TÂHÂ SURESİ 123. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.
قَالَ اهْبِطَا مِنْهَا جَمِيعًا بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدًى فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشْقَى ﴿١٢٣﴾
TÂHÂ SURESİ 123. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
(ba’dukum li ba’dın) aduvvun fe immâ ye'tiyenne-kum min-nî huden fe men ittebea hudâye fe lâ yadıllu ve lâ yeşkâ
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâlehbitâ (kale ihbitâ) | "ikiniz inin" dedi |
min-hâ | oradan |
cemîan | hepiniz |
ba'du-kum | sizin bir kısmınız |
li ba'dın
(ba’dukum li ba’dın) |
bir kısmına
: (birbirinize) |
aduvvun | düşman olarak |
fe | artık, bundan sonra |
immâ | fakat, olduğu zaman |
ye'tiyenne-kum | size mutlaka gelecek |
min-nî | benden |
huden | hidayet |
fe | o zaman, artık |
men ittebea | kim tâbî olursa |
hudâye | hidayetim, hidayetçim |
fe | o zaman, artık |
lâ yadıllu | dalâlette kalmaz |
ve lâ yeşkâ | ve şâkî olmaz |
(Allahû Tealâ şöyle) dedi: “İkiniz oradan (aşağı) inin! Hepiniz (şeytan ve siz), birbirinize düşman olarak. Bundan sonra Benden size mutlaka hidayet gelecek. O zaman kim hidayetime tâbî olursa artık o, dalâlette kalmaz ve şâkî olmaz.”
TÂHÂ SURESİ 123. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Allah, şöyle dedi: “Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (kitap) gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne (dünyada) sapar ne de (ahirette) sıkıntı çeker.”
Diyanet İşleri
Hepiniz dedi, inin oradan; bir kısmınız, bir kısmınıza düşman olsun. Fakat benden, size bir yol gösteren geldi mi onu kabûl edip doğru yoluma uyan, ne dünyâda yoldan çıkar, ne âhirette kutsuzluğa düşer.
Abdulbaki Gölpınarlı
Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Adem Uğur
(Rabbi) dedi ki: "Birlikte (şuur ve daha sonra terk edilecek beden eşi) inin aşağı ondan! Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak! Benden size bir Hüda (hakikatinizi hatırlatıcı) geldiğinde, kim benim Hüdama (hatırlattığım hakikatine) tâbi olur ise, işte o sapmaz ve şakî olmaz!"
Ahmed Hulusi
Allah onlara:
Ahmet Tekin
'İkiniz, hepiniz buradan ilişiğinizi keserek yeryüzüne göç edin. Birbirinize düşmanlığınız devam edecek. Artık benden size hidayet rehberi kitap geldiğinde, kim benim hak yoluma, kitabıma, peygamberime uyarsa, haktan uzaklaşmamış, bozuk düzene, helâke maruz kalmamış olur, dalâlete düşmez, bedbaht olmaz.' dedi.
Dedi ki: 'Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Artık size benden hidayet geldiğinde kim hidayetime uyarsa o ne sapar ne de bedbaht olur.
Ahmet Varol
Dedi ki: "Kiminiz kiminize düşman olarak, hepiniz ordan inin. Artık size benden bir yol gösterici gelecektir; kim benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz olmaz."
Ali Bulaç
Allah şöyle buyurdu: “- Birbirinize (dünyada nesliniz) düşman olmak üzere hepiniz oradan (cennet’den) ininiz. Artık benden size bir hidayet (kitab) geldiği zaman, kim benim hidayetime uyarsa işte o, sapıklığa düşmez ve ahirette zahmet çekmez.
Ali Fikri Yavuz
Onlara soyle dedi: «Birbirinize dusman olarak hepiniz oradan inin. Elbet size Benden bir yol gosteren gelir; Benim yoluma uyan ne sapar ve ne de bedbaht olur.»
