Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir.


الَّذِينَ هُمْ فِي خَوْضٍ يَلْعَبُونَ ﴿١٢﴾


TÛR SURESİ 12. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ellezîne hum havdın yel'abûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ellezîne onlar, ... olanlar
hum onlar
içinde (içine dalmış olarak)
havdın lüzumsuz bâtıl şeyler
yel'abûne oynuyorlar, oyalanıyorlar

Onlar ki, lüzumsuz şeylere dalıp oyalananlardır.

TÛR SURESİ 12. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(11-12) İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay hâline!

Diyanet İşleri

Öyle kişilerdir onlar ki daldıkları batakta oynayıp dururlar.

Abdulbaki Gölpınarlı

Ki onlar daldıkları bâtıl içinde oyalanıp duranlardır.

Adem Uğur

Ki onlar (o yalanlayanlar şimdi) daldıkları (dünyalarındaki hayalî değerler) içinde oynamaktadırlar!

Ahmed Hulusi

Hayatları boyunca daldıkları bâtıl bataklık içinde, bilgisizce ileri geri konuşarak oynayıp duran, kitapları, peygamberleri, âhireti yalanlayanların vay hâline!

Ahmet Tekin

Ki onlar, daldıkları bir batılın içinde oynayıp duranlardır.

Ahmet Varol

Ki onlar, 'daldıkları saçma bir uğraşı' içinde oynayan, oyalananlardır.

Ali Bulaç

Ki onlar, daldıkları bir bâtıl da oynayıb duranlardır.

Ali Fikri Yavuz

(9-12) Gogun sarsildikca sarsilacagi, daglarin yurudukce yuruyecegi gun; iste o gun, daldiklari yerde eglenip oyalanarak kiyameti yalanlayanlara yazik olacak!

Bekir Sadak

(9-10-11-12) O gün, gök döndükçe dönecek. O gün (Hakk'ı) yalanlıyanların vay hâline ! Ki onlar, daldıkları şeyde (küfür ve sapıklık içinde) eğlenip dururlar.

Celal Yıldırım

(9-12) Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde eğlenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak!

Diyanet İşleri (eski)

Ki onlar daldıkları bâtıl içinde oyalanıp duranlardır.

Diyanet Vakfi

Onlar ki bir bataklıkta oynamaktadırlar.

Edip Yüksel

Ki onlar daldıkları bir batakta oynayıp duruyorlar

Elmalılı Hamdi Yazır

ki, onlar daldıkları bir batakta oynayıp duruyorlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Ki onlar, daldıkları bir batak (bâtıl)da oynayıp duruyorlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Ki onlar o daldıkları batıl içinde oyalanıp duranlardır.

Seyyid Kutub

Ki onlar, 'daldıkları saçma bir uğraşı' içinde oynayan, oyalananlardır.

Gültekin Onan

Ki onlar daldıkları baatıl içinde oynayıb duranlardır.

Hasan Basri Çantay

O kimseler ki, onlar (bâtıl) bir dalış içinde oynayıp dururlar.

Hayrat Neşriyat

Onlar ki; daldıkları batıl içinde oyalanıp durmaktadırlar.

İbni Kesir

(bütün hayatları boyunca) tamamen boş şeylerle oyalanıp duranların;

Muhammed Esed

O kimseler ki, onlar bir bataklıkta oynarlar.

Ömer Nasuhi Bilmen

Onlar ki o daldıkları bâtıl içinde oynayıp-oyalanmaktadırlar.

Ömer Öngüt

Ki onlar, boş şeylere dalıp, oynuyorlardı.

Şaban Piriş

Onlar ki daldıkları batıl içinde oynayıp dururlar.

Suat Yıldırım

O daldıkları bâtıl içinde oynayıp duranlar,

Süleyman Ateş

Ki onlar, 'daldıkları saçma bir uğraşı' içinde oynayıp, oyalananlardır.

Tefhim-ul Kuran

Onlar ki daldıkları şeyde oynayıp duruyorlar.

Ümit Şimşek

Ki onlar bir batağa dalmış oynamaktadırlar.

Yaşar Nuri Öztürk

tüm hayatları boyunca tamamen boş şey ve boş işlerle oyalanıp duranların.

Abdullah Parlıyan

Onlar bâtıla dalıp eğlenirler.

Bayraktar Bayraklı

(11-12) (İnanmayıp) yalanlayanların vay haline o gün! Onlar (bütün hayatları boyunca) tamamen boş şeylerle oyalanıp duranlardır.

Cemal Külünkoğlu

Onlar, daldıkları batıl içinde oynayıp eğlenirler.

Kadri Çelik

Onlar ki, daldıkları bâtılda, oyun ve eğlence içinde oyalanıp durmaktadırlar.

Ali Ünal

Ki onlar, daldıkları batıl içinde oynar dururlar.

Harun Yıldırım

Onlar ki daldıkları oyunda oynuyor olacaklar.

Mustafa İslamoğlu

Onlar daldıkları bir batakta oyalanıp duruyorlar.

Sadık Türkmen

Yeryüzünde iken geniş bir alanda oynayıp duranlar.

İlyas Yorulmaz

Onlar ki, lüzumsuz şeylere dalıp oyalananlardır.

İmam İskender Ali Mihr