Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.


وَأَضَلَّ فِرْعَوْنُ قَوْمَهُ وَمَا هَدَى ﴿٧٩﴾


TÂHÂ SURESİ 79. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve edalle fir'avnu kavme-hu ve mâ hedâ
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve edalle ve dalâlette bıraktı
fir'avnu firavun
kavme-hu kendi kavmini
ve mâ hedâ ve hidayete mani oldu, hidayetten men etti

Ve firavun, kavmini dalâlette bıraktı ve (kavmini) hidayetten men etti.

TÂHÂ SURESİ 79. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Firavun, halkını saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.

Diyanet İşleri

Ve saptırdı kavmini Firavun ve doğru yola sevketmedi onları.

Abdulbaki Gölpınarlı

Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.

Adem Uğur

Firavun, halkını saptırdı, doğru yola kılavuzlamadı.

Ahmed Hulusi

Firavun kavmini, başlarına buyruk hale getirerek, hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine imkân sağladı. Allah’ın peygamberi vasıtasıyla öğrettiği doğru, hak yolu da göstermedi, öğretmedi.

Ahmet Tekin

Firavun kavmini saptırdı ve onları doğru yola yöneltmedi.

Ahmet Varol

Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.

Ali Bulaç

Böylece Firavun, kavmini sapıklığa sürükledi, hidayete götürmedi.

Ali Fikri Yavuz

Firavun, milletini saptirdi, onlara dogru yolu gostermedi.

Bekir Sadak

Fir'avn, kavmini (doğru yoldan) saptırdı ve onlara (bir türlü) doğru yolu göstermedi.

Celal Yıldırım

Firavun, milletini saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.

Diyanet İşleri (eski)

Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.

Diyanet Vakfi

Firavun, halkını saptırdı, doğru yola iletmedi.

Edip Yüksel

Velhasıl Firavn kavmini dalâlete sürükledi, hidayete götürmedi

Elmalılı Hamdi Yazır

Velhasıl Firavun kavmini sapıklığa sürükledi, doğru yola götürmedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Böylece Firavun kavmini yanlış yola sürükledi ve doğru yola götürmedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Firavun, soydaşlarını sapıklığa sürükledi, onları doğru yola iletemedi.

Seyyid Kutub

Firavun kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.

Gültekin Onan

Fir'avn, kavmini sapdırdı (ğı gibi onları) doğru yola (da) iletemedi,

Hasan Basri Çantay

İşte Fir'avun, kavmini dalâlete düşürdü ve hak yola sevk etmedi.

Hayrat Neşriyat

Firavun kavmini saptırdı ve onlara doğru yolu göstermedi.

İbni Kesir

Çünkü Firavun halkını saptırmış ve (onlara) doğru yolu göstermemişti.

Muhammed Esed

Ve Fir'avun, kavmini sapıklığa düşürdü ve onları doğru bir yola götüremedi.

Ömer Nasuhi Bilmen

Firavun kavmini saptırdı ve onlara doğru yolu gösteremedi.

Ömer Öngüt

Firavun, kavmini saptırmış doğru yolu göstermemişti.

Şaban Piriş

Böylece Firavun halkını kurtuluşa değil, yanlış yola, çıkmaza götürdü.

Suat Yıldırım

Fir'avn toplumunu saptırdı, doğru yola iletmedi.

Süleyman Ateş

Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.

Tefhim-ul Kuran

Firavun kavmini doğru yola çıkarmamış, saptırmıştı.

Ümit Şimşek

Firavun kendi toplumunu saptırmıştı; kılavuzluk edemedi.

Yaşar Nuri Öztürk

Çünkü Firavun, halkını saptırmış ve onlara doğru yolu göstermemişti.

Abdullah Parlıyan

Firavun, toplumunu saptırdı ve onlara doğru yolu göstermedi.

Bayraktar Bayraklı

Firavun, halkını saptırdı, onların doğru yolu bulmasına engel oldu.

Cemal Külünkoğlu

Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.

Kadri Çelik

Firavun, halkını saptırmış, yanlış yola sürüklemişti; o, onları asla doğruya yöneltmedi.

Ali Ünal

Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.

Harun Yıldırım

bir kez Firavun halkını yoldan çıkarmıştı; bir daha da yolu bulamadılar.

Mustafa İslamoğlu

Firavun kavmini saptırdı ve onları doğru yola götürmedi.

Sadık Türkmen

Firavun kendi toplumunu saptırmış ve onların doğru yolu seçmelerine engel olmuştu.

İlyas Yorulmaz

Ve firavun, kavmini dalâlette bıraktı ve (kavmini) hidayetten men etti.

İmam İskender Ali Mihr