40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


قُلْ يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءكُمُ الْحَقُّ مِن رَّبِّكُمْ فَمَنِ اهْتَدَى فَإِنَّمَا يَهْتَدِي لِنَفْسِهِ وَمَن ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَا وَمَا أَنَاْ عَلَيْكُم بِوَكِيلٍ ﴿١٠٨﴾


YÛNUS SURESİ 108. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul yâ eyyuhâ en nâsu kad câe-kum el hakku min rabbi-kum fe men ihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsi-hi ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ ve mâ ene aleykum bi vekîlin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de ki
yâ eyyuhâ en nâsu ey insanlar
kad câe-kum size gelmiştir
el hakku hak, gerçek
min rabbi-kum Rabbinizden
fe men ihtedâ artık kim hidayete erdiyse
fe innemâ o ancak, sadece, muhakkak ki
yehtedî hidayete erer
li nefsi-hi kendi nefsi için
ve men dalle ve kim dalâlette olduysa
fe innemâ o ancak, sadece, muhakkak ki
yadıllu sapmış, dalâlette olur
aleyhâ kendi aleyhine (sorumluluğu kendi üzerinde)
ve mâ ve değil
ene ben
aleykum üzerinizde
bi vekîlin vekil

De ki: “Ey insanlar, Rabbinizden size hak gelmiştir! Kim hidayete erdiyse, muhakkak ki kendi nefsi için hidayete erer. Ve kim dalâlette olduysa (kaldıysa) ancak kendi aleyhine (sorumluluğu kendi üzerinde) dalâlette olur. Ve ben, sizin üzerinize vekil değilim.”

YÛNUS SURESİ 108. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

De ki: “Ey insanlar, size Rabbinizden gerçek (Kur’an) gelmiştir. Artık kim doğru yola girerse, ancak kendisi için girer. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Ben sizden sorumlu değilim.”

Diyanet İşleri

De ki: Ey insanlar, gerçekten de Rabbinizden hak ve hakikat gelmiştir size. Artık kim doğru yola giderse faydası kendisinedir ve kim saparsa zararı kendine ve ben, sizi koruyucu değilim.

Abdulbaki Gölpınarlı

De ki: Ey insanlar! Size Rabbinizden Hak (Kur'an) gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için gelecektir. Kim de saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır. Ben sizin üzerinize vekil değilim. (Sadece tebliğ etmekle memurum).

Adem Uğur

De ki: "Ey insanlar. . . Gerçek ki size Rabbinizden hakikat bilgisi gelmiştir! Artık kim hakikate yönelirse yalnızca kendi nefsi için yönelmiş olur; kim de saparsa sadece kendi nefsi aleyhine sapmış olur! Ben sizin Vekiyliniz (hakikatinizin şuurunuzdaki yönlendiricisi) değilim. "

Ahmed Hulusi

'Ey insanlar! Toplumda hakça bir düzen gerçekleştirmeniz için Hak kitap Kur’ân Rabbinizden size geldi. Kim hidayet rehberi Kur’ân’ı, hak yolu, İslâm’ı tercih ederek kabullenir, hak yolda sebat ederse, ancak kendi iyiliği, kurtuluşu için hak yola girmiş, İslâmî hayatı yaşamış olur. Kim başına buyruk davranarak hak yoldan uzaklaşır, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ederse, yalnızca kendi felâketini hazırlamış, kendisi zarara ziyana uğramış olur. Ben sizin adınıza Allah’a karşı savunma yapamam. Allah adına da sizin üzerinizde zor kullanamam' diye ilan et.

Ahmet Tekin

De ki: 'Ey insanlar! Size Rabbinizden hak gelmiştir. Kim hidayeti kabul ederse kendi yararına kabul etmiş olur; kim de sapıtırsa kendi aleyhine sapıtmış olur. Ben sizin üzerinize bir vekil değilim.'

Ahmet Varol

De ki: "Ey insanlar, şüphesiz size Rabbinizden hak gelmiştir. Kim hidayet bulursa, o ancak kendi nefsi için hidayet bulmuştur. Kim saparsa, o da, kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekil değilim."

Ali Bulaç

Rasûlüm, şöyle de: “- Ey insanlar! Size Rabbinizden hak (Kur’an ve Peygamber) geldi. Artık hidayeti kabul eden, kendi nefsi için kabul etmiş olur; ve sapıklığa düşen ve kendi aleyhine (zararına) sapmış olur. Ben de sizin üzerinize vekil değilim.”

Ali Fikri Yavuz

De ki: «Ey insanlar! Rabbinizden size gercek gelmistir. Dogru yola giren ancak kendisi icin girmis ve sapitan da kendi zararina olarak sapitmistir. Ben sizin bekciniz degilim.»

Bekir Sadak

De ki: Ey insanlar! Gerçekten Rabbinizden size Hak (olan kitab ve hak olan peygamber) geldi. Artık bu durumda kim doğru yolu seçerse, ancak kendi lehine seçmiştir. Kim de sapıtırsa, kendi aleyhine sapıtmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekîl (bekçi, koruyucu ve işleri yüklenen, sizi dilediğim gibi savunan) değilim.

