SEBE SURESİ 5. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
وَالَّذِينَ سَعَوْا فِي آيَاتِنَا مُعَاجِزِينَ أُوْلَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مِّن رِّجْزٍ أَلِيمٌ ﴿٥﴾
SEBE SURESİ 5. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ellezîne | ve o kimseler, onlar |
seav | çalıştılar |
fî | içinde, ...'de, hakkında, konusunda |
âyâti-nâ | âyetlerimiz |
muâcizîne | aciz bırakılanlar |
ulâike | işte onlar |
lehum | onlar için vardır |
azâbun | bir azap |
min | ...'den, ...'dan |
riczin | ricz, pis, iğrenç, çirkin, azap |
elîmun | acı, elem veren |
Ve âyetlerimizi aciz bırakmak konusunda çalışanlar, işte onlar ki; onlar için elîm azaptan iğrenç bir azap vardır.
SEBE SURESİ 5. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Âyetlerimizi geçersiz kılmak için yarışırcasına çaba harcayanlar var ya; işte onlar için elem dolu, çok kötü bir azap vardır.
Diyanet İşleri
Delillerimizi boşa çıkarmaya uğraşanlara gelince: Onlar, öyle kişilerdir ki onlarındır elemli ve kötü bir azap.
Abdulbaki Gölpınarlı
Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışırcasına uğraşanlar için de, en kötüsünden, elem verici bir azap vardır.
Adem Uğur
İşaretlerimizi geçersiz kılmak için koşuşturanlara gelince, işte onlar için riczten (pislik, vehim) kaynaklanan feci bir azap vardır!
Ahmed Hulusi
Bizim kendilerine gücümüzün yetmeyeceğini, bizim koyduğumuz kuralların dışına çıkıp yakalarını kurtaracaklarını zannederek, âyetlerimizi, Kur’ân’ımızı, ilkelerimizi, hükümsüz, tesirsiz bırakmak için birbirlerini geride bırakırcasına çalışan, güç ve iktidar sahiplerine, ilim adamlarına, yazarlara en kötüsünden can yakıp inleten müthiş bir azap vardır.
Ahmet Tekin
Ayetlerimiz konusunda (mü'minleri) acze düşürmek için koşuşturanlar ise işte onlar için de en kötüsünden, pek acıklı bir azap vardır.
Ahmet Varol
(Sözde) Aciz bırakmak için ayetlerimiz hakkında çaba harcamış olanlar, işte onlar; onlar için de (en) iğrenç olanından acı bir azab vardır.
Ali Bulaç
Ayetlerimizi iptal etmek için yarışırcasına koşanlara da, azabın en kötüsünden acıklı bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz
(4-5) Allah'in, inanip yararli is isleyenlere ki onlar icin magfiret ve comertce verilmis rizik vardir ve ayetlerimizi hukumsuz birakmak icin yarisanlara ki onlara igrenc ve can yakici azap vardir islerinin karsiliklarini vermesi icin kiyamet saati gelecektir.
Bekir Sadak
(Bizi) âciz bırakmak için yarışıp âyetlerimiz hakkında (olumsuz yönde) çaba gösterenlere gelince . Onlara elem verici murdar bir azâb vardır.
Celal Yıldırım
(4-5) Allah'ın, inanıp yararlı iş işleyenlere ki onlar için mağfiret ve cömertçe verilmiş rızık vardır ve ayetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara ki onlara iğrenç ve can yakıcı azap vardır işlerinin karşılıklarını vermesi için kıyamet saati gelecektir.
Diyanet İşleri (eski)
Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışırcasına uğraşanlar için de, en kötüsünden, elem verici bir azap vardır.
Diyanet Vakfi
Ayetlerimiz ve mucizelerimize karşı meydan okuyup duranlar için acıklı ve korkunç bir ceza vardır.
Edip Yüksel
Âyetlerimizi hukümsüz bırakmak için yarışanlar, onlar için de pislikten öyle bir azâb var ki elîm
Elmalılı Hamdi Yazır
Ayetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlar için de pislikten acı bir azap vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara gelince, onlar için de pek kötü ve elem verici bir azab vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Bizimle başa çıkabileceklerini sanarak olanca güçleri ile ayetlerimize karşı çıkanlara gelince; onları tiksindirici ve acıklı bir azap beklemektedir.
Seyyid Kutub
(Sözde) Aciz bırakmak için ayetlerimiz hakkında çaba harcamış olanlar, işte onlar; onlar için de (en) iğrenç olanından acı bir azab vardır.
