YÂSÎN SURESİ 17. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır.
وَمَا عَلَيْنَا إِلاَّ الْبَلاَغُ الْمُبِينُ ﴿١٧﴾
YÂSÎN SURESİ 17. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ aleynâ | ve bizim üzerimizde (sorumluluk) yok |
illâ | ancak, hariç, ...'den başka |
el belâgu | tebliğ, bildirme |
el mubînu | apaçık, açıkca |
Ve bizim üzerimizde açıkça tebliğden (bildirmekten) başka bir şey (sorumluluk) yoktur.
YÂSÎN SURESİ 17. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
“Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.”
Diyanet İşleri
Ve bize düşen vazife, ancak apaçık tebliğden ibâret.
Abdulbaki Gölpınarlı
Bizim vazifemiz, açık bir şekilde Allah'ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir dediler.
Adem Uğur
"Bize ait olan sadece apaçık tebliğdir. "
Ahmed Hulusi
'Bizim sorumluluğumuz apaçık bir tebliğdir.'
Ahmet Tekin
Bize düşen de sadece apaçık bir tebliğdir.'
Ahmet Varol
"Bizim üzerimizde de (sorumluluk ve görev olarak) apaçık bir tebliğden başkası yoktur."
Ali Bulaç
Bize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.”
Ali Fikri Yavuz
(16-17) Elciler: Dogrusu Rabbimiz bizim size gonderildigimizi bilir; bize dusen ancak apacik tebligdir» demislerdi.
Bekir Sadak
Bize gereken, sadece açık tebliğdir,» dediler.
Celal Yıldırım
(16-17) Elçiler: 'Doğrusu Rabbimiz bizim size gönderildiğimizi bilir; bize düşen ancak apaçık tebliğdir' demişlerdi.
Diyanet İşleri (eski)
«Bizim vazifemiz, açık bir şekilde Allah'ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir» dediler.
Diyanet Vakfi
'Bizim görevimiz, açıkça duyurmaktan ibarettir.'
Edip Yüksel
açık bir tebliğden ötesi ise bizim üstümüze değil
Elmalılı Hamdi Yazır
Açık bir tebliğden ötesi ise bizim üstümüze (vazife) değildir!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
«Bize düşen de sadece apaçık tebliğdir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Bizim üzerimize düşen, yalnızca açıkça duyurmaktır.
Seyyid Kutub
"Bizim üzerimizde de (sorumluluk ve görev olarak) apaçık bir tebliğden başkası yoktur."
Gültekin Onan
«Bizim üzerimize (düşen vazîfe) apaçık tebliğden başkası değildir».
Hasan Basri Çantay
'Ve bize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.'
Hayrat Neşriyat
Bize düşen, sadece apaçık tebliğdir.
İbni Kesir
Fakat (bize emanet edilen) mesajı size açıkça tebliğ etmekten başka bir şey ile yükümlü değiliz".
Muhammed Esed
«Bizim üzerimize (teveccüh eden ise) apaçık bir tebliğden başka değildir.»
Ömer Nasuhi Bilmen
"Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir. "
Ömer Öngüt
Bizim görevimiz apaçık duyurmaktan başka bir şey değildir.
Şaban Piriş
"Açıkça tebliğden başka bir şeyle yükümlü değiliz biz."
Suat Yıldırım
"Bizim üzerimize düşen, yalnız açıkça duyurmaktır."
Süleyman Ateş
«Bizim üzerimizde de (sorumluluk ve görev olarak) apaçık bir tebliğden başkası yoktur.»
Tefhim-ul Kuran
'Bize düşen açıkça tebliğ etmekten ibarettir.'
Ümit Şimşek
"Bize düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir."
Yaşar Nuri Öztürk
Bize düşen, emanet edilen mesajı, size açıkça tebliğ etmek ve nasıl yaşanacağını da, bizzat hayatımızla göstermektir.”
Abdullah Parlıyan
“Bize düşen, açık bir tebliğden başka bir şey değildir.”
Bayraktar Bayraklı
(16-17) (Elçiler) şöyle dediler: “Rabbimiz biliyor ki, hakikaten biz, (Allah tarafından) size gönderilmiş elçileriz. Bizim üzerimize düşen, yalnızca apaçık tebliğdir.”
Cemal Külünkoğlu
“Bizim üzerimizde de (sorumluluk olarak) apaçık bir tebliğden başkası yoktur.”
Kadri Çelik
“Bize düşen de ancak Allah’ın Mesajı’nı tam olarak ve apaçık, anlaşılır bir şekilde size ulaştırmaktır.”
Ali Ünal
"Bizim vazifemiz, açık bir şekilde Allah'ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir" dediler.
Harun Yıldırım
Ve biz size açıkça tebliğ etmekten başka bir şeyle mükellef değiliz."
Mustafa İslamoğlu
Üzerimize düşen görev açıkça duyurmaktır.”
Sadık Türkmen
“Bize düşen görev yalnızca açık açık gerçekleri söylemek” dediler.
İlyas Yorulmaz
Ve bizim üzerimizde açıkça tebliğden (bildirmekten) başka bir şey (sorumluluk) yoktur.
İmam İskender Ali Mihr