Mekke döneminde inmiştir. 96 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-vâkı’a” kelimesinden almıştır. Vâkı’a, gerçekleşen, meydana gelen olay demektir.


لَّا بَارِدٍ وَلَا كَرِيمٍ ﴿٤٤﴾


VÂKIA SURESİ 44. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

lâ bâridin ve lâ kerîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
lâ bâridin serinletici değil
ve lâ kerîmin ve rahatlatıcı değil

Ne serinleticidir ne de rahatlatıcıdır.

VÂKIA SURESİ 44. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(42-44) Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifirî bir gölge içinde!.

Diyanet İşleri

Ne bir serinlik var, ne bir güzellik var.

Abdulbaki Gölpınarlı

Serin ve hoş olmayan.

Adem Uğur

(Ki o gölge) ne serindir ve ne de kerîm (cömertçe getirisi olan)!

Ahmed Hulusi

Gölge ne serindir, ne faydalı.

Ahmet Tekin

Ne serindir ne de ferahlatıcı.

Ahmet Varol

Ki o, ne serindir, ne ferahlatıcı (kerim).

Ali Bulaç

O gölge ne serindir, ne mülâyim...

Ali Fikri Yavuz

(42-44) Insanin icine isleyen bir sicaklik ve kaynar su icinde, serinligi ve hoslugu olmayan kara bir dumanin golgesinde bulunurlar.

Bekir Sadak

O ne serindir, ne de okşayıcı ve rahatlatıcıdır.

Celal Yıldırım

(42-44) İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunurlar.

Diyanet İşleri (eski)

(43-44) Serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar;

Diyanet Vakfi

Ne soğuktur, ne de yararlı.

Edip Yüksel

Ne serin ne de kerîm

Elmalılı Hamdi Yazır

ne serin, ne de rahatlatıcı!

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Ki ne serindir, ne de faydalı.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Ne serinliği ve ne de okşayıcılığı var.

Seyyid Kutub

Ki o, ne serindir, ne ferahlatıcı (kerim).

Gültekin Onan

Ki (o gölge) ne serin, ne de fâideli değildir.

Hasan Basri Çantay

(42-44) (Onlar) nüfûz edici bir ateş ve bir kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu (bir faydası) olmayan simsiyah dumandan bir gölge içindedirler!

Hayrat Neşriyat

Ne serindir, ne de hoştur.

İbni Kesir

ne serinleten, ne de rahatlatan (bir gölge).

Muhammed Esed

(44-46) (O gölge) Ne soğuktur, ne de fâidelidir. Çünkü, şüphe yok onlar bundan evvel nîmetlere (zevklerine) düşkünler idiler. Ve büyük günah üzerine ısrar eder olmuşlardır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ki ne serindir, ne de hoş!

Ömer Öngüt

Serinlik yok, bağış yok.

Şaban Piriş

(43-44) Ne serin, ne de faydalı olmayan, kapkara duman tabakası altındadırlar.

Suat Yıldırım

Ki ne serindir, ne faydalı.

Süleyman Ateş

Ki o, ne serindir, ne ferahlatıcı (kerim) .

Tefhim-ul Kuran

Bir gölge ki ne serinlik verir, ne bir hayrı dokunur.

Ümit Şimşek

Ne serindir ne de cömert.

Yaşar Nuri Öztürk

Ne serinleten, ne de rahatlatan bir gölge.

Abdullah Parlıyan

(42-46) İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar. Çünkü onlar bundan önce, varlık içinde sefahete dalmışlardı. Büyük günahı işlemekte ısrar edip dururlardı.

Bayraktar Bayraklı

(42-44) (Onlar) içlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde ve serinliği ve hoşluğu olmayan kapkara bir dumanın gölgesinde bulunurlar.

Cemal Külünkoğlu

Ne serindir, ne de faydalı.

Kadri Çelik

Ne serinlik verir, ne rahatlatır.

Ali Ünal

O, serin de değildir, ferahlatıcı da değildir.

Harun Yıldırım

ne serinletici, ne de rahatlatıcı...

Mustafa İslamoğlu

Ne serindir, Ne de ferahlatıcı!

Sadık Türkmen

Orada serinlemek yok ve asla rahatlatıcı bir ikramda yok.

İlyas Yorulmaz

Ne serinleticidir ne de rahatlatıcıdır.

İmam İskender Ali Mihr