Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.


لَا تَرَى فِيهَا عِوَجًا وَلَا أَمْتًا ﴿١٠٧﴾


TÂHÂ SURESİ 107. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

lâ terâ fî-hâ ivecen ve lâ emten
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
lâ terâ göremezsin, görmezsin
fî-hâ onda, orada
ivecen eğrilik
ve lâ emten engebe, alçaklık yükseklik

Orada (dağların yerinde) bir eğrilik ya da bir engebe (alçaklık yükseklik) görmezsin.

TÂHÂ SURESİ 107. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

“Orada hiçbir çukur, hiçbir tümsek göremeyeceksin.”

Diyanet İşleri

Orada ne bir iniş görebilirsin, ne bir tümsek.

Abdulbaki Gölpınarlı

Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.

Adem Uğur

"Orada ne çukur ne de tümsek görmezsin. "

Ahmed Hulusi

'Orada ne bir çukur, ne de bir tüm-sek göreceksiniz.'

Ahmet Tekin

Orada ne bir çukur ne de bir tümsek göreceksin.

Ahmet Varol

"Orada ne bir eğrilik göreceksin, ne de bir tümsek."

Ali Bulaç

Onlarda ne bir iniş, ne de bir yokuş göremiyeceksin.

Ali Fikri Yavuz

(105-10) 8 Sana daglari sorarlar; de ki: «Rabbim onlari ufalayap savuracak, yerlerini duz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne cukur, ne tumsek goreceksin. O gun, hicbir tarafa sapmadan bir davetciye uyarlar. Sesler Rahman'in heybetinden kisilmistir; ancak bir fisilti isitirsin.»

Bekir Sadak

(105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin.

Celal Yıldırım

(105-108) Sana dağları sorarlar; de ki: 'Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin.'

Diyanet İşleri (eski)

Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.

Diyanet Vakfi

'Orda ne ufak bir eğrilik ne de bir tümsek göreceksin.'

Edip Yüksel

Onda ne bir eğrilik ne bir yumruluk göremiyeceksin

Elmalılı Hamdi Yazır

Orada ne bir eğrilik, ne de bir yumruluk göremeyeceksin.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

«Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

O alanda hiçbir engebe, hiçbir tümsek göremezsin.

Seyyid Kutub

"Orada ne bir eğrilik göreceksin, ne de bir tümsek."

Gültekin Onan

«Onlarda ne bir iniş, ne de bir yokuş görmeyeceksin».

Hasan Basri Çantay

'Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin!'

Hayrat Neşriyat

Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin.

İbni Kesir

(öyle ki) orada ne kıvrım ne de tümsek göreceksin".

Muhammed Esed

Orada ne bir eğrilik ve ne de bir yumruluk göremezsin.

Ömer Nasuhi Bilmen

“Öyle ki orada ne bir çukur ne de bir tümsek görebileceksin!”

Ömer Öngüt

Artık orada ne bir çukur ne de bir tümsek görebilirsin?

Şaban Piriş

"Orada artık ne iniş, ne yokuş göreceksin!"

Suat Yıldırım

Orada ne bir eğrilik, ne de bir tümsek görmeyeceksin.

Süleyman Ateş

«Orada ne bir eğrilik göreceksin, ne de bir tümsek.»

Tefhim-ul Kuran

Öyle ki, onda ne bir eğim görürsün, ne bir yükseklik.

Ümit Şimşek

"Yerlerinde bir eğrilik de bir yumruluk da görmeyeceksin."

Yaşar Nuri Öztürk

Öyle ki, orada ne kıvrım, ne de tümsek göreceksin.

Abdullah Parlıyan

“Orada ne bir iniş ne de bir yokuş görebileceksin.”

Bayraktar Bayraklı

(105-107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.

Cemal Külünkoğlu

“Onda ne bir çukur göreceksin, ne de bir tümsek.”

Kadri Çelik

Orada artık ne iniş ne yokuş, ne çukur ne tümsek görürsün.

Ali Ünal

Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.

Harun Yıldırım

orada ne bir çukur ne de bir tümsek göreceksin!"

Mustafa İslamoğlu

Orada, bir eğrilik ve bir tümsek göremezsin.”

Sadık Türkmen

Orada ne bir eğrilik, nede bir tepecik görebilirsin.

İlyas Yorulmaz

Orada (dağların yerinde) bir eğrilik ya da bir engebe (alçaklık yükseklik) görmezsin.

İmam İskender Ali Mihr