Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır.


قَالُوا إِنَّا تَطَيَّرْنَا بِكُمْ لَئِن لَّمْ تَنتَهُوا لَنَرْجُمَنَّكُمْ وَلَيَمَسَّنَّكُم مِّنَّا عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿١٨﴾


YÂSÎN SURESİ 18. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû innâ tetayyernâ bi kum le in lem tentehû le nercume- enne-kum
(receme)
ve le yemesse- enne-kum
(messe)
min-nâ azâbun elîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû dediler
innâ muhakkak ki biz
tetayyernâ uğursuzluğa uğradık
bi kum sizinle
le mutlaka, elbette, gerçekten
in lem tentehû eğer vazgeçmezseniz
le mutlaka, elbette, gerçekten
nercume- enne-kum
(receme)
biz sizi mutlaka taşlayacağız
: (taşladı)
ve le ve mutlaka, elbette, gerçekten
yemesse- enne-kum
(messe)
size mutlaka dokunacak
: (dokundu)
min-nâ bizden
azâbun azap
elîmun elîm, acı

"Muhakkak ki biz, sizinle uğursuzluğa uğradık. Eğer siz gerçekten vazgeçmezseniz (son vermezseniz), sizi mutlaka taşlayacağız. Ve mutlaka bizden size elîm bir azap dokunacak." dediler.

YÂSÎN SURESİ 18. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Dediler ki: “Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur.”

Diyanet İşleri

Demişlerdi ki: Gerçekten de sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğramadayız, andolsun ki bu işten vazgeçmezseniz elbette taşlarız sizi ve elbette bizden, elemli bir azâba uğrarsınız.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Bunun üzerine onlar:) Doğrusu siz bize uğursuz geldiniz. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun sizi taşlarız. Ve bizden size mutlaka fena bir kötülük dokunur, dediler.

Adem Uğur

Dediler ki: "Kuşkusuz sizde uğursuzluk olduğunu düşünüyoruz. . . Andolsun ki, eğer vazgeçmezseniz, kesinlikle sizi taşlayarak öldüreceğiz ve elbette size bizden feci bir azap dokunacaktır. "

Ahmed Hulusi

Onlar:
'Kesinlikle biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun sizi taşlayarak öldürürüz. Bizden size, can yakıcı müthiş bir kötülük dokunur.' dediler.

Ahmet Tekin

Dediler ki: 'Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer (yaptığınıza) son vermezseniz andolsun sizi taşlayacağız ve bizden size acıklı bir azap dokunacaktır.'

Ahmet Varol

Dediler ki: "Herhalde biz, sizlerden dolayı uğursuzluğa uğradık. Eğer (bu söylediklerinize) bir son vermeyecek olursanız, andolsun, sizi taşa tutacağız ve mutlaka bizden yana size acı bir azab dokunacaktır."

Ali Bulaç

(Onlar, elçilere) dediler ki: “- Doğrusu biz, sizinle uğursuzlandık. Eğer (bu sözünüzden) vaz geçmezseniz, muhakkak sizi taşla öldürürüz; ve her halde size bizden çok acıklı bir azap dokunur.”

Ali Fikri Yavuz

Kasabalilar: «Dogrusu sizin yuzunuzden ugursuzluga ugradik; vazgecmezseniz and olsun ki sizi taslayacagiz ve bizden size can yakici bir azap dokunacaktir» demislerdi

Bekir Sadak

Kasaba halkı onlara: «Doğrusu sizin yüzünüzden başımıza uğursuzluk çöktü. Eğer (bu iddia ve uyarınızdan) vazgeçmezseniz elbette sizi taşlar ve elbette bizden size elem verici bir azâb dokunur,» dediler.

Celal Yıldırım

'Doğrusu sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık; vazgeçmezseniz and olsun ki sizi taşlayacağız ve bizden size can yakıcı bir azap dokunacaktır' dediler.

Diyanet İşleri (eski)

(Bunun üzerine onlar:) Doğrusu siz bize uğursuz geldiniz. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun sizi taşlarız. Ve bizden size mutlaka fena bir kötülük dokunur, dediler.

Diyanet Vakfi

Dediler ki, 'Sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer son vermezseniz sizi taşlarız ve bizden size acı bir ceza dokunacaktır.'

Edip Yüksel

Doğrusu dediler: biz sizinle teşe'üm ettik, yemin ederiz ki vazgeçmezseniz sizi hiç tınmadan recmederiz ve her halde size bizden pek acıklı bir azâb dokunur

Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar: «Doğrusu, biz sizi uğursuzluk nedeni saydık. Yemin ederiz ki, vazgeçmezseniz sizi hiç tınmadan taşlarız ve kesinlikle size bizden acıklı bir azap dokunur.» dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Onlar dediler ki: «Herhalde biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun ki, sizi hiç tınmadan taşlarız ve mutlaka bizden size pek acıklı bir azab dokunur.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Kentliler dediler ki; «doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizden size acı bir azab dokunur.»

Seyyid Kutub

Dediler ki: "Herhalde biz, sizlerden dolayı uğursuzluğa uğradık. Eğer (bu söylediklerinize) bir son vermeyecek olursanız, andolsun, sizi taşa tutacağız ve mutlaka bizden yana size acı bir azab dokunacaktır."

