Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.


وَلَقَدْ مَنَنَّا عَلَيْكَ مَرَّةً أُخْرَى ﴿٣٧﴾


TÂHÂ SURESİ 37. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad menennâ aleyke merraten uhrâ
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun
menennâ lütufta bulunduk (ni'met verdik), ni'metlendirdik
aleyke sana, seni
merraten bir defa daha
uhrâ diğer, başka

Ve andolsun ki seni, bir kere daha ni’metlendirdik (ni’metlendirmiştik).

TÂHÂ SURESİ 37. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

“Andolsun, biz sana bir kere daha iyilikte bulunmuştuk.”

Diyanet İşleri

Andolsun ki bir kere daha lûtfetmiştik sana.

Abdulbaki Gölpınarlı

Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.

Adem Uğur

"Andolsun ki (bundan önce) sana bir kere daha lütufta bulunmuştuk. "

Ahmed Hulusi

'Andolsun, biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.'

Ahmet Tekin

Andolsun biz sana bir başka defa gene lütufta bulunmuştuk.

Ahmet Varol

"Andolsun, biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk."

Ali Bulaç

And olsun, biz, sana diğer bir defa daha ihsan etmiştik.”

Ali Fikri Yavuz

(36-39) Allah: «Ey Musa! istedigin sana verildi» dedi, «Zaten sana baska bir defa da iyilikte bulunmus ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmistik: Musa'yi bir sandiga koy da suya birak; su onu kiyiya atar, Bana da, ona da dusman olan biri onu alir. Ey Musa! Gzumun nunde yetisesin diye seni sevimli kildim.»

Bekir Sadak

And olsun ki, biz bir başka defa da sana minnette bulunup lütfetmiştik.

Celal Yıldırım

(36-39) Allah: 'Ey Musa! İstediğin sana verildi' dedi, 'Zaten sana başka bir defa da iyilikte bulunmuş ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmiştik: Musa'yı bir sandığa koy da suya bırak; su onu kıyıya atar, Bana da, ona da düşman olan biri onu alır. Ey Musa! Gözümün önünde yetişesin diye seni sevimli kıldım.'

Diyanet İşleri (eski)

Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.

Diyanet Vakfi

'Sana bir kez daha lütufta bulunduk.'

Edip Yüksel

Şanım hakkı için biz lûtfeylemiştik sana diğer bir def'a daha

Elmalılı Hamdi Yazır

Şanıma andolsun ki, Biz sana diğer bir defa daha lütufta bulunmuştuk.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

«And olsun biz, sana diğer bir defa daha ihsan etmiştik»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Biz, bundan önce de bir kere daha sana lütufta bulunmuştuk.

Seyyid Kutub

"Andolsun, biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk."

Gültekin Onan

(37-38-39) «Andolsun ki biz sana diğer bir zamanda, anana vahyolunacak şey'i ilham etdiğimiz vakıtda da lutf etmiş ve (kendisine): — Onu tabuta koy da denize at ki deniz onu kıyıya bıraksın, onu benim de, kendisinin de düşmanı olan biri alacak diye (emreylemişdik). Sana karşı (Ey Musa) gözümün önünde yetişdirilmen için kendimden bir sevgi bırakmışdım.

Hasan Basri Çantay

'Ve and olsun ki, sana başka bir def'a daha lütufta bulunmuştuk.'

Hayrat Neşriyat

Zaten sana, başka bir defa daha lutufta bulunmuştuk.

İbni Kesir

"Zaten sana geçmişte bir kere daha lütufda bulunmuştuk;

Muhammed Esed

«Ve andolsun ki, sana başka defa da ihsanda bulunmuşuzdur.»

Ömer Nasuhi Bilmen

“Andolsun ki sana başka bir defa daha lütufta bulunmuştuk. ”

Ömer Öngüt

Sana bir defa daha iyilikte bulunmuştuk.

Şaban Piriş

(36-37) "Mûsâ!" dedi, "istediklerin sana verildi. Zaten başka bir sefer de sana lütufta bulunmuştuk."

Suat Yıldırım

"Zaten biz sana bir kez daha lutufta bulunmuştuk."

Süleyman Ateş

«Andolsun, biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.»

Tefhim-ul Kuran

'Başka bir sefer daha Biz sana lütufta bulunmuştuk.

Ümit Şimşek

"Yemin olsun, sana bir kez daha lütufta bulunmuştuk."

Yaşar Nuri Öztürk

“Zaten sana, geçmişte bir kere daha lütufta bulunmuştuk.

Abdullah Parlıyan

“Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.”

Bayraktar Bayraklı

(36-37) Allah, şöyle buyurdu: “İstediğin sana verildi ey Musa! Andolsun ki, biz sana bir kere daha (şöyle) iyilikte bulunmuştuk:”

Cemal Külünkoğlu

“Şüphesiz biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.

Kadri Çelik

“Nitekim sana daha önce de bir lütufta bulunmuştuk.

Ali Ünal

Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.

Harun Yıldırım

ve zaten geçmişte bir kez daha sana (bu şekilde) ikramda bulunmuştuk.

Mustafa İslamoğlu

“ant olsun, başka bir kere daha sana lütufta bulunmuştuk.

Sadık Türkmen

“Sana (daha önceden de) başka bir iyilik yapmıştık” dedi.

İlyas Yorulmaz

Ve andolsun ki seni, bir kere daha ni’metlendirdik (ni’metlendirmiştik).

İmam İskender Ali Mihr