TÛR SURESİ 29. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir.
فَذَكِّرْ فَمَا أَنتَ بِنِعْمَتِ رَبِّكَ بِكَاهِنٍ وَلَا مَجْنُونٍ ﴿٢٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
zekkir
fe
mâ ente
bi ni'meti
rabbi-ke
bi kâhinin
ve lâ mecnûnin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | o zaman, o halde |
zekkir | zikret, öğüt ver, hatırlat |
fe | çünkü |
mâ ente | sen değilsin |
bi ni'meti | ni'metiyle, ni'meti sayesinde |
rabbi-ke | senin Rabbin |
bi kâhinin | kâhin |
ve lâ mecnûnin | ve mecnun değil |
O halde zikret (öğüt ver), çünkü sen Rabbinin ni’meti sayesinde ne kâhinsin ne de mecnunsun.
TÛR SURESİ 29. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Artık öğüt ver, gerçekten de Rabbinin nîmeti sâyesinde sen, ne kâhinsin, ne deli.
Abdulbaki Gölpınarlı