TÛR SURESİ 4. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir.
وَالْبَيْتِ الْمَعْمُورِ ﴿٤﴾
TÛR SURESİ 4. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve | andolsun |
el beyti | ev |
el ma'mûri | imar edilmiş, mamur |
Beyti Mamur’a (Mamur Ev’e) andolsun.
TÛR SURESİ 4. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
(1-7) Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a , yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.
Diyanet İşleri
Ve mâmur eve.
Abdulbaki Gölpınarlı
Beyt-i Ma'mûr'a,
Adem Uğur
Beyt-i Mamûr'a (Zâtî ilimle meydana gelmiş Esmâ mertebesi, Hakikat-i Muhammedî - mükemmel imar edilmiş ev - Allâh Esmâ'sından kaynaklanan halife özelliğini yaşamakta olan insan şuuru);
Ahmed Hulusi
Akın akın ziyâret edilen, mâmur, hareketli, canlı Kâbe-i Muazzama’ya, Beytü’l-ma’mûr’a andolsun!
Ahmet Tekin
Ma'mur eve,
Ahmet Varol
Ma'mur eve,
Ali Bulaç
(Meleklerin gökte tavaf ettikleri) Beyt-i Ma’mur’a,
Ali Fikri Yavuz
(1-7) Tur'a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir.
Bekir Sadak
Bayındır eve (veya Beytü'l-Ma'mûr'a),
Celal Yıldırım
(1-8) Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur.
Diyanet İşleri (eski)
(1-8) Tûr'a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab'a, Beyt-i Ma'mûr'a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
Diyanet Vakfi
Sık sık ziyaret edilen Eve (Kabe'ye),
Edip Yüksel
Ve beyti ma'mûra
Elmalılı Hamdi Yazır
Beyt-i Ma'müra,
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ma'mur eve,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ma'mur bir ev olan Ka'be'ye.
Seyyid Kutub
Ma'mur eve,
Gültekin Onan
Ma'muur eve,
Hasan Basri Çantay
Ve (gökte meleklerin tavâf ettiği) Beyt-i Ma'mûr’a!
Hayrat Neşriyat
Ma'mur eve.
İbni Kesir
Ayakta kalan (ibadet) evi(ni) düşün!
Muhammed Esed
(4-7) Ve Beyt-i Mâmur'a. Ve yükseltilmiş tavana. Ve dolmuş denize kasem olsun ki, şüphe yok, Rabbinin azabı elbette vaki olacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen
Beyt-i Mâmur'a andolsun!
Ömer Öngüt
Kâbe’ye.
Şaban Piriş
Beyt-i Ma’mûr’a
Suat Yıldırım
Ma'mur (bakımlı, şen) Ev (Ka'be'y)e,
Süleyman Ateş
Ma'mur eve,
Tefhim-ul Kuran
Ve Beyt-i Mâmur'a.
Ümit Şimşek
Yemin olsun düzenli bir biçimde bakılan o eve,
Yaşar Nuri Öztürk
hac, umre ziyaretçileri ve meleklerle şenlenmiş olan eve,
Abdullah Parlıyan
(1-6) Tûr'a, açılmış ince deride yazılı kitaba, imar edilmiş o eve; yükseltilmiş şu tavana, kabaran denize yemin olsun ki… [585][586]
Bayraktar Bayraklı
(1-8) (Musa'nın vahiy aldığı) Tur dağına, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab'a, Beyt-i Mamur'a (Meleklerin gökte tavaf ettikleri makama ya da Kâbe'ye), yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize yemin olsun ki, Rabbinin azabı kesin olarak gerçekleşecektir. Onu geri çevirecek hiçbir şey yoktur.
Cemal Külünkoğlu
Beyt-i Ma'mur'a.
Kadri Çelik
Ve Beyti Ma’mur’a (sürekli iskân ve ziyaret olunan Ev’e);
Ali Ünal
Beyti Ma’mur’a,
Harun Yıldırım
el-Beytu'l-Ma-mur şahit olsun,
Mustafa İslamoğlu
Mamur eve (Kâbe’ye),
Sadık Türkmen
Bina edilmiş eve (Kâbe ye),
İlyas Yorulmaz
Beyti Mamur’a (Mamur Ev’e) andolsun.
İmam İskender Ali Mihr