Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.


لَا تَرَى فِيهَا عِوَجًا وَلَا أَمْتًا ﴿١٠٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

lâ terâ fî-hâ ivecen ve lâ emten
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
lâ terâ göremezsin, görmezsin
fî-hâ onda, orada
ivecen eğrilik
ve lâ emten engebe, alçaklık yükseklik

Orada (dağların yerinde) bir eğrilik ya da bir engebe (alçaklık yükseklik) görmezsin.

TÂHÂ SURESİ 107. Ayeti Celal Yıldırım Meali

(105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin.

Celal Yıldırım