ŞUARÂ SURESİ 58. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.
وَكُنُوزٍ وَمَقَامٍ كَرِيمٍ ﴿٥٨﴾
ŞUARÂ SURESİ 58. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kunûzin | ve hazineler |
ve makâmin | ve makamlar |
kerîmin | kerim, ikram edilmiş, yüksek |
Ve hazinelerden ve kerim (ikram edilmiş, yüksek) makamlardan (çıkardık).
ŞUARÂ SURESİ 58. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
(57-58) Biz de Firavun’un kavmini bahçelerden, pınar başlarından, servetlerden ve iyi bir konumdan çıkardık.
Diyanet İşleri
Ve defînelerden ve güzelim yerlerden ettik.
Abdulbaki Gölpınarlı
Hazinelerden ve değerli bir yerlerden.
Adem Uğur
Hazinelerden, zenginliklerden!
Ahmed Hulusi
Hazinelerden, şerefli, yüksek makamlardan ayırdık.
Ahmet Tekin
Hazinelerden ve üstün makamdan da.
Ahmet Varol
Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da.
Ali Bulaç
Hazinelerden ve şerefli makamlardan...
Ali Fikri Yavuz
(57-59) Ama biz Firavun ve adamlarini bahcelerden, pinar baslarindan, hazinelerden ve serefli makamlardan cikardik. Boylece oralara Israilogullarini mirasci kildik.
Bekir Sadak
(57-58) Bununla beraber biz Fir'avn ve askerlerini bahçelerinden, pınarlarından, hazine ve yüce-şerefli makamlardan çıkardık.
Celal Yıldırım
(57-59) Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık.
Diyanet İşleri (eski)
(57-58) Ama (sonunda) biz onları (Firavun ve kavmini), bahçelerden, pınarlardan, hazinelerden ve değerli bir yerden çıkardık.
Diyanet Vakfi
Hazinelerden, yüksek makamlardan...
Edip Yüksel
Hazinelerden, ve dilrubâ makamlardan çıkardık
Elmalılı Hamdi Yazır
hazinelerden ve güzel makamlardan çıkardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Hazinelerden ve konforlu köşklerden de.
Seyyid Kutub
Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da.
Gültekin Onan
(57-58) Bu suretle onları bostanlardan, akar sulardan, hazînelerden ve şerefli makam (lar) dan çıkardık.
Hasan Basri Çantay
(57-58) Böylelikle (İsrâiloğullarının peşine düşürerek) onları bahçelerden, pınarlardan, hazînelerden ve güzel yerlerden çıkardık.
Hayrat Neşriyat
Hazinelerden ve şerefli makamlardan.
İbni Kesir
zenginlikler(in)den, nüfuz ve statülerinden (yoksun bıraktık)!" diyerek (onları İsrailoğulları'na karşı harekete geçirdi).
Muhammed Esed
(58-59) «Ve hazinelerden ve pürnîmet bir makamdan (mahrum bıraktık).» İşte böyle oldu ve bunları (bu nîmetleri) İsrailoğullarına miras kıldık.
Ömer Nasuhi Bilmen
Hazinelerden ve şerefli makamlardan.
Ömer Öngüt
Hazinelerden ve şerefli makamlardan...
Şaban Piriş
(57-58) Ama neticede Biz onları bahçelerinden ve pınarlarından, hazinelerinden, servetlerinden ve kendilerince çok değerli makam ve mevkilerinden çıkardık.
Suat Yıldırım
Hazineler(in)den ve o güzel yer(lerin)den.
Süleyman Ateş
Hazinelerden ve soylu makam(lar) dan da.
Tefhim-ul Kuran
Hazinelerinden ve şerefli mevkilerinden.
Ümit Şimşek
Hazinelerinden, mutlu kutlu yerlerinden ettik.
Yaşar Nuri Öztürk
hazine ve yüce makamlarından, seferberlik için çıkarıp yollara düşürdük.
Abdullah Parlıyan
(57-60) Bunun üzerine Firavun'un adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece onlara İsrâiloğulları'nı mirasçı kıldık. Ancak Firavun'un adamları, güneş doğarken İsrâiloğulları'nın ardına düştüler.
Bayraktar Bayraklı
(57-59) Biz de onları (Firavun ve kavmini Mısır'daki) bahçelerden ve pınarlardan sürüp çıkardık. Ve hazinelerden ve güzelim yerlerden ettik. İşte böylece, İsrailoğullarını onlara mirasçı kıldık.
Cemal Külünkoğlu
Hazinelerden ve yüce makamdan da.
Kadri Çelik
Onca hazinelerden, servetlerden, kendilerince çok değerli o yüksek makam ve mevkilerden de.
Ali Ünal
Hazinelerden ve değerli bir yerlerden.
Harun Yıldırım
servetlerinden, eyvan ve çardaklarından...
Mustafa İslamoğlu
Hazinelerden ve verimli yerden!
Sadık Türkmen
“Zenginliklerden ve çok önemli makamlardan etmiştik” dedi.
İlyas Yorulmaz
Ve hazinelerden ve kerim (ikram edilmiş, yüksek) makamlardan (çıkardık).
İmam İskender Ali Mihr