40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


فَلَمَّا جَاءهُمُ الْحَقُّ مِنْ عِندِنَا قَالُواْ إِنَّ هَذَا لَسِحْرٌ مُّبِينٌ ﴿٧٦﴾


YÛNUS SURESİ 76. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ câe-humu el hakku min indi-nâ kâlû inne hâzâ le sıhrun mubînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe lemmâ böylece, olduğu zaman
câe-humu el hakku onlara hak geldi
min indi-nâ katımızdan
kâlû dediler
inne muhakkak
hâzâ bu
le sıhrun mutlaka, muhakkak ki bir sihirdir
mubînun apaçık, açıkça

Böylece onlara katımızdan hak geldiği zaman: “Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir.” dediler.

YÛNUS SURESİ 76. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Katımızdan kendilerine hak (mucize) gelince, “Şüphesiz bu, apaçık bir sihirdir” dediler.

Diyanet İşleri

Gerçek olan şey, katımızdan onlara gelince bu dediler, şüphe yok ki apaçık bir büyü.

Abdulbaki Gölpınarlı

Katımızdan onlara hak (mucize) gelince: "Bu elbette apaçık bir sihirdir" dediler.

Adem Uğur

İndîmizden onlara Hak geldiğinde: "Muhakkak ki bu apaçık bir sihirdir" dediler.

Ahmed Hulusi

Kendilerine tarafımızdan hak bir mûcize, doğru bilgiler gelince:
'Bunlar kesinlikle, aklımızı etki altına alan apaçık bir sihirdir, bir aldatmacadır' dediler.

Ahmet Tekin

Onlara katımızdan gerçek gelince: 'Bu apaçık bir sihirdir' dediler.

Ahmet Varol

Onlara katımızdan hak geldiği zaman, dediler ki: "Bu, kuşkusuz apaçık bir büyüdür."

Ali Bulaç

Tarafımızdan kendilerine mûcize geldiği vakit, “ - Muhakkak bu açık bir sihirdir.” dediler.

Ali Fikri Yavuz

Gercek, katimizdan onlara gelince: «Dogrusu bu apacik bir buyudur» dediler.

Bekir Sadak

Onlara bizim katımızdan hak gelince, «bu ancak açık bir sihirdir» dediler.

Celal Yıldırım

Gerçek, katımızdan onlara gelince: 'Doğrusu bu apaçık bir büyüdür' dediler.

Diyanet İşleri (eski)

Katımızdan onlara hak (mucize) gelince: «Bu elbette apaçık bir sihirdir» dediler.

Diyanet Vakfi

Tarafımızdan kendilerine gerçek gelince, 'Bu apaçık bir büyüdür,' dediler.

Edip Yüksel

Tarafımızdan kendilerine hak geldiği vakıt her halde bu açık bir sihir dediler

Elmalılı Hamdi Yazır

Tarafımızdan kendilerine hak gelince, «Muhakkak bu açık bir sihir!» dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Kendilerine tarafımızdan hak gelince, «Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir.» dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Bizim tarafımızdan gönderilen gerçek onlara ulaşınca, «Bu apaçık bir büyüdür» dediler.

Seyyid Kutub

Onlara katımızdan hak geldiği zaman, dediler ki: "Bu, kuşkusuz apaçık bir büyüdür."

Gültekin Onan

Tarafımızdan kendilerine hak (mu'cize) geldiği vakit: «Her halde bu, apaçık bir sihirdir» dediler.

Hasan Basri Çantay

Nihâyet onlara tarafımızdan hak gelince: 'Doğrusu bu apaçık bir sihirdir' dediler.

Hayrat Neşriyat

Tarafımızdan kendilerine hak geldiği vakit; doğrusu bu, apaçık bir büyüdür, dediler.

İbni Kesir

Öyle ki, kendilerine katımızdan hak geldiği zaman, "Bakın, bu düpedüz bir büyü!" dediler.

Muhammed Esed

Vaktâ ki onlara Bizim tarafımızdan hak geldi, «Şüphe yok ki bu elbette apaçık bir sahirdir,» dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Katımızdan kendilerine hak geldiği zaman: “Doğrusu bu apaçık bir sihirdir. ” dediler.

Ömer Öngüt

Katımızdan onlara gerçek geldiği zaman, onlar: -Bu, apaçık bir sihirdir! demişlerdi.

Şaban Piriş

Onlara tarafımızdan gerçek ulaşınca: "Bu besbelli bir sihirdir." dediler.

Suat Yıldırım

Onlara katımızdan gerçek gelince: "Bu, apaçık bir büyüdür." dediler.

Süleyman Ateş

Onlara katımızdan hak geldiği zaman, dediler ki: «Bu, kuşkusuz apaçık bir büyüdür.»

Tefhim-ul Kuran

Tarafımızdan onlara hak geldiğinde, 'Bu düpedüz bir büyü' dediler.

Ümit Şimşek

Gerçek, katımızdan onlara geldiğinde şöyle demişlerdi: "Hiç kuşkusuz, bu, apaçık bir büyüdür."

Yaşar Nuri Öztürk

Öyle ki, kendilerine tarafımızdan gerçek olan kitabımız ve mucizeler geldiği zaman: “Bakın bu düpedüz bir büyü” dediler.

Abdullah Parlıyan

Katımızdan onlara hak gelince, “Bu elbette apaçık bir sihirdir” dediler.

Bayraktar Bayraklı

Onlara tarafımızdan hak (mucize) ulaşınca: “Bu açık bir sihirdir” dediler.

Cemal Külünkoğlu

Katımızdan onlara gerçek gelince, “Doğrusu bu apaçık bir büyüdür” dediler.

Kadri Çelik

Tarafımızdan kendilerine gerçek ulaşınca, “Bu”, dediler, “besbelli bir büyü!”

Ali Ünal

Onlara katımızdan hak geldiği zaman, dediler ki: “Bu, kuşkusuz apaçık bir sihirdir.”

Harun Yıldırım

Şöyle ki: Katımızdan kendilerine hakikatin ta kendisi geldiği zaman dediler ki: "İşte bu kesinlikle ayan beyan bir sihirdir!"

Mustafa İslamoğlu

Onlara katımızdan gerçek gelince: “Şüphesiz bu, apaçık bir sihirdir” dediler.

Sadık Türkmen

Ne zamanki katımızdan onlara gerçekler gelse, bu apaçık bir sihirdir dediler.

İlyas Yorulmaz

Böylece onlara katımızdan hak geldiği zaman: “Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir.” dediler.

İmam İskender Ali Mihr