Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.


وَأَنَّكَ لَا تَظْمَأُ فِيهَا وَلَا تَضْحَى ﴿١١٩﴾


TÂHÂ SURESİ 119. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve enne-ke lâ tazmeu
(zamiye)
fî-hâ ve lâ tadhâ
(dahiye)

söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve enne-ke ve muhakkak ki sen
lâ tazmeu
(zamiye)
susamazsın
: (susadı)
fî-hâ orada
ve lâ tadhâ
(dahiye)
ve (sıcaktan) yanmazsın
: (sıcakladı, yandı)

Ve muhakkak ki sen, orada susamazsın ve (sıcaktan) yanmazsın.

TÂHÂ SURESİ 119. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

“Orada ne susuzluk çekersin, ne de güneş altında kalırsın.”

Diyanet İşleri

Ve sen orada susamazsın, güneşin harâreti de dokunmaz sana.

Abdulbaki Gölpınarlı

Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.

Adem Uğur

"Kesinlikle sen onda (yeni madde - biyolojik bedensiz yaratılışın dolayısıyla) ne susarsın ne de güneşten yanarsın!"

Ahmed Hulusi

'Sen Cennet’te susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.'

Ahmet Tekin

Ve sen orada susamayacak ve güneş sıcağında yanmayacaksın.

Ahmet Varol

Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da."

Ali Bulaç

Ve sen orada susamazsın, güneşte yanmazsın.”

Ali Fikri Yavuz

(117-11) 9 «Ey Adem! Dogrusu bu, senin ve esinin dusmanidir. Sakin sizi cennetten cikarmasin, yoksa bedbaht olursun. Dogrusu cennette ne acikirsin, ne de ciplak kalirsin; orada ne susarsin de ne de gunesin sicaginda kalirsin» dedik.

Bekir Sadak

Ve sen orada susamazsın, güneşte de yanmazsın.

Celal Yıldırım

(116-119) 'Ey Adem! Doğrusu bu, senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, yoksa bedbaht olursun. Doğrusu cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın; orada ne susarsın ne de güneşin sıcağında kalırsın' dedik.

Diyanet İşleri (eski)

Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.

Diyanet Vakfi

'Burda ne susuzluk çeker, ne de sıcaktan bunalırsın.'

Edip Yüksel

Ve sen orada susamazsın ve Güneşte yanmazsın

Elmalılı Hamdi Yazır

ve sen orada susamazsın ve güneşte yanmazsın.» dedik.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Ve sen orada ne susarsın, ne de güneşin sıcağında kalırsın»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Yine burada susuzluk çekmeyecek, sıcaktan kavrulmayacaksın.

Seyyid Kutub

Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da."

Gültekin Onan

«Ve sen hakıykaten burada susamayacaksın, Güneş (in sıcağı altında da) kalmayacaksın».

Hasan Basri Çantay

'Ve şübhesiz ki sen, burada ne susarsın, ne de sıcakta kalırsın.'

Hayrat Neşriyat

Orada ne susarsın, ne de güneşte yanarsın.

İbni Kesir

keza, orada susamaman ve güneşin sıcaklığından etkilenmemen de sağlanmıştır".

Muhammed Esed

«Ve şüphesiz ki, sen orada susamazsın ve güneşin hararetine uğramazsın.»

Ömer Nasuhi Bilmen

“Orada ne susarsın, ne de sıcaklığın sıkıntısını duyarsın. ”

Ömer Öngüt

Ne susuzluk hissedersin ne de güneşte yanarsın.

Şaban Piriş

(118-119) "Sen cennette asla açlık çekmeyecek, asla çıplak kalmayacaksın. Orada asla susuzluk çekmeyecek ve güneşin kavurucu sıcağına mâruz kalmayacaksın.

Suat Yıldırım

"Ve sen susamayacaksın, kuşluk vakti güneşi(nin ısısı)ndan etkilenmeyeceksin."

Süleyman Ateş

Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da.»

Tefhim-ul Kuran

'Susuzluk duymazsın, güneşin sıcağını da çekmezsin.'

Ümit Şimşek

"Ve sen burada ne susayacaksın ne de güneşten yanacaksın."

Yaşar Nuri Öztürk

Susuzluğa uğramak ve güneşin sıcağını çekmek de yok.

Abdullah Parlıyan

(117-119) “Ey Âdem! Doğrusu bu, senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, yoksa mutsuz olursun. Zira cennette ne acıkırsın ne de çıplak kalırsın; orada ne susarsın, ne de güneşin sıcağında kalırsın” dedik.

Bayraktar Bayraklı

(117-119) Biz de Âdem'e şöyle demiştik: “Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis), sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra (dünya hayatına dönerek) mutsuz olursun. Çünkü burada (cennette) senin için aç kalmak, çıplak kalmak yoktur. Ve sen burada susamazsın, güneşin harareti de dokunmaz sana.

Cemal Külünkoğlu

“Ve gerçekten sen onda susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın.”

Kadri Çelik

Orada susuzluk da çekmeyecek ve güneşin kavurucu sıcaklığına da maruz kalmayacaksın.

Ali Ünal

Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.

Harun Yıldırım

yine unutma ki burada ne susuzluk çekersin, ne de sıcağa maruz kalırsın!"

Mustafa İslamoğlu

Orada susamayacaksın ve yükselen güneşin sıcağından etkilenmeyeceksin.”

Sadık Türkmen

“Sen orada aç da kalmayacaksın ve senin için yakıcı bir güneş de yok” dedik.

İlyas Yorulmaz

Ve muhakkak ki sen, orada susamazsın ve (sıcaktan) yanmazsın.

İmam İskender Ali Mihr