Mekke döneminde inmiştir. 96 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-vâkı’a” kelimesinden almıştır. Vâkı’a, gerçekleşen, meydana gelen olay demektir.


لَمَجْمُوعُونَ إِلَى مِيقَاتِ يَوْمٍ مَّعْلُومٍ ﴿٥٠﴾


VÂKIA SURESİ 50. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

le mecmûûne ilâ mîkâti yevmin ma'lûmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
le mutlaka
mecmûûne toplanılmış olanlar, biraraya getirilmiş olanlar
ilâ mîkâti belirlenmiş bir vakite
yevmin gün
ma'lûmin bilinen

Malûm (bilinen) günün, belirlenmiş bir vaktinde mutlaka toplanılmış olacaklardır.

VÂKIA SURESİ 50. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(49-50) De ki: “Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır.”

Diyanet İşleri

Elbette bilinen günün muayyen ve mukadder vaktinde toplanacaksınız.

Abdulbaki Gölpınarlı

Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır!

Adem Uğur

"Bilinen bir sürecin buluşma vaktinde elbette toplanacaklardır!"

Ahmed Hulusi

'Belli bir günün belli vaktine mutlaka toplanıp getirilecekler.'

Ahmet Tekin

Bilinen bir günün buluşma vaktinde mutlaka toplanacaklardır.

Ahmet Varol

"Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır."

Ali Bulaç

Belirli bir günün muayyen vaktinde çaresiz toplanacaklardır.”

Ali Fikri Yavuz

(49-50) De ki: «suphesiz oncekiler de, sonrakiler de belli bir gunun belirli bir vaktinde toplanacaklardir.»

Bekir Sadak

(49-50) De ki: Öncekiler de, sen rakiler de mutlaka belli bir günün belirlenmiş vaktinde elbette biraraya toplanacaklar..

Celal Yıldırım

(49-50) De ki: 'Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün belirli bir vaktinde toplanacaklardır.'

Diyanet İşleri (eski)

Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır!

Diyanet Vakfi

'Bilinen günün buluşma anı için toplanacaklardır.'

Edip Yüksel

Lâbüd cem' olunacaklar mikatına ma'lûm bir günün

Elmalılı Hamdi Yazır

belli bir günün belli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır!»

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

«Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Belirlenmiş bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir.

Seyyid Kutub

"Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır."

Gültekin Onan

ma'lûm bir günün muayyen vaktında behemehal toplanacaklardır».

Hasan Basri Çantay

(49-50) De ki: 'Şübhe yok ki öncekiler de, sonrakiler de, bilinen bir günün belli bir vaktinde elbette toplanacak olanlardır.'

Hayrat Neşriyat

Belli bir günün belli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır.

İbni Kesir

(yalnızca Allah tarafından) bilinen bir Gün'ün belirlenmiş olan bir vaktinde bir araya getirilecekler;

Muhammed Esed

(48-50) «Ve bizlerin evvelce geçmiş atalarımız da mı?» De ki: «Şüphe yok evvelkiler de, sonrakiler de,». «Elbette malum bir günün muayyen bir vaktinde toplanılmış (olacaklardır).»

Ömer Nasuhi Bilmen

"Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır. "

Ömer Öngüt

Belli bir günün, belli bir vaktinde bir araya getirileceksiniz.

Şaban Piriş

(49-50) De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün, belli vaktinde mutlaka toplanacaksınız."

Suat Yıldırım

"Belli bir günün buluşma vakti için mutlaka toplanacaklardır."

Süleyman Ateş

«Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.»

Tefhim-ul Kuran

Belirlenmiş olan o malûm günde hepiniz toplanacaksınız.

Ümit Şimşek

Bilinen bir günün buluşma vakti/buluşma yerinde mutlaka biraraya getirileceklerdir.

Yaşar Nuri Öztürk

Allah'ın belirlediği muayyen bir zamanda, hesap günü için toplanacaklardır.

Abdullah Parlıyan

(47-50) Şöyle diyorlardı: “Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra mı yeniden diriltileceğiz? Eski atalarımız da mı?” De ki: “Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de, belli bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir.”

Bayraktar Bayraklı

(49-50) “De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler, bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”

Cemal Külünkoğlu

“Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”

Kadri Çelik

“Evet hepsi de, (dünyanın sonunu tayin eden) malûm bir Gün’de mutlaka bir araya getirilip toplanacaklar.

Ali Ünal

“Bilinen bir günün belli bir vaktinde elbette toplanacaklardır.”

Harun Yıldırım

elbet (sadece Allah tarafından) bilinen bir günün belirli vaktinde bir araya toplanacaklar.

Mustafa İslamoğlu

Belli bir günün belirli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”

Sadık Türkmen

Allah'ın bilgisinde olan, belirlenmiş bir vakitte bir araya getirilmiş olacaklar.

İlyas Yorulmaz

Malûm (bilinen) günün, belirlenmiş bir vaktinde mutlaka toplanılmış olacaklardır.

İmam İskender Ali Mihr