Celal Yıldırım

De ki: 'Ey insanlar! Rabbinizden size gerçek gelmiştir. Doğru yola giren ancak kendisi için girmiş ve sapıtan da kendi zararına olarak sapıtmıştır. Ben sizin üzerinize vekil değilim.'

Diyanet İşleri (eski)

De ki: Ey insanlar! Size Rabbinizden Hak (Kur’an) gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için gelecektir. Kim de saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır. Ben sizin üzerinize vekil değilim. (Sadece tebliğ etmekle memurum).

Diyanet Vakfi

De ki, 'Ey halk, Rabbinizden size gerçek gelmiş bulunuyor. Kim yola gelirse kendisi için yola gelmiş olur, kim de saparsa kendi zararına sapar. Ben, sizden sorumlu değilim.'

Edip Yüksel

Ey insanlar! işte rabbınızdan size hak geldi, artık hidayeti kabul eden kendi nefsi için kabul etmiş olur, sapkınlık eden de kendi aleyhine sapmış olur: ve ben sizin üzerinize vekil değilim, de

Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: «Ey insanlar, işte size Rabbinizden hak geldi. Artık hidayeti kabul eden kendi nefsi için kabul etmiş olur; sapkınlık eden de kendi aleyhine sapmış olur. Ve ben sizin üzerinize vekil değilim.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

De ki: «Ey insanlar! İşte size Rabbinizden hak geldi. Artık kim hidayeti kabul ederse kendi canı için kabul etmiş olur. Kim sapıklık ederse kendi zararına sapıklık etmiş olur. Ve ben sizin üzerinize vekil değilim.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

De ki: «Ey insanlar, size Rabbinizden hak gelmiştir. Artık kim hidayeti kabul ederse o, ancak kendi faydası için hidayete ermiş, kim de saparsa, kendi zararına sapmış olur. Ben sizin başınızda bir bekçi de değilim.»

Seyyid Kutub

De ki: "Ey insanlar, şüphesiz size rabbinizden hak gelmiştir. Kim hidayet bulursa, o ancak kendi nefsi için hidayet bulmuştur. Kim saparsa, o da, kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekil değilim."

Gültekin Onan

De ki: «Ey insanlar, size Rabbinizden hak gelmişdir. Artık kim hidâyeti kabul ederse o, ancak kendi fâidesi için hidâyete ermiş, kim de saparsa o da yalınız kendi zararına sapmış olur. Ben sizin başınızda bir bekçi de değilim a»!

Hasan Basri Çantay

De ki: 'Ey insanlar! Gerçekten size Rabbi niz den hak gelmiştir. Artık kim hidâyete ererse, o takdirde ancak kendisi için hidâyete ermiş olur.Kim de dalâlete düşerse, artık ancak kendi aleyhine dalâlete düşmüş olur. Ben sizin üzerinize (ille de îmân etmeniz için) vekil değilim!'

Hayrat Neşriyat

De ki: Ey insanlar; size Rabbınızdan hak gelmiştir. Artık kim hidayeti kabul ederse; o, ancak kendi faydası için hidayete ermiş, kim de saparsa; kendi zararına sapmış olur. Ben, sizin başınıza bir bekçi değilim.

İbni Kesir

(Ey Peygamber,) de ki: "Ey insanlar, şimdi size Rabbinizden hakikat (bilgisi) gelmiş bulunuyor artık. Bundan böyle her kim ki doğru yolu izlemeyi seçerse, bunu kendi lehine seçmiş olacaktır; ve her kim ki sapıklığı seçerse, yine bunu kendi aleyhine seçmiş olacaktır. Sizin davranışınızdan sorumlu değilim ben".

Muhammed Esed

De ki: «Ey insanlar! Muhakkak ki, Rabbiniz tarafından size hak gelmiştir. Artık her kim hidâyeti kabul ederse kendi nefsi için hidâyete ermiş olur. Ve her kim dalâlete düşerse şüphe yok ki, kendi nefsi aleyhine dalâlete düşmüş olur. Ve ben sizin üzerinize bir vekil değilim.»

Ömer Nasuhi Bilmen

De ki: “Ey insanlar! Size Rabbinizden hak gelmiştir. Artık kim hidayeti kabul ederse, o ancak kendi iyiliği için hidayete ermiş olur. Kim de saparsa, o da ancak kendi zararına sapmış olur. Ben sizin üzerinize vekil değilim. ”

Ömer Öngüt

De ki: -Ey İnsanlar! Rabbinizden size hak gelmiştir. Doğru yola giren sadece kendisi için girmiş ve sapıtan da kendi zararına sapıtmıştır. Ben, sizin bekçiniz değilim.

