Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.


قَالَ يَا هَارُونُ مَا مَنَعَكَ إِذْ رَأَيْتَهُمْ ضَلُّوا ﴿٩٢﴾


TÂHÂ SURESİ 92. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle yâ hârûnu mâ menea-ke iz raeyte-hum dallû
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
yâ hârûnu ey Harun
mâ menea-ke seni ne men etti, sana mani olan nedir
iz raeyte-hum onları gördüğün zaman
dallû dalâlete düştüler

(Musa A.S): “Ey Harun! Onların dalâlete düştüğünü gördüğün zaman (onları uyarmaktan) seni ne men etti?” dedi.

TÂHÂ SURESİ 92. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(92-93) Mûsâ, (Tûr’dan dönünce) şöyle dedi: “Ey Hârûn! Saptıklarını gördüğün zaman bana uymana ne engel oldu? Yoksa emrime karşı mı geldin?”

Diyanet İşleri

Mûsâ, ey Hârûn dedi, bunların doğru yoldan saptıklarını görünce ne mâni oldu da.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Musa, döndüğünde) dedi: Ey Harun! bunların dalâlete düştüklerini gördüğün vakit seni engelleğen ne oldu.

Adem Uğur

(Musa) dedi: "Ey Harun! Bunların sapıttığını gördüğünde niye onları engellemedin?"

Ahmed Hulusi

Mûsâ:
'Ey Hârûn, bunların başlarına buyruk davranarak hak yoldan uzaklaştıklarını, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ettiklerini gördüğün vakit, senin onlara karşı koymanı engelleyen ne idi?' dedi.

Ahmet Tekin

(Musa) dedi ki: 'Ey Harun! Onların sapıttıklarını gördüğünde seni alıkoyan ne oldu!

Ahmet Varol

(Musa da gelince:) "Ey Harun" demişti. "Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (Onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?"

Ali Bulaç

(92-93) Mûsa dönüşünde kardeşine) dedi ki: “- Harûn! Seni engelliyen ne oldu ki, bunların sapıklığa düştüğünü gördüğün vakit benim ardımca yürümedin (tavsiyemi tutub onlarla mücadele etmedin), emrime isyan mı ettin?”

Ali Fikri Yavuz

(92-93) Musa gelince: «Harun! Onlarin sapittigini gorunce seni benim yolumdan gitmekten alikoyan nedir? Benim emrime karsi mi geldin?» dedi.

Bekir Sadak

(92-93) Musâ : «Ey Harun !» de di, «onların sapıttığını gördüğün zaman bana uymandan (yolumu takip etmekten) seni alıkoyan neydi ? Yoksa emrime karşı mı geldin ?»

Celal Yıldırım

(92-93) Musa gelince: 'Harun! Onların sapıttığını görünce seni benim yolumdan gitmekten alıkoyan nedir? Benim emrime karşı mı geldin?' dedi.

Diyanet İşleri (eski)

(92-93) (Musa, döndüğünde:) Ey Harun! dedi, sana ne engel oldu da, bunların dalâlete düştüklerini gördüğün vakit peşimden gelmedin? Emrime âsi mi oldun?

Diyanet Vakfi

Dedi ki, 'Harun! Seni engelleyen neydi, onları saparken gördüğün zaman,'

Edip Yüksel

Ey Hârun, dedi, sana ne mani' oldu da bunların dalâlete düştüklerini gödüğün vakıt

Elmalılı Hamdi Yazır

Musa: «Ey Harun, sana ne engel oldu bunların sapıklığa düştüklerini gördüğün zaman,

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

(Musa gelince kardeşine şöyle) dedi: «Ey Harun! bunların sapıklığa düştüğünü gördüğün vakit, seni engelleyen ne oldu?»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Musa dönünce dedi ki: «Ey Harun, onların sapıttıklarını gördüğünde seni engelleyen ne oldu?

Seyyid Kutub

(Musa da gelince:) "Ey Harun" demişti. "Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?"

