Mekke döneminde inmiştir. 30 âyettir. Sûre, adını mü’minlerin Allah’a secde etmelerinden bahseden 15. âyetten almıştır.


وَلَنُذِيقَنَّهُمْ مِنَ الْعَذَابِ الْأَدْنَى دُونَ الْعَذَابِ الْأَكْبَرِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ ﴿٢١﴾


SECDE SURESİ 21. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve le nuzîkanne-hum min el azâbi el ednâ dûne el azâbi el ekberi lealle-hum yerciûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve le ve elbette, mutlaka
nuzîkanne-hum onlara tattıracağız
min el azâbi azaptan
el ednâ daha yakın
dûne önce, başka
el azâbi azap
el ekberi büyük
lealle-hum umulur ki böylece onlar
yerciûne dönerler

Ve Biz, mutlaka büyük azaptan önce, daha yakın olan azaptan onlara elbette tattıracağız. Umulur ki, böylece onlar (Allah’a ulaşmayı dileyerek, Allah’a) dönerler.

SECDE SURESİ 21. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Andolsun, dönsünler diye biz onlara (ahiretteki) en büyük azaptan önce (dünyadaki) yakın azabı elbette tattıracağız.

Diyanet İşleri

Biz, belki dönerler diye pek büyük azaptan önce de onlara yakın bir azâbı tattıracağız mutlaka.

Abdulbaki Gölpınarlı

En büyük azaptan önce, onlara mutlaka en yakın azaptan tattıracağız; olur ki (imana) dönerler.

Adem Uğur

Belki dönerler diye onlara, en büyük (sonsuz) azaptan önce en yakın (dünyalarından) bir azaptan mutlaka tattıracağız.

Ahmed Hulusi

En büyük azaptan, cehennem azâbından önce, onlara korku, esâret, zillet, açlık, hastalık, deprem, âfet gibi en yakın felâketlerden tattıracağız. Olur ki, şirkten ve isyandan vazgeçip imana dönerler.

Ahmet Tekin

Andolsun ki onlara en büyük azaptan önce yakın azaptan tattıracağız. Umulur ki dönerler.

Ahmet Varol

Andolsun, biz onlara belki (inkarcılıktan) dönerler diye o büyük (uhrevi) azabdan önce, yakın (dünyevi) azabtan da taddıracağız.

Ali Bulaç

Şu da muhakkak ki, o kâfirlere, o en büyük azabdan (cehennem azabından) önce, yakın azabdan (dünyadaki esaret, ölüm, açlık gibi felâketlerden) taddıracağız. Olur ki, (küfürlerinden) dönerler, tevbe ederler.

Ali Fikri Yavuz

Belki yollarindan donerler diye and olsun onlara buyuk azabdan once dunya azabindan tattiririz.

Bekir Sadak

And olsun ki biz onlara —belki dönerler diye— o en büyük azâbdan önce yakın azabı mutlaka tattıracağız.

Celal Yıldırım

Belki yollarından dönerler diye and olsun onlara büyük azabdan önce dünya azabından tattırırız.

Diyanet İşleri (eski)

En büyük azaptan önce, onlara mutlaka en yakın azaptan tattıracağız; olur ki (imana) dönerler.

Diyanet Vakfi

Belki (ibret alıp) dönerler diye büyük azaptan önce biz onlara yakın (dünya) azabı tattırırız.

Edip Yüksel

Şu da muhakkak ki onlara o en büyük azâbdan beride o yakın azabdan da tattıracağız, gerek ki rücu' edeler

Elmalılı Hamdi Yazır

Şu da bir gerçek ki, onlara en büyük azaptan önce o yakın azaptan (dünya azabından) da tattıracağız, belki dönerler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Şu bir gerçek ki, onlara o en büyük azabdan önce yakın azabdan (dünyada) da tattıracağız. Umulur ki, (kötülükten) dönerler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Belki dönüp yola gelirler diye onlara büyük azapdan önce mutlaka daha yakın azabı da tattıracağız.

Seyyid Kutub

Andolsun, biz onlara belki (inkarcılıktan) dönerler diye o büyük (uhrevi) azabdan önce, yakın (dünyevi) azabtan da tattıracağız.

