SECDE SURESİ 9. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 30 âyettir. Sûre, adını mü’minlerin Allah’a secde etmelerinden bahseden 15. âyetten almıştır.
ثُمَّ سَوَّاهُ وَنَفَخَ فِيهِ مِن رُّوحِهِ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْأَبْصَارَ وَالْأَفْئِدَةَ قَلِيلًا مَّا تَشْكُرُونَ ﴿٩﴾
SECDE SURESİ 9. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
summe | sonra |
sevvâ-hu | sevva etti, düzenledi |
ve nefeha | ve üfledi, üfürdü |
fî-hi | onun içine |
min rûhi-hÎ | ruhundan |
ve ceale | ve kıldı, yaptı |
lekum | sizin için |
es sem'a | işitme hassası |
ve el ebsâre | ve görme hassası |
ve el ef'idete | ve fuad (idrak etme) hassası |
kalîlen ma | ne kadar az |
teşkurûne | şükrediyorsunuz |
Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem’î (işitme hassası), basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
SECDE SURESİ 9. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Diyanet İşleri
Sonra da onu tamamlamıştır, ona kabiliyet vermiştir ve ona rûhundan üfürmüştür ve size kulak, gözler ve gönüller halketmiştir; ne de az şükredersiniz.
Abdulbaki Gölpınarlı
Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Adem Uğur
Sonra onu (beyini, Esmâ mânâlarını açığa çıkaracak şekilde) tesviye etti (nöronların Esmâ özelliklerini açığa çıkartacak dalga boylarını değerlendirecek şekilde oluşturulması) ve onda kendi ruhundan nefhetti (nefh = üfleme içten dışadır; nefholan yani içten dışa yani beynin data boyutundan açığa çıkarılan Esmâ mânâlarının özellikleridir ki, varlık âlemindeki "Allâh'ın ruhu" diye işaret edilen de budur Allâhu âlem). . . Sizin için sem' (algılama), basarlar (gözler - görme) ve FUADLAR (Esmâ mânâ özelliklerini beyne yansıtıcılar - kalp nöronları) oluşturdu. . . Ne az şükrediyorsunuz (değerlendiriyorsunuz)!
Ahmed Hulusi
Bir de, onu yaratılış amacına uygun olarak şekillendiren, rahmetiyle var ettiği düzenin bir bölümü olan ruhundan nûrânî dalgalar halinde onun bütün hücrelerine ruh yayarak hayat veren, onu bilinçlendiren, sizin için kulaklar, gözler, akıllar ve kalpler planlayıp yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz?
Ahmet Tekin
Sonra onu düzenli bir şekle soktu ve içine kendi ruhundan üfledi. Size kulaklar, gözler ve kalpler verdi. Çok az şükrediyorsunuz!
Ahmet Varol
Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz?
Ali Bulaç
Sonra Allah onu (şeklini) düzeltip tamamladı ve bizzat kendi kudretinden ona ruh koydu. Sizin için kulaklar, gözler, kalbler yarattı. (Allah’ın size verdiği nimetlere karşı), şükrünüz pek az!...
Ali Fikri Yavuz
(7-9) Yarattgi her seyi guzel yaratan, insani baslangicta camurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayagi bir suyun ozunden yapan, sonra onu sekillendirip ruhundan ona ufleyen Allah'tir. Size kulaklar, gozler, kalbler verilmistir. Oyleyken, pek az sukrediyorsunuz.
Bekir Sadak
Sonra da düzeltip kılığına soktu ve kendi ruhundan ona üfledi de (böylece) size işiten kulaklar, gören gözler, anlayan kalbler var kıldı. Buna rağmen ne de az şükrediyorsunuz!
Celal Yıldırım
(7-9) Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun özünden yapan, sonra onu şekillendirip ruhundan ona üfleyen Allah'tır. Size kulaklar, gözler, kalbler verilmiştir. Öyleyken, pek az şükrediyorsunuz.
Diyanet İşleri (eski)
Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Diyanet Vakfi
Sonra onu biçimlendirip ona ruhundan üfledi. Size işitme ve görme yeteneği ile beyinler verdi; siz pek seyrek şükrediyorsunuz.
Edip Yüksel
Sonra onu tesviye edib içine ruhundan nefh buyurdu ve sizin için o işitmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı, siz pek az şükrediyorsunuz
Elmalılı Hamdi Yazır
Sonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfledi ve sizin için işitmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı. Siz çok az şükrediyorsunuz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfürdü. Ve sizin için kulaklar, gözler ve gönüller var etti. Siz pek az şükrediyorsunuz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Sonra ona biçim verdi, ona kendi ruhundan üfledi ve sizin için kulaklar, gözler ve gönüller yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz?
Seyyid Kutub
Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve yürekler (efideh) var etti. Ne az şükrediyorsunuz?
Gültekin Onan
Sonra onu düzeltib tamamladı. İçine ruuhundan üfürdü. Sizin için kulaklar, gözler, gönüller yaratdı. Ne az şükredersiniz?
Hasan Basri Çantay
Sonra onu (insan sûretinde) düzeltip içine kendi (yarattığı) rûhundan üfledi; hem sizin için kulaklar, gözler ve kalbler yaptı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Hayrat Neşriyat
Sonra onu düzeltip tamamlamış ve ruhundan ona üflemiştir. Size de kulaklar, gözler ve kalbler vermiştir. Ne de az şükrediyorsunuz.
İbni Kesir
sonra ona (yaratılış) amacına uygun bir şekil verip Kendi ruhundan üfler; ve (böylece, ey insanoğlu,) sizi hem işitme ve görme (melekeleri) hem de düşünce ve duygularla donatır, (Buna rağmen) ne kadar da az şükrediyorsunuz!
Muhammed Esed
Sonra onu düzeltti ve içerisine ruhundan üfürdü ve sizin için işitmeyi ve gözleri ve gönülleri yarattı. Pek az şükredersiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen
Sonra onu düzeltip tamamladı. İçine ruhundan üfürdü. Sizin için kulaklar, gözler, gönüller verdi. Ne az şükrediyorsunuz!
Ömer Öngüt
Sonra ona şekil verip, canlandırdı. Size kulak, gözler ve gönüller verdi. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
Şaban Piriş
Sonra ona en uygun şeklini verdi, ona ruhundan üfledi. Size kulaklar, gözler, gönüller verdi. Ne az şükrediyorsunuz!
Suat Yıldırım
Sonra ona biçim verdi, ona kendi ruhundan üfledi. Ve sizin için kulak(lar), gözler ve gönüller yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Süleyman Ateş
Sonra da onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne kadar az şükrediyorsunuz?
Tefhim-ul Kuran
Sonra ona güzel ve düzgün bir biçim verdi ve ruhundan üfledi. Böylece size kulaklar, gözler, kalpler verdi. Fakat ne kadar az şükrediyorsunuz!
Ümit Şimşek
Sonra ona bir biçim verdi ve onun içine kendi ruhundan üfledi. Sizin için, işitme gücü, gözler ve gönüller vücuda getirdi. Ne kadar da az şükredersiniz!
Yaşar Nuri Öztürk
Sonra ona, yaratılış amacına uygun bir şekil verip, kendi ruhundan üfler ve böylece sizi hem işitme, hem görme melekeleri, hem de düşünce ve duyularla donatır. Buna rağmen, ne kadar da az şükrediyorsunuz.
Abdullah Parlıyan
Sonra ona güzel bir şekil verip kendi ruhundan üflemiştir. Size kulaklar, gözler ve kalpler vermiştir. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Bayraktar Bayraklı
(7-9) O, yarattığı her şeyi en güzel şekilde yaratan ve (ilk) insanı yaratmaya da çamurdan başlayandır. Sonra onun neslini bir nutfeden, hakir bir suyun özünden çoğaltandır. Sonra ona biçim verip, kendi ruhundan üfleyen ve sizin için kulaklar, gözler ve kalpler (gönüller) yaratandır. (Buna rağmen) ne kadar az şükrediyorsunuz?
Cemal Külünkoğlu
Sonra da onu düzeltip bir biçime sokmuş ve ona ruhundan üflemiştir. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etmiştir. Ne kadar az şükrediyorsunuz?
Kadri Çelik
Sonra da ona, (döllendiği ana rahminde) en uygun, en dengeli şekli verdi ve Kendi Ruhu’ndan üfledi; ve sizin için işitme duyusu, gözler ve (kalbin merkezinde) iç idrak lâtifeleri var etti. Ne de az şükrediyorsunuz!
Ali Ünal
Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Harun Yıldırım
Daha sonra onu yaratılış amacını gerçekleştirecek bir donanıma sahip kılarak Kendi ruhundan üflemiştir; derken sizi hem işitme ve görme, hem de duygu ve düşünce yetenekleriyle donatmıştır: ne kadar da azınız şükrediyor.
Mustafa İslamoğlu
Sonra onu şekillendirdi ve (insanlar için yarattığı) ruhtan üfledi (ruhlarını bedenlerine giydirdi). Sizin için kulaklar (işitme özelliği), gözler (görme özelliği) ve kalpler (duygusal zekalar) var etti. Ne de az şükrediyorsunuz!
Sadık Türkmen
Sonra insanın şeklini tamamlamış, sonra kendi canlılığından (ruhundan) ona can vermiş, sonra size kulak, göz ve kalp var etmiştir. Ne kadar az şükrediyorsunuz?
İlyas Yorulmaz
Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem’î (işitme hassası), basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
İmam İskender Ali Mihr