Bekir Sadak
Onlara, haydi ikiniz de birbirinize düşman olarak hep birlikte inin buradan; ne zaman benden size doğru yol gösteren biri gelir de kim benim gösterdiğim doğru yola uyarsa, artık ne sapıtır, ne de bedbaht olup şaşırır.
Celal Yıldırım
Onlara şöyle dedi: 'Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Elbet size Benden bir yol gösteren gelir; Benim yoluma uyan ne sapar ve ne de bedbaht olur.'
Diyanet İşleri (eski)
Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Diyanet Vakfi
Dedi ki, 'Birbirinize düşmanlar olarak ordan aşağı inin. Size benden bir yol gösterici geldiğinde, kim benim yoluma uyarsa o sapmaz ve perişan olmaz.'
Edip Yüksel
Buyurdu ki; ininiz ikiniz de oradan hepiniz, ba'zınız ba'zınıza düşman olarak, sonra ne zaman size benden bir hidayetçi gelir de her kim hidayetçime uyarsa işte o dalâlete düşmez ve bedbaht olmaz
Elmalılı Hamdi Yazır
Allah: «İkiniz de oradan birlikte inin, kiminiz kiminize düşman olarak! Sonra ne zaman size Benden bir doğru yolu gösterici gelir de her kim Benim kılavuzuma uyarsa, işte o, sapıklığa düşmez ve mutsuz olmaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Allah (onlara) şöyle dedi: «Birbirinize düşman olmak üzere hepiniz oradan (cennetten) inin. Artık benden size bir hidayet (kitab) geldiği zaman, kim benim hidayetime uyarsa işte o, sapıklığa düşmez ve (ahirette) zahmet çekmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Allah dedi ki; Her ikiniz de cennetten yere ininiz. Sizler birbirinizin düşmanısınız. Benden size bir hidayet geldiğinde kim benim doğru yola çağıran mesajıma uyarsa o, ne sapıtır ve ne de sıkıntıya düşer.
Seyyid Kutub
Dedi ki: "Kiminiz kiminize düşman olarak, hepiniz ordan inin. Artık size benden bir yol gösterici gelecektir; kim benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz olmaz."
Gültekin Onan
(Şöyle) buyurdu: «Kiminiz kiminize düşman olarak hepiniz oradan inin. Artık ne zaman benden size hidâyet gelir de kim benim hidâyetime uyarsa o (dünyâda) sapmaz, (âhiretde de) bedbaht olmaz».
Hasan Basri Çantay
(Onlara) şöyle buyurmuştu: 'Birbirinize düşman olarak hep birlikte oradan inin! Artık benden size bir hidâyet geldiğinde, kim benim hidâyetime tâbi' olursa, (o) ne dalâlete düşer, ne de bedbaht olur!'
Hayrat Neşriyat
Buyurdu ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Benden size bir yol gösteren gelir de kim, benim yoluma uyarsa; ne sapar, ne de bedbaht olur.
İbni Kesir
(yani onlara şöyle) dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz topluca inin bu (safiyet/arınmışlık) makamından! Bununla birlikte, muhakkak ki, size Benden doğru yol bilgisi gelecektir: kim ki Benim doğru yol öğretimi izlerse yoldan sapmayacak ve bedbaht olmayacaktır.
Muhammed Esed
Buyurdu ki: «Bazınız bazınıza düşman olarak hepiniz oradan ininiz, ne vakit size benden bir hidâyet gelir de kim hidâyete tâbi olursa artık dalâlete düşmez ve şekavete uğramaz.»
Ömer Nasuhi Bilmen
Buyurdu ki: “Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin! Size benden bir hidayet geldiği zaman, kim benim hidayetime tâbi olursa o (dünyada) sapmaz, (ahirette de) bedbaht olmaz.
Ömer Öngüt
-Hepiniz, oradan inin, birbirinize düşman olarak. Benden size bir yol gösterici gelir de kim benim rehberime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Şaban Piriş
Onlara hitaben buyurdu ki: Kiminiz kiminize düşman olarak cennetten yere ininiz. Sonra ne zaman Benden bir rehber gelir de, kim ona tâbi olursa, artık o ne yolu şaşırır, ne de bedbaht olur.
