Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir.


وَإِن يَرَوْا كِسْفًا مِّنَ السَّمَاء سَاقِطًا يَقُولُوا سَحَابٌ مَّرْكُومٌ ﴿٤٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve in yerav kisfen min es semâi sâkıtan yekûlû sehâbun merkûmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve in yerav ve eğer görseler
kisfen bir parça
min es semâi gökten
sâkıtan düşen
yekûlû derler
sehâbun bulut, bulutlar
merkûmun üst üste yığılmış

Ve eğer gökten bir parça düştüğünü görseler: “Üst üste yığılmış bulutlardır.” derler.

TÛR SURESİ 44. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali

Eğer gökden bir parça düşer görseler «(Bu), derler, birbiri üstüne yığılmış bir bulutdur».

Hasan Basri Çantay