Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir.


كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ﴿١٩﴾


TÛR SURESİ 19. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kulû ve işrabû henîen bi-mâ kuntum ta'melûne
(kuntum ta'melûne)

söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kulû yeyin!
ve işrabû ve için
henîen afiyetle
bi-mâ şeylerden dolayı, sebebiyle
kuntum siz ... oldunuz
ta'melûne
(kuntum ta'melûne)
yapıyorsunuz
: (yapmış olduğunuz, yaptıklarınız)

Yaptıklarınız sebebiyle afiyetle yeyin ve için.

TÛR SURESİ 19. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(19-20) Onlara, “Dünya’da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir.

Diyanet İşleri

Yiyin ve için, âfiyetler olsun, yaptığınız şeylere karşılık.

Abdulbaki Gölpınarlı

Onlara: Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yeyin, için! (denilir).

Adem Uğur

"Yaptığınız fiillerin sonucu olarak oluşanları afiyetle yeyin, için!"

Ahmed Hulusi

Yeyiniz, içiniz, işlediğiniz devamlı, bilinçli amellere karşılık afiyet olsun.

Ahmet Tekin

'Yapmakta olduklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için.'

Ahmet Varol

"Yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için."

Ali Bulaç

(Allah onlara şöyle buyurur: Dünyada iman ve ibadet edib) çalıştığınız için afiyetle yeyin, için;

Ali Fikri Yavuz

(19-20) Onlara soyle denir: «Islediklerinizden oturu, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin icin.» Onlara, ceylan gozlu esler veririz.

Bekir Sadak

İşlediklerinize karşılık afiyetle gönül huzuru içinde yeyiniz içiniz.

Celal Yıldırım

(19-20) Onlara şöyle denir: 'İşlediklerinizden ötürü, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin için.' Onlara, ceylan gözlü eşler veririz.

Diyanet İşleri (eski)

(19-20) Onlara: Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak âfiyetle yeyin, için (denilir). Ayrıca biz onları, ceylan gözlü hûrilerle evlendirmişizdir.

Diyanet Vakfi

Yapmış olduklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için.

Edip Yüksel

Yeyin için, afiyetler olsun çalıştığınız için

Elmalılı Hamdi Yazır

Yaptıklarınıza karşılık yeyin, için, afiyetler olsun ,

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

(Onlara): «Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için» (denilir.)

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için!

Seyyid Kutub

"Yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için."

Gültekin Onan

(Şöyle denilir:) «(İyi) amel (ve hareket) etmiş olduğunuz için aafiyetle yeyin, için».

Hasan Basri Çantay

(Kendilerine:) 'Yapmakta olduklarınıza karşılık (mükâfât olarak) âfiyetle yiyin, için!' (denilir.)

Hayrat Neşriyat

İşlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.

İbni Kesir

(Ve onlara:) "Yapmış olduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyip için,

Muhammed Esed

(19-20) Yeyiniz ve içiniz âfiyetler olsun, işler olduğunuz şey sebebiyle. Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslanarak (oturunuz) ve onları güzel gözlü huriler ile evlendirdik.

Ömer Nasuhi Bilmen

Yaptıklarınıza karşılık olarak âfiyetle yiyin için!

Ömer Öngüt

-Yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin, için!

Şaban Piriş

(19-20) Ve onlara denilir ki: "Dünyada yaptığınız güzel davranışlardan ötürü: "Yiyin, için, afiyetler olsun!" Onlar sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Kendilerine temiz ve güzel hurileri de eş yaparız.

Suat Yıldırım

"Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yeyin, için;"

Süleyman Ateş

«Yapmakta olduklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için.»

Tefhim-ul Kuran

Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yiyin, için.

Ümit Şimşek

"Yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak afiyetle yiyin, için!

Yaşar Nuri Öztürk

“İşlediklerinize karşılık afiyetle, gönül huzuru içinde, yiyiniz, içiniz

Abdullah Parlıyan

(19-20) Onlara şöyle denecektir: “Dizili koltuklara yaslanarak, yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyiniz, içiniz!” Onlara çok güzel eşler de veririz.

Bayraktar Bayraklı

(Onlara:) “Dünya'da yaptıklarınızın karşılığı olarak, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir.

Cemal Külünkoğlu

“Yapmakta olduklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için.”

Kadri Çelik

“(Dünyada iken) yaptığınız güzel işlerin karşılığı olarak (bugün) afiyetle yiyin için!”

Ali Ünal

“Yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için.”

Harun Yıldırım

(ve onlara diyecek ki): "Vaktiyle yapmış olduğunuz şeylere bir karşılık olarak yiyin, için, afiyet olsun!

Mustafa İslamoğlu

Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyiniz ve içiniz!

Sadık Türkmen

Yaptıklarınızın karşılığı olarak, afiyetle yiyin, için.

İlyas Yorulmaz

Yaptıklarınız sebebiyle afiyetle yeyin ve için.

İmam İskender Ali Mihr