Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.


قَالُوا وَهُمْ فِيهَا يَخْتَصِمُونَ ﴿٩٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû ve hum fî-hâ yahtesımûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû dediler
ve hum ve onlar
fî-hâ orada
yahtesımûne hasım olarak (düşmanca) çekişirler

Onlar (taptıkları şeyler ve onlara tapanlar) orada hasım olarak (düşmanca çekişerek) dediler ki…

ŞUARÂ SURESİ 96. Ayeti Bekir Sadak Meali

(96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler.

Bekir Sadak