Hamdi Yazır

İşte o gün kiminiz kiminize ne bir yarar, ne de bir zarar verme gücüne sahip olamaz ve o zulmedenlere: «Tadın bakalım, o yalan deyip durduğunuz ateşin azabını!» deriz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

İşte o gün birbirinize ne bir menfaate, ne de bir zarara sahip olabilirsiniz. Ve biz o zulmedenlere: «Tadın bakalım o yalan deyip durduğunuz ateşin azabını!» deriz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

O zaman zalimlere deriz ki; «Bu gün biribirinize ne faydalı olabilirsiniz ve ne de zarar verebilirsiniz. Vaktiyle inkâr ettiğiniz cehennem ateşinin azabını şimdi tadınız bakalım.»

Seyyid Kutub

Artık bugün bir kısmınızın bir kısmınıza yarar ve zarar sağlamaya gücü yetmez. Biz de o zulmedenlere deriz ki: "Yalanlamakta olduğunuz ateşin azabını tadın."

Gültekin Onan

İşte bu gün birbirinize ne bir fâide, ne de bir zarar yapmıya gücünüz yetmez. O zaalimlere biz: «Tekzîb edegeldiğiniz ateşin azabını tadın» diyeceğiz.

Hasan Basri Çantay

İşte o gün, bazınız bazınıza ne bir fayda ne de bir zarara mâlik olur! Ve (biz de) o zulmedenlere: 'Tadın, kendisini yalanlamakta olduğunuz ateşin azâbını!' deriz.

Hayrat Neşriyat

İşte bugün; bir kısmınız, bir kısmınız için ne bir fayda, ne de bir zarar verebilir. Zulmetmiş olanlara da deriz ki: Yalanladığınız ateşin azabını tadın.

İbni Kesir

Ve (o Gün Allah şöyle seslenecektir): "Siz (yaratılmışlar)dan hiç biri bugün bir başkasına fayda veya zarar verecek güce sahip değildir!" Ve (o Gün) haksızlık yapanlara: "Yalanladığınız ateşin azabını (şimdi) tadın bakalım!" diyeceğiz.

Muhammed Esed

Artık bugün bazınız bazınıza ne bir fâideye ve ne de bir zarara mâlik olamaz ve zulmetmiş olanlara deriz ki: «O ateşin azabını tadınız ki, siz onu inkâr eder olmuştunuz.»

Ömer Nasuhi Bilmen

Bugün birinizin diğerine bir fayda veya zarar vermeye gücü yetmez. Biz zâlimlere: "Yalanlayıp geldiğiniz ateş azabını tadın!" deriz.

Ömer Öngüt

O gün, birbirinize fayda da zarar da veremezsiniz. Zalimlere şöyle deriz: -Yalanlamış olduğunuz ateş azabını tadın!

Şaban Piriş

İşte bugün kiminiz kiminize ne fayda, ne de zarar vermeye güç yetiremezsiniz. O kâfirlere de diyeceğiz ki: "Yalan saydığınız o ateş azabını tadın da yalan mıymış gerçek miymiş söyleyin bakalım!"

Suat Yıldırım

O gün birinizin, diğerine ne bir fayda, ne de zarar vermeğe gücü yeter. Biz zulmedenlere: "Yalanlamakta olduğunuz ateş azâbını tadın!" deriz.

Süleyman Ateş

Artık bugün, bir kısmınızın bir kısmınıza yarar ve zarar sağlamaya gücü yetmez. Biz de o zulmetmekte olanlara deriz ki: «Yalanlamakta olduğunuz ateşin azabını tadın.»

Tefhim-ul Kuran

O gün birbirinize ne bir yararınız dokunur, ne bir zararınız. Zulmedenlere ise 'Yalanlayıp durduğunuz ateş azabını tadın' buyururuz.

Ümit Şimşek

Artık o gün, birinizin diğerine yarar sağlamaya da zarar vermeye de gücü yetmez. Zulme sapanlara şöyle deriz: "O kendisini yalanlayıp durduğunuz ateş azabını tadın!"

Yaşar Nuri Öztürk

Allah da şöyle diyecek: “Siz yaratılmışlardan hiçbiri, bu gün başkasına fayda veya zarar verecek güce sahip değilsiniz.” Ve o gün, yaratılış gayesi dışında yaşayanlara denecek ki: “Yalanladığınız ateşin azabını şimdi tadın bakalım!”

Abdullah Parlıyan

O gün, bir kısmınız bir kısmınıza ne bir fayda sağlar ne de zarar verebilir. Biz, zâlimlere, “Tadın yalanlamakta olduğunuz azabı!” deriz.

Bayraktar Bayraklı

İşte o zaman zalimlere deriz ki: “Bugün birbirinize ne faydalı olabilirsiniz ve ne de zarar verebilirsiniz. Vaktiyle inkâr ettiğiniz cehennem ateşinin azabını şimdi tadınız bakalım!”

Cemal Külünkoğlu

Artık bugün, bir kısmınızın bir kısmınıza yarar ve zarar sağlamaya gücü yetmez. Biz de o zulmetmekte olanlara deriz ki: “Yalanlamakta olduğunuz ateşin azabını tadın.”

Kadri Çelik

Bugün (artık her şey ortada); birbiriniz üzerinde, karşılıklı olarak birbirinize yardım edebilecek veya zarar verebilecek ne gücünüz var ne de yetkiniz.” (Allah’a ortaklar tanımakla en büyük zulmü işlemiş bulunan) o zalimlere, “Tadın (dünyada iken) sürekli yalanladığınız Ateş azabını!” deriz.

Ali Ünal

Bugün birbirinize ne fayda, ne de zarar vermeye gücünüz yeter. Biz zalim olanlara, yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın! diyeceğiz.

Harun Yıldırım

Derken (Allah şöyle buyuracaktır): "Sizin hiçbiriniz bir diğerine bugün ne yarar, ne de zarar verecek güce asla sahip değilsiniz!" Ve o gün haddini bilmezlere şöyle sesleniriz: "Kendisini yalanlayıp durduğunuz ateşin azabını tadın bakayım!"

Mustafa İslamoğlu

Artık bugün bir kısmınızın bir kısmınıza fayda sağlamaya ve zarar vermeye gücü yetmez. Zulmedenlere: “Yalanlamış olduğunuz ateş azabını tadın!” deriz.

Sadık Türkmen

Bu gün sizin bir kısmınız, hiçbir kimseye fayda veya zarar verecek değildir. Kendilerine zulmedenlere de “Yalanlamış olduğunuz ateşin azabını tadın” deriz.

İlyas Yorulmaz

Artık o gün bir kısmınız diğerlerine fayda ve zarar vermeye malik olamaz (gücü yetmez). Zulmedenlere: "Tekzip etmiş (yalanlamış) olduğunuz ateşin azabını tadın." diyeceğiz.

İmam İskender Ali Mihr