Gültekin Onan

(92-93) Musa (avdetinde) dedi ki: «Ey Harun, bunların sapdıklarını gördüğün zaman bana tâbi olmandan seni men eden ne idi? Sen benim emrime isyan mı etdin»?

Hasan Basri Çantay

(92-93) (Mûsâ dönünce:) 'Ey Hârûn! Onları dalâlete düşmüş gördüğün zaman, seni benim yolumda gitmekten ne alıkoydu? Yoksa benim emrime karşı mı geldin?' dedi.

Hayrat Neşriyat

Dedi ki: Ey Harun; bunların saptıklarını görünce ne alıkoydu seni,

İbni Kesir

(Ve Musa döndüğünde:) "Ey Harun!" dedi, "Bunların yoldan çıktığını gördüğün halde, seni tutan neydi?

Muhammed Esed

Dedi ki: «Ey Harun! Onların dalâlete düştüklerini gördüğün zaman seni ne menetti?»

Ömer Nasuhi Bilmen

(Musa döndüğünde) dedi ki: “Ey Harun! Bunların sapıttığını görünce, seni benim yolumdan gitmekten alıkoyan nedir?”

Ömer Öngüt

-Ey Harun, dedi. onların saptıklarını gördüğün zaman sana engel olan neydi?

Şaban Piriş

(92-93) Mûsâ döndüğünde bu durumu bilmediğinden: "Harun!" dedi, "onların saptığını gördüğünde benim izimce gelmene ne mani oldu, yoksa emrime karşı mı geldin?" deyip onu sakalından tutarak çekmeye başladı.

Suat Yıldırım

(Mûsâ) "Ey Hârûn, oların saptıklarını gördüğün zaman sana ne engel oldu (da önlemedin)? dedi.

Süleyman Ateş

(Musa da gelince:) «Ey Harun» demişti. «Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?»

Tefhim-ul Kuran

Musa 'Ey Harun,' dedi. 'Onların sapıttığını gördüğünde sana ne engel oldu?

Ümit Şimşek

Mûsa dedi: "Ey Hârun, onların saptıklarını gördüğün zaman seni ne engelledi de,

Yaşar Nuri Öztürk

Ve Musa döndüğünde: “Ey Harun!” dedi. “Bunların doğru yoldan saptıklarını görünce, ne engel oldu da

Abdullah Parlıyan

(92-93) Mûsâ döndüğünde, “Ey Hârûn!” dedi. “Sana ne engel oldu da, bunların sapıklığa düştüklerini gördüğün vakit peşimden gelmedin? Emrime âsi mi oldun?”

Bayraktar Bayraklı

(92-93) (Ve Musa Tur Dağından döndüğünde kardeşine:) “Ey Harun! Bunların yoldan çıktığını gördüğün halde, seni tutan ne oldu? Niye bana uymadın, emrime baş mı kaldırdın?” dedi (ve saçından sakalından tutup çekmeye başladı).

Cemal Külünkoğlu

(Musa da gelince,) “Ey Harun” demişti. “Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?”

Kadri Çelik

Musa dönünce, (kardeşi Harun ile halkı arasında geçenlerden habersiz, kardeşine çıkıştı ve) “Harun!” dedi, “onları sapmış gördüğünde sana ne engel oldu da,

Ali Ünal

(Musa, döndüğünde)Dedi: Ey Harun! bunların dalâlete düştüklerini gördüğün vakit seni engelleyen ne oldu.

Harun Yıldırım

(Musa dönünce) "Ey Harun!" dedi, "Onların sapıttıklarını gördüğün halde neden engel olmadın?

Mustafa İslamoğlu

(Musa) dedi ki: “Ey Harun! Onların saptıklarını gördüğünde seni ne engelledi?

Sadık Türkmen

Musa kardeşine “Ey Harun! Sen onları sapmış bir şekilde gördüğün halde, onlara engel olamayışına sebep olan şey nedir?”

İlyas Yorulmaz

(Musa A.S): “Ey Harun! Onların dalâlete düştüğünü gördüğün zaman (onları uyarmaktan) seni ne men etti?” dedi.

İmam İskender Ali Mihr