Suat Yıldırım
Dedi ki: "Hepiniz oradan inin, birbirinize düşmansınız. İmdi benden size bir hidâyet geldiği zaman kim benim hidâyetime uyarsa o, sapmaz ve sıkıntıya düşmez."
Süleyman Ateş
Dedi ki: «Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak, hepiniz ordan inin. Artık size benden bir yol gösterici gelecektir; kim benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz da olmaz.»
Tefhim-ul Kuran
Buyurdu ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Benden size bir hidayet eriştiğinde Benim doğru yoluma uyan kimse asla sapmaz ve bedbaht da olmaz.
Ümit Şimşek
Allah dedi: "İkiniz birlikte inin oradan! Birbirinize düşmansınız. Benden size bir hidayet geldiğinde, benim o hidayetime uyan artık ne sapar ne de bedbaht olur."
Yaşar Nuri Öztürk
Yani onlara şöyle dedi: “Birbirinize düşman olarak, hepiniz topluca inin bu cennetten.” Bununla birlikte muhakkak ki, size benden doğru yol bilgisi gelecektir. Kim ki, benim doğru yoluma uyarsa, artık ne sapıtır, ne de sıkıntıya düşer.
Abdullah Parlıyan
Allah onlara şöyle dedi, “Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan ininiz. Elbet size benden bir yol gösteren gelir. Benim yoluma uyan ne sapar ne de mutsuz olur.”
Bayraktar Bayraklı
(Bu arada Allah) şöyle buyurdu: “(Şeytan ve siz) birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (peygamber/kitap) geldiğinde kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne sapar ne de sıkıntı çeker.”
Cemal Külünkoğlu
Dedi ki: “Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak, hepiniz oradan inin. Artık size benden bir hidayet gelecektir; kim benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve azgın da olmaz.”
Kadri Çelik
Âdem ve eşine, “İnin oradan!” dedi: “hepiniz inin; artık kiminiz kiminize düşmansınız (ve bu şekilde bir hayat süreceksiniz.) Bundan böyle size Benim tarafımdan (bir rasûl vasıtasıyla Kitap gibi) safî bir hidayet kaynağı gelir de, kim Bana ait bulunan o hidayet kaynağına uyar (ve imanla, ibadetle Bana yönelirse,) artık o ne yolu şaşırır, ne de (yolculuğu süresince ve yolun sonunda) bedbaht olur.”
Ali Ünal
Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Harun Yıldırım
dedi ki: "O makamdan hep birlikte birbirinize düşman olarak inin! Bundan böyle de, Benim katımdan size doğru yol bilgisi gelecektir: artık kim benim gösterdiğim yolu izlerse, işte o ne sapacak ne de kendini yitirecektir.
Mustafa İslamoğlu
(Allah) buyurdu ki: “İkiniz de oradan aşağı inin. Birinizin diğerinize yapabileceği düşmanlığa dikkat ederek!.. Benden size bir kılavuz geldiğinde, kim kılavuzuma tâbi olursa sapmaz ve sıkıntıya düşmez.
Sadık Türkmen
İkinizde o cennetten, bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak, topluca çıkın. Eğer benim tarafımdan size doğru yolu gösteren belgeler geldiğinde, benim gösterdiğim doğrulara kim uyarsa, asla doğru yoldan sapmaz ve baş kaldıranlardan da olamaz.
İlyas Yorulmaz
(Allahû Tealâ şöyle) dedi: “İkiniz oradan (aşağı) inin! Hepiniz (şeytan ve siz), birbirinize düşman olarak. Bundan sonra Benden size mutlaka hidayet gelecek. O zaman kim hidayetime tâbî olursa artık o, dalâlette kalmaz ve şâkî olmaz.”
İmam İskender Ali Mihr