Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir.


وَإِنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا عَذَابًا دُونَ ذَلِكَ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ ﴿٤٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve inne li ellezîne zalemû azâben dûne zâlike ve lâkinne eksera-hum lâ ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve inne ve muhakkak ki
li ellezîne zalemû zalimlere, zulmedenlere
azâben azap
dûne zâlike bundan başka vardır
ve lâkinne ve lâkin, ancak
eksera-hum onların çoğu
lâ ya'lemûne bilmiyorlar, bilmezler

Ve muhakkak ki zulmedenler için, bundan başka bir azap daha vardır ve lâkin onların çoğu bilmezler.

TÛR SURESİ 47. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Ve şüphe yok ki, zulmedenler için ondan mukaddem bir azab da vardır. Velâkin onların birçokları bilmezler.

Ömer Nasuhi Bilmen