Mekke döneminde inmiştir. 30 âyettir. Sûre, adını mü’minlerin Allah’a secde etmelerinden bahseden 15. âyetten almıştır.


وَلَنُذِيقَنَّهُمْ مِنَ الْعَذَابِ الْأَدْنَى دُونَ الْعَذَابِ الْأَكْبَرِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ ﴿٢١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve le nuzîkanne-hum min el azâbi el ednâ dûne el azâbi el ekberi lealle-hum yerciûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve le ve elbette, mutlaka
nuzîkanne-hum onlara tattıracağız
min el azâbi azaptan
el ednâ daha yakın
dûne önce, başka
el azâbi azap
el ekberi büyük
lealle-hum umulur ki böylece onlar
yerciûne dönerler

Ve Biz, mutlaka büyük azaptan önce, daha yakın olan azaptan onlara elbette tattıracağız. Umulur ki, böylece onlar (Allah’a ulaşmayı dileyerek, Allah’a) dönerler.

SECDE SURESİ 21. Ayeti Edip Yüksel Meali

Belki (ibret alıp) dönerler diye büyük azaptan önce biz onlara yakın (dünya) azabı tattırırız.

Edip Yüksel