Gültekin Onan
Birbiriyle yarış edercesine âyetlerimizin içinde koşanlar (a gelince.) İşte onlar, için de pek çetin ve kötü bir azâb vardır.
Hasan Basri Çantay
Âyetlerimiz(i ibtâl) husûsunda (güyâ bizi) acze düşürmeye çalışan kimseler olarak(yarışırcasına) uğraşanlara gelince, işte onlar yok mu, kendileri için, en kötüsünden, (pek)elemli bir azab vardır.
Hayrat Neşriyat
Ayetlerimiz hakkında Bizi aciz bırakmaya yeltenenlere de, işte onlara çetin ve elim azab vardır.
İbni Kesir
mesajlarımıza karşı mücadele ederek onların amacını geçersiz kılmaya çalışanlara gelince, (yaptıkları) çirkinliklerin bir sonucu olarak onlar için acıklı bir azap vardır.
Muhammed Esed
Ve o kimseler ki, âyetlerimiz hakkında Bizi acze düşürmeleri için koşup durmuşlardır. İşte onlar için de pek fena, pek elem verici bir azap vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen
Âyetlerimizi iptal etmek için yarışırcasına koşanlara da, azabın en kötüsünden acıklı bir azap vardır.
Ömer Öngüt
Ayetlerimizi geçersiz kılmak için koşuşturanlara gelince, işte onlar! Onlar için şiddetli ve acı bir azap vardır.
Şaban Piriş
Âyetlerimize karşı koymak için çalışanlara, hükmümüzden kurtulacaklarını sananlara, iğrenç ve gayet acı bir azap vardır.
Suat Yıldırım
Âyetlerimiz hakkında (bizi) âciz bırakmağa çalışanlara gelince; onlar içinde pislikten acı bir azâb vardır.
Süleyman Ateş
(Sözde) Aciz bırakmak için ayetlerimiz hakkında çaba harcamış olanlar, işte onlar; onlar için de (en) iğrenç olanından acıklı bir azab vardır.
Tefhim-ul Kuran
Âyetlerimizi etkisiz bırakmak için yarışanlara ise, en kötüsünden, acı bir azap vardır.
Ümit Şimşek
Ayetlerimizi hükümsüz kılmak uğruna koşuşup duranlar var ya, onlar için pislikten, inletici bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk
Ayetlerimize karşı gelmek için, uğraşıp didişenlere gelince; yaptıkları çirkin davranışların bir sonucu olarak, onlar için acıklı bir azap vardır.
Abdullah Parlıyan
Âyetlerimizi hükümsüz kılmak için gayret edenler, işte bunlar için de en kötüsünden elem verici bir azap vardır.
Bayraktar Bayraklı
Ayetlerimizi geçersiz kılmak için yarışırcasına çaba harcayanlar var ya; işte onlar için de elem dolu, çok kötü bir azap vardır.
Cemal Külünkoğlu
(Kendi akıllarınca) Aciz bırakıcılar olarak ayetlerimiz hakkında çaba harcamış olanlar (var ya), işte onlara çetin ve elim azap vardır.
Kadri Çelik
(İnsanlar tarafından kabul görmesin ve) neticesiz kalsın diye âyetlerimiz aleyhinde koşturup duranlar ise, onlardır (bu kötü ve murdar işlerinin karşılığı olarak) kendilerini pek acı ve murdar bir azabın beklediği kimseler.
Ali Ünal
Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışırcasına uğraşanlar için de, en kötüsünden, elem verici bir azap vardır.
Harun Yıldırım
Ama mesajlarımızı amacından mahrum bırakmak için çaba gösterenlere gelince: işte böylelerini de, (bu) çirkinlikten dolayı acıklı bir azap beklemektedir.
Mustafa İslamoğlu
Ayetlerimizi âciz bırakmak için koşuşup duranlara gelince, işte bunlara da en çirkininden acıklı bir azap vardır.
Sadık Türkmen
Ayetlerimize engel olmak için koşturup çaba sarf edenlere de, pisliklerle dolu bir azabı, inkârlarının karşılığı olarak vermek için (o saat elbette gelecek).
İlyas Yorulmaz
Ve âyetlerimizi aciz bırakmak konusunda çalışanlar, işte onlar ki; onlar için elîm azaptan iğrenç bir azap vardır.
İmam İskender Ali Mihr