40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


فَلَمَّا جَاءهُمُ الْحَقُّ مِنْ عِندِنَا قَالُواْ إِنَّ هَذَا لَسِحْرٌ مُّبِينٌ ﴿٧٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ câe-humu el hakku min indi-nâ kâlû inne hâzâ le sıhrun mubînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe lemmâ böylece, olduğu zaman
câe-humu el hakku onlara hak geldi
min indi-nâ katımızdan
kâlû dediler
inne muhakkak
hâzâ bu
le sıhrun mutlaka, muhakkak ki bir sihirdir
mubînun apaçık, açıkça

Böylece onlara katımızdan hak geldiği zaman: “Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir.” dediler.

YÛNUS SURESİ 76. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Vaktâ ki onlara Bizim tarafımızdan hak geldi, «Şüphe yok ki bu elbette apaçık bir sahirdir,» dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen