Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.


وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابُ يَوْمٍ عَظِيمٍ ﴿١٥٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ temessû-hâ bi sûin fe ye'huze-kum azâbu yevmin azîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ temessû-hâ ve ona dokunmayın
bi ile
sûin kötülük
fe o zaman, öyleyse
ye'huze-kum sizi alır (yakalar)
azâbu bir azap
yevmin gün
azîmin büyük

Ve ona kötülükle dokunmayın. (Dokunursanız) o zaman büyük günün azabı sizi alır (yakalar).

ŞUARÂ SURESİ 156. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(155-156) Salih: "İşte mûcize, şu dişi deve! Nöbetleşe olarak, kuyudan bir onun içme sırası, belirli günde de sizin içme sıranız olsun. Sakın ona fenalık dokundurayım demeyin, yoksa sizi müthiş bir günün azabı bastırıverir." dedi.

Suat Yıldırım