Şaban Piriş

De ki: "Ey insanlar! İşte Rabbiniz tarafından, hakikat size gelmiş bulunuyor. Artık kim bu gerçeği kabul eder de doğru yolu tutarsa, bunun faydası sadece kendisinedir. Her kim de bu yoldan saparsa, o da kendi aleyhine olarak sapar. Bilin ki, ben işlerinizi yönetmeyi üstüne almış biri değilim."

Suat Yıldırım

De ki: "Ey insanlar, işte size Rabbinizden gerçek geldi. Artık yola gelen, kendisi için gelir; sapan da kendi zararına sapar. Ben sizin üzerinize vekil değilim!"

Süleyman Ateş

De ki: «Ey insanlar, şüphesiz size Rabbinizden hak gelmiştir. Kim hidayete ulaşırsa, o, ancak kendi nefsi için hidayete ulaşmıştır. Kim de saparsa, o da, kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekil değilim.»

Tefhim-ul Kuran

De ki: Ey insanlar! İşte size Rabbinizden hak gelmiştir. Doğru yolu tutan kendisi için tutar; sapan da kendi aleyhine sapar. Ben ise sizden sorumlu bir vekil değilim.

Ümit Şimşek

De ki: "Ey insanlar! Şu bir gerçek ki hak size Rabbinizden gelmiştir. Artık doğruya yönelen kendi benliği için yönelir; sapan da kendi benliği aleyhine sapar. Ben sizin üzerinize vekil değilim."

Yaşar Nuri Öztürk

Ey peygamber! De ki: “Ey insanlar! Şimdi size, Rabbinizden gerçekleri içeren bilgi gelmiş bulunuyor. Bundan böyle her kim, doğru yolu izlemeyi seçerse, bunu kendi lehine seçmiş olacaktır. Ve kim de sapıklığı seçerse, yine bunu kendi aleyhine seçmiş olacaktır. Ben sizin üzerinize, bir koruyucu ve işinizi yüklenici de değilim.”

Abdullah Parlıyan

De ki: “Ey İnsanlar! Size Rabbinizden hak olan Kur'ân gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için gelecektir. Kim de saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır. Ben sizin üzerinize vekil değilim.”

Bayraktar Bayraklı

De ki: “Ey insanlar! Size Rabbinizden hak (peygamber ve Kur'an) gelmiştir. Artık kim doğru yola girerse, ancak kendisi için girer. Kim de 8haktan) saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Ben sizin üzerinizde bir vekil (sorumlu) değilim.”

Cemal Külünkoğlu

De ki: “Ey insanlar! Rabbinizden size gerçek gelmiştir. Kim hidayete ulaşırsa, o, ancak kendi nefsi için hidayete ulaşmıştır. Kim de saparsa, o da kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekil değilim.”

Kadri Çelik

(Ey Rasûlüm,) de ki: “Ey insanlar! İşte Rabbinizden size hak ve hakikat gelmiş bulunuyor. Artık kim hakka tâbi olur da doğru yolu tutarsa, hiç şüphesiz kendi lehine doğru yolu tutmuş olur; kim de sapar giderse, ancak kendi aleyhine olarak sapıp gitmiştir. Ben, sizin başınızda yaptıklarınızın sorumluluğunu üzerine almış bir yetkili değilim.”

Ali Ünal

De ki: “Ey insanlar, şüphesiz size Rabbinizden hak gelmiştir. Artık kim hidayet bulursa o, ancak kendi nefsi için hidayet bulmuştur. Kim saparsa, o da kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin üzerinizde bir vekil değilim.”

Harun Yıldırım

(Ey peygamber)! De ki: "Ey insanlık ailesi! İşte size Rabbinizden hakikatin ta kendisi gelmiştir! Artık kim doğru yolu tercih ederse, hiç şüphesiz o bu tercihi kendisi için yapmış olacaktır; kim de (yoldan) saparsa, hiç şüphesiz onun sapma tercihi kendi aleyhine olacaktır: ama sizin tercihinizden dolayı sorumlu tutulan asla ben olmayacağım!"

Mustafa İslamoğlu

De ki: “Ey insanlar! Rabbinizden size gerçek gelmiştir. Kim doğru yola gelirse kendi nefsi için doğru yola gelmiştir. Kim de saparsa kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin vekiliniz/bekçiniz değilim.”

Sadık Türkmen

Deki “Ey İnsanlar! Rabbinizden size gerçek doğrular gelmiştir. Sizden kim Allah'ın gösterdiği yola girmiş olursa, kendisi için doğru yola girmiştir. Kimde doğru yoldan saparsa, kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin sorumluluğunuzu yüklenecek değilim. ”

İlyas Yorulmaz

De ki: “Ey insanlar, Rabbinizden size hak gelmiştir! Kim hidayete erdiyse, muhakkak ki kendi nefsi için hidayete erer. Ve kim dalâlette olduysa (kaldıysa) ancak kendi aleyhine (sorumluluğu kendi üzerinde) dalâlette olur. Ve ben, sizin üzerinize vekil değilim.”

İmam İskender Ali Mihr