Gültekin Onan

Biz, o en büyük azâbdan önce de onlara mutlakaa yakın azâbdan tatdıracağız. Tâki ric'et etsinler.

Hasan Basri Çantay

(Âhiretteki) en büyük azabdan ayrı olarak, daha yakın azabdan (dünya azâbından)da onlara mutlaka tattıracağız; tâ ki (isyankâr hâllerinden) dönsünler.

Hayrat Neşriyat

Belki dönerler diye andolsun ki onlara büyük azabdan önce de mutlaka yakın azabdan tattıracağız.

İbni Kesir

Fakat o şiddetli azab(a onları mahkum etme)den önce belki (pişman olup) yollarını düzeltirler diye hemen yanı başlarındaki azabı tattıracağız.

Muhammed Esed

Ve elbette onlara o en büyük azaptan önce o yakın azaptan tattıracağız. Umulur ki, onlar ric'at ediverirler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Andolsun ki biz onlara, en büyük azaptan öncede mutlaka yakın azaptan tattıracağız. Umulur ki dönerler.

Ömer Öngüt

Belki dönerler diye onlara büyük azaptan önce daha yakın bir azap tattıracağız.

Şaban Piriş

O kâfirlerin dönüş yapmaları ümidiyle, onlara en büyük azaptan önce, dünyada açlık, musîbet, esaret, ölüm gibi peşin bir azap tattıracağız.

Suat Yıldırım

Belki dön(üp yola gel)irler diye, mutlaka onlara o büyük azâbdan ayrı olarak, daha yakın azâbı da taddıracağız.

Süleyman Ateş

Andolsun, biz onlara belki (küfürden İslam'a) dönerler diye o büyük (uhrevi) azabtan önce, yakın (dünyevi) azabtan da taddıracağız.

Tefhim-ul Kuran

Belki vazgeçerler diye, Biz onlara en büyük azaptan önce, dünyada da bazı azapları tattıracağız.

Ümit Şimşek

Belki dönerler diye, onlara o büyük azaptan ayrı olarak, o küçük azaptan da mutlaka tattıracağız.

Yaşar Nuri Öztürk

Biz, belki dönerler diye pek büyük bir azap olan, kıyamet azabından önce, onlara daha yakın olan, dünya felaketleri ve yenilgisini tattıracağız.

Abdullah Parlıyan

Andolsun ki, biz onlara o büyük azaptan önce pek yakın/dünya azabı da tattıracağız. Belki dönerler!

Bayraktar Bayraklı

Belki dönüp yola gelirler diye onlara (ahiretteki) büyük azaptan önce mutlaka daha yakın azabı da (dünyada açlık, musibet, esaret gibi) tattıracağız.

Cemal Külünkoğlu

Şüphesiz biz onlara, belki dönerler diye o büyük (uhrevi) azaptan önce, yakın (dünyevi) azaptan da tattırırız.

Kadri Çelik

Gittikleri yoldan dönerler mi diye, onlara bu büyük azaptan önce (dünyada) ondan daha hafif azap türlerinden mutlaka tattıracağız.

Ali Ünal

En büyük azaptan önce, onlara mutlaka en yakın azaptan tattıracağız; olur ki (imana) dönerler.

Harun Yıldırım

Ama onlara, daha büyük mahrumiyeti tattırmadan önce daha yakın (dünya) mahrumiyetini kısmet elbette tattıracağız; umulur ki (yol yakınken) dönerler.

Mustafa İslamoğlu

O büyük azabın dışında onlara, en yakın (dünyadaki belâ/müsîbet gibi) azaptan da tattıracağız, belki dönerler diye!

Sadık Türkmen

O büyük azaptan başka, onları daha çok aşağılayacak azabı tattıracağız. Belki dönerler.

İlyas Yorulmaz

Ve Biz, mutlaka büyük azaptan önce, daha yakın olan azaptan onlara elbette tattıracağız. Umulur ki, böylece onlar (Allah’a ulaşmayı dileyerek, Allah’a) dönerler.

İmam İskender Ali Mihr