Gültekin Onan

Dediler: «Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzlandık. Eğer vaz geçmezseniz, andolsun, sizi mutlak taşlarız. Bizden size muhakkak acıklı bir işkence de dokunur».

Hasan Basri Çantay

(Şehir halkı:) 'Doğrusu biz, sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Yemîn olsun ki, eğer (bu söylediklerinizden) vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşla(yarak öldürü)rüz ve bizden size gerçekten elemli bir azab dokunur' dediler.

Hayrat Neşriyat

Doğrusu, sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Vazgeçmezseniz andolsun ki sizi taşlayacağız. Ve bizden size, elim bir azab dokunacaktır, dediler.

İbni Kesir

(Ötekiler,) "Doğrusu," dediler, "bize uğursuzluk getirdiniz! Eğer bundan vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlayacak ve başınıza bir bela saracağız!"

Muhammed Esed

(O münkirler de) Dediler ki: «Biz sizinle teşe'ümde bulunduk. Andolsun ki, eğer vazgeçmez iseniz elbette sizi taşlayacağız. Ve elbette ki, bizim tarafımızdan size pek acıklı bir azap dokunacaktır.»

Ömer Nasuhi Bilmen

Onlar dediler ki: "Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizden size acı bir azap dokunur. "

Ömer Öngüt

Onlar dediler ki: -Sizin yüzünüzden bize uğursuzluk geldi. Eğer bu işe bir son vermezseniz, sizi taşa tutarız ve bizden acı bir azap dokunur size.

Şaban Piriş

Ahâli dedi ki: "Uğursuzsunuz siz, şayet vazgeçmezseniz, sizi taşlarız, acı mı acı bir azap size dokundururuz."

Suat Yıldırım

(Kentliler) Dediler ki: "Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizden size acı bir azâb dokunur."

Süleyman Ateş

Onlar dediler ki: «Herhalde biz, sizlerden dolayı uğursuzluğa uğradık. Eğer (bu söylediklerinize) bir son vermeyecek olursanız, andolsun, sizi taşa tutacağız ve mutlaka bizden yana size acıklı bir azab dokunacaktır.»

Tefhim-ul Kuran

Onlar 'Biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık,' dediler. 'Vazgeçmeyecek olursanız sizi taşlarız; bizden size acı bir azap dokunur.'

Ümit Şimşek

Dediler: "Sizin yüzünüzden uğursuzlukla karşılaştık/biz sizi uğursuzluk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutlaka taşlayacağız. Ve bizden size acıklı bir azap kesinlikle dokunacaktır."

Yaşar Nuri Öztürk

Toplumun cevabı: “Doğrusu sizin yüzünüzden başımıza uğursuzluk çöktü. Eğer bu işinize bir son vermez ve elçiliğinizden vazgeçmezseniz, sizi taşa tutacağız ve mutlaka bizden yana size, acıklı bir azap dokunacaktır.”

Abdullah Parlıyan

Ülke halkı şöyle dedi: “Sizin yüzünüzden uğursuzlukla karşılaştık, biz sizi uğursuzluk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutlaka taşlayacağız. Bizden size acıklı bir azap kesinlikle dokunacaktır.”

Bayraktar Bayraklı

(O şehirliler) dediler ki: “Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutlaka taşlayacağız. Ve bizden size acıklı bir azap dokunacaktır.”

Cemal Külünkoğlu

Onlar dediler ki: “Herhalde biz, sizlerden dolayı uğursuzluğa uğradık. Eğer (bu söylediklerinize) bir son vermeyecek olursanız, mutlaka sizi taşa tutacağız ve bizden yana size acıklı bir azap dokunacaktır.”

Kadri Çelik

Diğerleri tehdit etti: “Biz, sizde bir uğursuzluk görüyoruz; sizin yüzünüzden başımıza gelecekler var. Eğer (bu tebliğ işinize) bir son vermezseniz, bilin ki sizi taşa tutarız ve bizim elimizden size acı mı acı bir azap dokunur.”

Ali Ünal

Doğrusu siz bize uğursuz geldiniz. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun sizi taşlarız. Ve bizden size mutlaka fena bir kötülük dokunur, dediler.

Harun Yıldırım

(Şehir halkı) dediler ki: "Şüphesiz bize uğursuzluk getirdiniz. Eğer buna bir son vermezseniz, sizi öldüresiye taşa tutar ve sizi keyfimizce şiddetli bir biçimde cezalandırırız."

Mustafa İslamoğlu

Dediler ki: “Biz, sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık, eğer vazgeçmezseniz sizi taşlarız/kovarız ve bizden size acı bir azap dokunur.”

Sadık Türkmen

Kasaba halkı “Biz sizin gelmenizle beraber uğursuzluğa uğradık. Eğer uyarılardan vazgeçmez iseniz, sizi kesinlikle taşlayacağız veya bizden size can yakıcı bir azap dokunacak” dediler.

İlyas Yorulmaz

"Muhakkak ki biz, sizinle uğursuzluğa uğradık. Eğer siz gerçekten vazgeçmezseniz (son vermezseniz), sizi mutlaka taşlayacağız. Ve mutlaka bizden size elîm bir azap dokunacak." dediler.

İmam İskender Ali Mihr