SEBE SURESİ 53. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
وَقَدْ كَفَرُوا بِهِ مِن قَبْلُ وَيَقْذِفُونَ بِالْغَيْبِ مِن مَّكَانٍ بَعِيدٍ ﴿٥٣﴾
SEBE SURESİ 53. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kad | ve olmuştu |
keferû | inkâr ettiler |
bihî | onu |
min kablu | önceden, daha önce |
ve yakzifûne | ve atıyorlar |
bi el gaybi | gayba |
min mekânin | bir mekândan, yerden |
baîdin | uzak |
Ve daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden (dalâletten) gayba (lâf) atıyorlardı.
SEBE SURESİ 53. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
Diyanet İşleri
Ve gerçekten de önce ona kâfir olmuşlardı ve uzak bir yerdeyken gizli şeye dâir dillerine geleni söylüyorlardı.
Abdulbaki Gölpınarlı
Halbuki daha önce onu (hakkı) inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
Adem Uğur
Daha önce o hakikati inkâr etmişlerdi! Hakikatten uzak olarak, gaybları hakkında ileri geri atıp tutuyorlardı.
Ahmed Hulusi
Halbuki, daha önce, hakkı inkârda ısrar etmişlerdi. Uzak bir yerden gaybla, duyu ve bilgi alanı ötesiyle ilgili tahmin yürütüyorlar, mesnetsiz ileri-geri konuşuyorlardı.
Ahmet Tekin
Daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı. [4]
Ahmet Varol
Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).
Ali Bulaç
Halbuki daha önce (dünyada) O’nu= Hz. Peygamberi inkâr etmişlerdi; ve bilmedikleri şeye haktan uzak olarak lâf atıp duruyorlardı; (Peygamber için sihirbazdır, şairdir, kâhindir diyorlardı).
Ali Fikri Yavuz
Oysa onu daha once inkar etmisler, uzak bir yer olan dunyadan gorunmeyene dil uzatmislardi.
Bekir Sadak
Halbuki daha önce onu inkâr etmişler, uzak yerden gaybe taş atmışlar (bilmedikleri şeye dil uzatmışlardı.
Celal Yıldırım
Oysa onu daha önce inkar etmişler, uzak bir yer olan dünyadan görünmeyene dil uzatmışlardı.
Diyanet İşleri (eski)
Halbuki daha önce onu (hakkı) inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
Diyanet Vakfi
Halbuki daha önce onu yalanlamışlardı. Bilgileri olmayan konularda uzaktan atıp tutuyorlardı.
Edip Yüksel
Halbuki evvel ona küfretmişlerdi, uzak yerden gaybe taş atıyorlardı
Elmalılı Hamdi Yazır
Oysa daha önce O'na küfretmişlerdi, uzak yerden gaybe taş atıyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Halbuki daha önce (dünyada) O'nu inkâr etmişlerdi. Uzak yerden gayba taş atıyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Vaktiyle onu inkâr etmişlerdi, o zaman uzaktan karanlığa taş atıyorlardı.
Seyyid Kutub
Oysa daha önce ona küfretmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).
Gültekin Onan
Halbuki daha evvel ona küfretmişlerdi. Uzak bir yerden gaybe atıb tutuyorlardı.
Hasan Basri Çantay
Hâlbuki daha önce onu gerçekten inkâr etmişlerdi. Ve uzak bir yerden gayba (taş)atıyor (bilmeden ileri geri konuşuyor)lardı.
Hayrat Neşriyat
Halbuki daha önce onu inkar etmişlerdi. Uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı.
İbni Kesir
Halbuki önceleri hakikati inkara kalkışmışlar ve insan kavrayışının ötesindeki bazı şeylere uzaktan dil uzatmışlardı.
Muhammed Esed
Halbuki, O'nu evvelce inkar etmişlerdi ve gayba uzak bir yerden taş atıyorlardı.
Ömer Nasuhi Bilmen
Halbuki daha önce onu inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
Ömer Öngüt
Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi. Uzak bir yerden atıp tutuyorlardı.
Şaban Piriş
Halbuki daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı!
Suat Yıldırım
Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi. Uzak yerden görülmeyene taş atıyorlardı.
Süleyman Ateş
Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).
Tefhim-ul Kuran
Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi; o zaman gayb âlemi hakkında uzaktan uzağa atıp tutuyorlardı.
Ümit Şimşek
Daha önce inkâr etmişlerdi onu. Gayba taş atıp duruyorlardı o uzak yerden.
Yaşar Nuri Öztürk
Halbuki daha önce, dünyada Allah'ı, peygamberi, kitabı inkâr etmişlerdi, insan kavrayışının ötesindeki bazı şeylere yani cennet, cehennem, mahşer ve hesaba dil uzatıyorlardı.
Abdullah Parlıyan
Onlar, bu duruma düşmeden önce inkâr etmişler, bilmeden uzaktan taş atmışlardı.
Bayraktar Bayraklı
Hâlbuki daha önce onu inkâr etmişlerdi. O zaman insan kavrayışının ötesindeki (ahiret) hakkında uzaktan laf atıp tutuyorlardı.
Cemal Külünkoğlu
Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi; onlar uzak bir yerden (dünyadan) gayb (ahiret) hakkında atıp tutuyorlardı (yalanlıyorlardı).
Kadri Çelik
Gerçek şu ki, onu önceden, (inanmaları gereken zamanda) inkâr etmişlerdi; ve çok uzak bir mevkiden, tamamen gayb olan (Âhiret’e) atıp tutuyorlardı.
Ali Ünal
Halbuki daha önce onu (hakkı) inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
Harun Yıldırım
Oysa ki onlar daha önceden inkar etmişler ve (dünya gibi) uzak bir noktadan (ahiret gibi) idraki aşan bir gerçeğe dil uzatmışlardı.
Mustafa İslamoğlu
Halbuki, daha önce onu inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayba taş atıp duruyorlardı.
Sadık Türkmen
Halbuki daha önceden Allah'ı inkar edip, hiçbir bilgileri olmadığı halde, gayb (dirilme ve hesap günü) hakkında yalanlamalarda bulunuyorlardı.
İlyas Yorulmaz
Ve daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden (dalâletten) gayba (lâf) atıyorlardı.
İmam İskender Ali Mihr